Giriş
(16)

iki isim

sonsuz
iki isimli olmak hakkinda ne düsünüyorsunuz?cocugunuza iki isim koyar misiniz? iki isimli olanlar sikinti yasiyor mu?tr'de ikinci isim asil isim oluyor yabancilarda ilk isim asil isim gibi daha cok. zenginlerin genelde iki ismi mi var?
iki isimli olmak hakkinda ne düsünüyorsunuz?

cocugunuza iki isim koyar misiniz? iki isimli olanlar sikinti yasiyor mu?

tr'de ikinci isim asil isim oluyor yabancilarda ilk isim asil isim gibi daha cok.

zenginlerin genelde iki ismi mi var?
0
sonsuz
(26.08.25)
koyarım. birini beğenmezse diğerini kullanır.

kadın açısından; iki isim + kızlık soyadı + evlenince aldığı soyadı eklenince bir Latin Amerika kafası yaşanmıyor değil :D
0
gabe h coud
(26.08.25)
İki isimciyim , her yerde iki ismi savunacağım.
0
ercu cozer
(26.08.25)
iki isimliyim, eski eşin de iki ismi vardı. tek isim tercih ettik. çok zor ve anlamsız. ikinci ismimi kullanıyor ailem/çevrem ama resmi ortamlarda hep ilk ismim kullanılıyor ve hoşuma gitmiyor. evlendiğimde de kendi soyismimi almamıştım iki isimli olduğumdan.
0
deartheodosia
(26.08.25)
Iki isimliyim, birini hiç kullanmadım. Çocuğum olursa da koymam. Gereksiz.
0
eagofant
(26.08.25)
iki isimliyim, sinavlarda bir harf sigmazdi.
Bir de kullanmadigim için birini unutuyorum ve biri beni o isimle cagirinca anlamıyorum (misal resmi dairede falan)>
0
logisticsmanager
(26.08.25)
ben iki isimliyim. cocuklarim da iki isimli olacak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.08.25)
İki isimliyim, ikisinin de kullanılmasını tercih ediyorum.
Bigün çocuğum olur ve tek isimde anlaşılırsa tek olabilir. Benim kafamdaki isimler karşı taraftan okey görür mü bilemediğim için bişi diyemiyorum net, iki olsa da zararı yok.
0
Bruce
(26.08.25)
evlenirsem ve bir çocuğum olsa iki ismi olmasını isterdim.

erkek olursa babamın, kız olursa annemin ismini taşımasını.

ikinci isimlere ise karışmazdım. hanım ne isterse o olur. itiraz etmem.
0
tabudeviren
(26.08.25)
İki isimli ve iki soyisimliyim. Ben çok memnunum oğluma da iki isim koydum. Bir daha çocuğum olursa inşallah ona da çift isim koyacağım.
0
kaptan maydanoz
(26.08.25)
koymam ama iki isim koyacaksam ikisi de modern isim olur. Yani biri dedemin adı biri de dönemin adı şeklinde değil ya da biri arapça biri türkçe gibi.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(26.08.25)
İki ismim var. İlk ismimden nefret ediyorum. Resmi olmayan hicbir yere yazmıyorum. Çocuğum olursa cok kisa olmak sartiyla 2 isim koyarim belki ama cok da tercihim olmaz.
0
matilda
(26.08.25)
iki ismim var, ilkini hiç kullanmadim çok da severim ama ilkokuldan itibaren hiç söylenmedi öyle de gitti. fazla da gerek olduğunu düşünmüyorum, özellikle büyüklerden aktarılan isimler enerjisel olarak konmamalı çocuklara.
0
sinematikcrop
(26.08.25)
Tek isimliyim, tek isimden yanayım.
Ben fakirim ama bizim patronların çocukları da hep tek isimli.
0
cilacı ökkeş usta
(26.08.25)
iki isimliyim ben de. iki isimli olmak hoşuma gidiyor ve karizmatik bir şey olarak görüyorum ama iki sıkıntı var benim için: ilki, iki ismimi de hiç sevmiyorum, ikincisi ise resmi işlemlerde el ile isim soyisim yazılacak yerlere uzun uzun iki isim + soyadı yazmak zorunda kalmak. bonus olarak da şöyle bir sıkıntı yaşıyorum; ilk ismimi resmi yerlerde anons edince hiç iplemiyorum, bilinçli olarak değil ama sahiplenemediğim için öyle tabii. ben olduğum aklıma gelmiyor o an.

çift isimli olup da birine kısaltma koyanların diğer adını deli gibi merak ederim ben mesela :D

eğer bir gün evlenir ve çocuk yaparsam kız ya da erkek olsun fark etmez, çift isim koyarım. tek isim koyarsam da tek heceli veya modernlik adı altında kedi köpek ismi gibi uyduruk isim koymazdım, o da olumlu.
0
m e b
(26.08.25)
Uyumlu olmayan 2 isimler, ana babaların salaklığıyla alakalı. Sene 2025 bahri ege, yakup ege, zeynep huriye gibi hem uyumsuz hem demode isin koyarsan saçma oluyor. Bu ara her kız isminin sonuna nisa konuyor artık sıkıcı oldu.modernleşme isimle olmuyor.bizim gibi lümpen toplumlarda bu komik oluyor.
0
mikahakkinen
(27.08.25)
Çocuğum olsa fonetik olarak basit ve tek isim koyarım. Ali ayse vs gibi
0
yuvarlanantencereninkapagi
(28.08.25)
(18)

Neden Tik Vermiyorsunuz?

Cevabı beğenmeyip vermeyenlere bir diyeceğim yok, hiç bir cevaba tik vermeyenleri anlayamıyorum, böyle bir özelliğin farkında olmayanlar vardır belki de, uzun zamandır duyuruda olup tik vermeyenleri görüyorum, neden acaba?
Cevabı beğenmeyip vermeyenlere bir diyeceğim yok, hiç bir cevaba tik vermeyenleri anlayamıyorum, böyle bir özelliğin farkında olmayanlar vardır belki de, uzun zamandır duyuruda olup tik vermeyenleri görüyorum, neden acaba?
0
(26.08.25)
haklisin. istisnalari olmakla birlikte ben bunu medeniyetsizlik olarak goruyorum. yapilan iyilige tesekkur etmemekle ayni sey. o yuzden soyle yapiyorum: burda, whatsapp, telegram gruplarinda sorulan sorulara cevap alinca tepki dahi vermeyen birini gorunce(uzun zaman gecmisse veya baskasina cevap veriyorsa) direkt cevabi silip o kisiyi kara listeye aliyorum. sana da tavsiye ederim.
0
buenosdias
(26.08.25)
Ben sorduğum soruyla alakasız saldırır tarzda cevap veren eşeklere ya da soruya yardımcı olmayan cevaplara tik vermiyorum, onun dışında katkısı olan tüm cevaplara tik veriyorum, tik vermeyi teşekkür eder gibi kullanmayı da doğru bulmuyorum ama senin dediğin gibi hiçbir cevaba tik vermeyen tipler de var, sanırım "ben çok farklıyım ağbii" izlenimi yaratmaya çalışıyorlar, ha sorsan üşendim falan derler ama herkese 50 tane cevap yetiştirmeye üşenmezler, çok acayipler.
0
kizil karga
(26.08.25)
@sonsuz isimli kullanıcı da vermiyor. dikkat çekmeyi cok seviyor cunku
0
koela
(26.08.25)
Bazı insanlar bu nasıl yapılır, şuraya nasıl gidilir gibi sorulara onu yapma, oraya gitme tadında cevap veriyorlar. Okuduğunu anlama eksikliği mi, kendi fikirlerinin çok önemli olduğunu düşünme mi bilmiyorum ama özellikle ifrit oluyorum. Tek tik vermediklerim onlar oluyorlar genelde.
0
peki madem
(26.08.25)
Son duyurumda soruma cevap olmadığı halde tüm cevaplara tik verdim. Çok alakasız bir cevap olsaydı ya da muhalefet etmek için olsaydı vermezdim muhtemelen. Genelde zaman ayırıp bir fikir belirtenlere tikini veriyorum.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(26.08.25)
Ben nasıl tık verileceğini bilmiyorum.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(26.08.25)
@abba cevapların solundaki kutucuğu işaretleyerek veriliyor
0
🌸
(26.08.25)
Bu sorunun cevabı basit. Bu şahıslar ellerine güç geçince nasıl da adaletsiz olacağının fragmanını gösteriyor. Mesela birini öldürme gücü olsa ve başına bir şey gelmeyeceğini bilse, en ufak şeyde al öl diyebilecek potansiyeldeler, çünkü kendilerine ufacık bir tik için bile hakim olamıyorlar. Mesela doktora git, yoksa o işlemi yaparsan doktara gitmek zorunda kalabilirsin diyorsun adam doğru cevaba sırf kendi cahilliğini gösterdiğimiz için tik vermiyor. Elimden geliyordu, yaptım. Bu en ilkel dürtümüz. Bunu kontrol edemeyen arkadaşlar var. Farkındalıkları düşük... Mesaj kutum rip XD
0
Shepard
(26.08.25)
@sivri aslında haklısın ama mevcut şekliyle cevap veren kullanıcın yardımseverliğini puanlamak gibi oluyor, istatistiklerine etki ettiği için, o nedenle cevapları içeriğine bakmadan tikliyorum ben, abuk subuk, saldırı maksatlı cevapları hariç tutarak tabii.
0
🌸
(26.08.25)
Bazıları hiç tik vermez çünkü hayat da onlara hiç tik vermemiştir...
0
ermanen
(26.08.25)
@koela, baydin artik. bir kadinla konusmak istedin ama o istemedi sal. orada birak onu.
0
sonsuz
(26.08.25)
Sadece alakasiz, sacma cevaplara ve saygisizca yazilan cevaplara tick vermiyorum.

Bu tick vermeyenler de (sorudaki kimseye vermemis olanlar) kaba saba, gorgusuz tipler bence. Hani disarida yok sorar atiyorum, tarif edersin, karsiliginda bi tesekkur etmez ya o hesap. Karsisindakine saygi duymayan kekolar benim gozumde bunlar
0
Kittie
(26.08.25)
adam soru soruyor, ne tik atiyor ne yorum yaziyor. sanki soruyu sormus ve siteden ayrilmis gibi, cevaplari gördü mü, isine yaradi mi hicbir sey bilmiyoruz.
bu tip kisiler beni düsündürüyor ama onun disinda neden tik almadigima kafa yormuyorum.
ben genelde sorum trollenmiyor ya da cok abuk ir sey denmiyorsa tik veririm. iki durumda da tik vermediysem soruma gec yanit gelmis olmasi ihtimali var, geriye dönük sorularima pek bakmiyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.08.25)
Yıllardır tartışılıyor bu konu, aynı soruyu 15 yıl önce de sormuştum benzer cevaplar gelmişti. İlk başlarda tik vermeyen kişilerden cevaplarımı siliyordum, sonradan enayi gibi hissetmeye başladığım için (bazı sorulara emek vererek uzun uzun cevap verdiğim oluyordu) kimseye cevap vermemeye başladım. Arada cevap vermek istediğim bir soru olursa o kişinin eski duyurularına bakıp edip tik verip vermediğini kontrol ediyorum.

Evet takıntılıyım.
0
derdim büyük
(26.08.25)
@sonsuz senin gibi bir ucubeye kim konusmak istesin kendince laf sokup triplere girdin. git otede agla
0
koela
(26.08.25)
Tik olayı saçma bir şey. Yani kullanıcının cevaplarının güvenilirliğini görmeni sağlayacak bir istatistik için çıkış belli ki. Gel gör ki kendi duyurunda verdiğin cevaplara tik atmazsan o yüzde düşüyor. Sen birine yardımcı olduğunda o cevap doğru ya da doğru bir seçenek de olsa karşıdakinin işine gelen cevap olmadığı için tik alamadığından o yüzde yine düşüyor. Birileri duyuruyu ya da tik atmayı unuttuğu için o yüzde yine düşüyor. Haliyle işe yaramaz bir hale geliyor.

Teşekkür butonu +Rep falan olup geçsin. "Cevap bu" gibi muhtemelen kimsenin bakmadığı istatistik de silinsin gitsin.
0
nawar
(26.08.25)
eskiden "dogru cevap" ya da "tesekkurler" anlaminda kullanilirdi.
artik "begendigim ve benim kafama uyan bu" olarak kullaniliyor o yuzden anlamini yitirdi.
herseyin icini bosaltiyoruz.
0
cooperr
(26.08.25)
Umursamaz bir yavşaklık hareketi tik vermemek.
0
mikahakkinen
(27.08.25)
(8)

Anormal davranışları olan komşuya teşhis koyalım

beetlejuice
Karşı binada 45 yaş civarı bir adam, annesiyle yaşıyor ve evden hiç çıkmıyorlar. Büyük ırk köpekleri var bi tane, onu da yürüyüşe çıkartmıyorlar haliyle. Giriş katta oturdukları için köpek her şeye herkese havlıyor dakikalarca. Bu yüzden başka bir kadın komşuya köpeğiyle önlerinden geçtiği için ana
Karşı binada 45 yaş civarı bir adam, annesiyle yaşıyor ve evden hiç çıkmıyorlar. Büyük ırk köpekleri var bi tane, onu da yürüyüşe çıkartmıyorlar haliyle. Giriş katta oturdukları için köpek her şeye herkese havlıyor dakikalarca. Bu yüzden başka bir kadın komşuya köpeğiyle önlerinden geçtiği için ana oğul etmedikleri hakaret, küfür ve tehdit kalmadı. Köpeğini köpeğime parçalatcam vs. Kadın kısa süre sonra taşındı.

Başka bir gün köpeği sokaktan geçen bir sokak köpeğine havlamaya başladı. Adam çıktı cama sokak köpeğine küfür etti etti etti. Napiyor bu salak diye gözümü ayırmadan boş boş baktım. Benim baktığımı görünce sırıtarak bana baktı. Mimiksiz bi şekilde bakmaya devam ettim o kafasını çevirip içeri girene kadar.

1 saat kadar önce yine pencereden ana avrat soy sop demeden küfür etti. Üst komşu çocukluk arkadaşıymış, noldu niye küfür ediyosun, yardım edebileceğim bi şey var mı sordu. Adamı öyle bir tahrik etti ki hepimiz kendimizi sokakta bulduk. Aşağı inseneler vs. Hiç umrunda degil, bu dışarı çıkmadığı gibi üst komsu penceresine tirmanmaya çalışırken bu sırıtmaya devam ediyor. Bizimkini içeri tam sokcaz çocuklarına dikkat et, başlarına bi şey gelmesin diyor ve pencereden sırıtmaya devam ediyor. Başka başka komşular, çocukluk arkadaşısınız yapma boyle hadi içeri gir diyince -küfür- sen bak dalgana, diyip sırıtmaya devam ediyor. Anası da az manyak değil ama yaşlı olduğu için sesi duyulmuyo pek.

Ne şimdi bu? Napcaz bununla böyle? Ev sahibi bunlar bi de.
0
beetlejuice
(26.08.25)
Sırıtıp durma işine bakarsak klinik vaka. Psikolojik destek almasını sağlayamayacağına göre yapıcak çok bişey yok çünkü ne yaparsan yap tepki verecek.

Karşı binaymış zaten, minimum kontak ve yok sayma.
Uğraşmak istersen polis zabıta vs çağırabilirsin olay anında yakalarsan ama seni de işin içine karıştırırlar falan, değmez.
0
Bruce
(26.08.25)
bunlar tani koymak icin yeterli degil. evden hic cikmama sebepleri bile bir sürü seyden kaynaklanabilir: OKB olabilir. Panik atak olabilir. Paranoid bozukluk olabilir. Sizofreni olabilir.
allah sabir versin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.08.25)
Şak diye teşhis konmalı diyorsan psikopati derdim ben. Ama ne doktorum ve ne de konuya vakıf.
0
Mirket
(26.08.25)
Teşhis işin geyiği de gözlemledigim kadariyla marazlı. Yani sokaktan köpeğiyle geçen insanlara da geçmeyin burdan dediğini duydum. Insanlar noluyo, ne alaka diyip yollarına devam ettiler ama biz burun burunayız.

İnsanların çocuğuna, köpeğine zarar vermeyi kastediyor falan. Insan evladıyla tehdit edilir mi ya, öldürtcek kendisini. O kadar düşünmüyor olacakları. Tabi boş yapıyor muhtemelen ama o kadar izole bi hayat yaşıyorlar ki bi yandan da creepy. Ve söylerken ses tonundaki alaycılığıyla ayrı delirtiriyor.
0
🌸beetlejuice
(26.08.25)
Creep diye bir film vardı ondaki adama benziyor.

Benim size de teşhis koyasım geldi ama vazgeçtim (hehehe adamın taklidini yaptım creep)

Böyle insanlarda bir true crime dizisi tonu oluyor, hani hem bu ne lan diye merak ediyorsun çünkü nedenine dair empati kurabilmek pek mümkün değil, hem de bir yandan uzak durmak lazım duygusu veriyor.

Psikoloji tanısı olarak bilemiyorum da bana kendi olmamisligini, huzursuzluğunu herkese bulaştırmaya çalışan biri gibi geldi. Vardı ya Süreyya hanım skecleri ince ince yasemince'de, işte onun erkek ve orta yaşlı versiyonu. Ya da yalan dünyada gonca vuslaterinin canlandırdığı nine. Benzer kafalar.
0
encokbenisevinnolur
(26.08.25)
Sadece ve sadece köpeğe çok acıdım, ana oğul insan değiller, belli.
0
kumandanim
(26.08.25)
evet, biraz sorunlu olabilir ama tipik bir kenar mahalle insani gibi duruyor. mahalle kulturunun yaygin oldugu yerlerde ve varoslarda cok vardir bunlardan. mesela bu yazdiklariniz icinde anormal olan sadece siritiyor olmasi. kufur vs. durumlari icin maksimum durtu kontrol bozuklugu var derdim. ama bu da ortalama insanimizin standart davranislarindan oldugu icin onu bile demeyebilirim. siritma olayi da rahatsiz etmek icin olabilir, savunma mekanizmasi olabilir, duygu durum bozuklugu olabilir (ki bu da savunma mekanizmasiyla kesisebilir), biraz sadist olabilir, empati dusuklugu olabilir (bunlarin hepsi semptom).
0
Sour
(26.08.25)
Çok geçmiş olsun. Gerçekten tam bir ruh hastasına denk gelmişsiniz. Evden hiç çıkmaması, büyük köpekleri olup onu da hiç evden çıkarmamaları, gelip geçene küfür etmeleri vs. hangi birini saysak. Hepsi anormal davranışlar. Ev sahibi olmaları en kötüsü. Kiracı olsalar ev sahibine baskı yapıp zor da olsa çıkarma şansınız vardı ama ev sahibi olunca yapabileceğiniz bişey yok. Köpeği de hasta etmişler herhalde anladığım kadarıyla kendilerine benzetmişler. Allahtan evden çıkmıyorlarmış yoksa fiziksel olarak da insanlara zarar verebilirlerdi. Yani olaydaki tek iyi yönleri bu. Size verilecek en iyi tavsiye oradan taşınmanız olur. Taşınamıyorsanız da o ruh hastalarına bulaşmadan bir şekilde yaşamaya devam etmeniz.
0
messor
(26.08.25)
(7)

Kuzuluk kaplıcaları

epitaf
Kuzuluk’ta devre mülk kaplıca evleri hakkında ne dersiniz? Ev almak mantıklı mı?Ek açıklama:Yatırım niyeti yok, anne baba tatili gibi düşününİhlas şofbeni, cleanmax süpürgesini yıllarca kullandık, adında ihlas geçen bazı şeyler iyi çıkıyor, ön yargım yok :) Bölgeyi biliyorum, muhafazakar olması soru
Kuzuluk’ta devre mülk kaplıca evleri hakkında ne dersiniz? Ev almak mantıklı mı?


Ek açıklama:
Yatırım niyeti yok, anne baba tatili gibi düşünün
İhlas şofbeni, cleanmax süpürgesini yıllarca kullandık, adında ihlas geçen bazı şeyler iyi çıkıyor, ön yargım yok :)
Bölgeyi biliyorum, muhafazakar olması sorun değil

Asıl merak ettiğim alındıktan sonra kullanma motivasyonu nasıl olur?
Aman her sene aynı yere mi gideceğiz denir mi?
Belli görev gibi aynı tarihte aynı yerde olmak zorunda kalma fikri nasıl olur?
Gibi soruları daha çok merak ediyorum, özellikle devre mülkü olanlar memnunlar mı yoksa sonra başa bela bir harcama unsuru mu oluyor? Malum aidat sabit gider olacak

Diğer yandan her sene bir aidat fiyatına gidebilecek bir yer var. Başka harcamalar ya da sıkıntı çıkaran durumlar var mı bilmiyorum


Not: Tam cevap olmasa da işime yarayan cevaplara tik atıyorum
0
epitaf
(25.08.25)
Devre mülk olarak almak mı? Sonrasında kendiniz mi kullanacaksınız? Yoksa sizin adınıza kiraya mı veriyorlarmış? Çok tutulan bir yer muhafazakar yaşlı kesimde, ama bu sizin için ne anlama gelir bilmiyorum. Çok yüksek paralar ödemeye istekli insanlar değil tabii ama sonuçta fiyatı da siz belirlemiyorsunuz galiba. Neyse soruya onlarca soruyla dönüş yaptım, ortada cevap yok. Tek bildiğim, devre mülk pişmanlıktır yönünde yaygın bir kanaat olduğu.
0
mbond
(26.08.25)
adinda ihlas gecen hicbir yere yatirim yapmak mantikli degil. ayrica sonra isteseniz de satamiyorsunuz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.08.25)
yatırım mı kullanmak için mi? benim dindar akarabaların en sevdiği yer. nasıl birisiniz bilmiyorum ama profil aşırı muhafazakar, bunu bilerek değerlendirin.
0
sir gawain
(26.08.25)
Kendine has bir huzuru ve dinginliği var. Sakin/ihtiyar işi. 7600 tl civarı aidatı vardı geçen yıl 14 gün için.
Edit: fiyatlar uygun ve değerlenmiyor.
0
yadigar
(26.08.25)
kuzuluk yerine armutluyu değerlendirebilirsiniz. denizi de var. her sene gitmek zorunda değilsiniz. çok rahat kiraya verilebiliyor. kiraları da cidden yüksek. bu sene 14 günü 60 bin tl civarında kiralandı. sıkılırsanız o sene kiraya verip o parayla başka yerde tatil yapabilir veya ailenizi başka yere tatile gönderebilirsiniz.
0
mustafakesekci
(26.08.25)
Ailemin iki adet devremülkü var. En son ne zaman gittik hatırlamıyorum. Yaşlı olmalarına rağmen onların da ilgilerini çekmiyor. Her sene kiraya verip gelen para ile başka yerde tatil yapıyorlar, konaklama yeme içme yol derken üzerine para kalıyor. Tek artısı bu.
0
ruhen hastayim ben
(26.08.25)
alınmaz. Çünkü çok rahat ulaşabileceğin bir yer fiyatları da uygun ulaşımı da rahat üç gece kalsan zaten sıkıntıdan patlarsın
0
ala09
(26.08.25)
(8)

Kronik lyme hk

bu da mı gol değil lan
Merhabalar.3 yıldır teşhis konulamayan ağrı kas kasilmalari vs sağlık sorunlarıma 10 larca doktordan sonra kronik lyme teşhisi kondu. Şu an azitro monodoks flagyl ve aksef ayrıca gida takviyeleri kullaniyorum. Azitro senptomlarimi artırıyor. Onun dışında ayak bilek ve dizlerimde eklem ağrılarım başl
Merhabalar.
3 yıldır teşhis konulamayan ağrı kas kasilmalari vs sağlık sorunlarıma 10 larca doktordan sonra kronik lyme teşhisi kondu. Şu an azitro monodoks flagyl ve aksef ayrıca gida takviyeleri kullaniyorum. Azitro senptomlarimi artırıyor. Onun dışında ayak bilek ve dizlerimde eklem ağrılarım başladı. Ayrica el parmaklarım eklem noktalarinda takılmaya ve yine eklemlerde ağrı sızı başladı. Bu hastalığı yaşayan var mı. Tedavi olan var mı? 4 lu antibiyotik bu tür eklem sorunlarına neden olurmu? Bu arada tedavi 6 ay sürecek. 2. Ayımdayim. Desteğinizi rica ederim
0
bu da mı gol değil lan
(25.08.25)
ROMATOİD ARTRİT hastasi olan vatandasin dedigi, pandemi döneminde hastaliginda iyilesme oldugu,

sebebi, disaridan yemeti ,hazir gida vb tüketimi sifira inmis, vucud kendi saglam hücrelerine saldirmayi birakmis,

gidalarin icerisindeki koruyucu maddeler hastaliklari azdiriyor.
0
designer
(25.08.25)
bir sey sormak istiyorum, kronik lyme tanisi koymadan önce lyme icin Elisa testi yaptilar mi? yoksa, aa kronik agri, hicbiri degilse budur, diyip mi koydular taniyi?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.08.25)
@designer bu nasil mumkun olabilir? bozulan bagisikligin tekrar iyilestigini ilk kez duyuyorum.
0
nyist_
(25.08.25)
Hastaligi nerede kaptiniz? Kene isirigini hatirliyor musunuz yoksa bir kamp gecmisiniz var miydi? Su acidan merak ettim. Lyme hastaligi belirtileri kenenin turune gore ulkeden ulkeye farklilik gosterebilir.
0
tekdir ile uslanmayan kiz
(26.08.25)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim. borrelia IgG veIgm, CD3-CD57 ve karanlık saha incelemesi yapıldı. karanlık sahada görüldü. antikor testleri negatifti. hoca biofilm nedeniyle antikor üretmemiş olabilir dedi. yarın farklı bir lab da yeniden antikor testi vereceğim. yani ağrı var lyme' dır bu denmedi. Tabi teşhise kesin güveniyormuyum diye sorarsanız. Hayır. Ama şu an başka seçeneğim yok
0
🌸bu da mı gol değil lan
(26.08.25)
@tekdir ile uslanmayan kız açıkçası kene ısırığı hatırlamıyorum. Ancak bilinenin aksine sadece kene değil sivrisinek dahil birçok hayvandan yada doğum sırasında anneden geçiş sağlayabiliyormuş. Ne zaman ki bağışıklık çöker orada patlak verirsin dedi hoca. yoğun stres ve ağır depresyon sonrası bende patladım. farklı ne tür semptomları var bilmiyorum ama yüzlerce hastalığı taklit eden bir hastalık. bende birçok semptom var
0
🌸bu da mı gol değil lan
(26.08.25)
CD3–CD57 Lyme icin tani kriteri degil.
lyme sadece karanlik saha mikroskopisine bakilarak konulan bir tani degil. siz israrla elisa + western blot isteyin. kronik lyme diyorsa, artik bu dönemde antikor testinin negatif cikmasinin pek olasi olmadigini bilmesi gerek hocanin.
antikor testi de negatif cikmisken nasil "kronik lyme" denilebiliyor sasirdim acikcasi. tam aksine, lyme olmama ihtimali daha yüksek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.08.25)
yarın W,B testi yeniden vereceğim. Tabi antibiyotik kullanırken ne kadar sağlıklı sonuç çıkar bilmiyorum ama deneyeceğim. 3 yıldır uğraşıyorum. Açıkçası teşhis koyabilende yok ne yapacağımı da bilmiyorum
0
🌸bu da mı gol değil lan
(26.08.25)
(7)

geçmeyen ishal ve hastalık hali.

sipsiyah
7 ağustosta ishal oldum. iç hastalıklarına gittim bol miktarda lökosit ve crp 7 tespit ettiler. biteral bitirdim bi kutu iyileşir gibi oldum crp falan 1 e düştü ama ateşlneme ishal geri geldi. o günden beri hastalık sürekli 2 gün iyi 3 gün kötü şeklinde devam ediyor. gastroentrojiye gidip 3 gün hast
7 ağustosta ishal oldum. iç hastalıklarına gittim bol miktarda lökosit ve crp 7 tespit ettiler. biteral bitirdim bi kutu iyileşir gibi oldum crp falan 1 e düştü ama ateşlneme ishal geri geldi. o günden beri hastalık sürekli 2 gün iyi 3 gün kötü şeklinde devam ediyor. gastroentrojiye gidip 3 gün hastanede antibiyotiği serumla alarak iyileşip 4 gün nerdeyse hiç semptom yaşamadım. sonra değerlerim normal sınırlar içinde olmasına rağmen hastalık geri gelir gibi yapıp duruyor. yüksek nabız ve ateşlenme hissi. crp en son 0.8 e düşmüştü geri 1.6 ya yükselmiş. bu nedemek 20 günden fazla oldu. böyle bir şey yaşayan var mı halsizliğim ve yüksek nabızım geçmiyor. bi gün iyiysem bi gün kötü. ishal nerdeyse geçmesine rağmen. en son enfeksiyona gittim orda da tüm değerler normal sınırlar civarında çıktı. kalp kası için bugün baktırdım normal çıktı. bu nedir bunu yaşayan var mı bu ara?
0
sipsiyah
(25.08.25)
Kolonoskopi yapalım demediler mi?
0
Mirket
(25.08.25)
Mümkünse düzün bir gastroentroji doktoruna gidin. Sanki devlet hastanesinde az ilgi göstermişler gibi hissettim yazdıklarınızdan.
Şu anda rahatsızlıkla ilgili bir yorum yapmak çok zor. Parazit olabilir, Bazı dirençli bakteri türleri var onlar olabilir, ibh hastaliklarindan birinin baslangici olabilir. Cok sey olabilir. Duzgun bir doktora gidin muhtemelen bakteri parazit vs bakacak sonra halen sebep belirli degilse kolonoskopi yapacak.
0
nuevo
(25.08.25)
ishal sırasında kan veya mukus görüyor musun?
0
nyist_
(25.08.25)
aynisini yasadim.
iki haftadan uzun süren ishalde seni ciddiye almak zorundalar.
önce diyor ki doktor, diski kültürü bakilmasi gerekiyor. o temiz cikarsa bende gerekmedi ama kolonoskopi istiyor.
bagirsak florasi yok oldugu icin probiyotik ve elektrolit dengesi bozuldugu icin de elektrolit veriliyor.
probiyotik de bana iki tip probiyotik verildi. birinde tek strain, digerinde 8 strain bakeri vardi. 3 günde toparladim.

bir haftadan uzun sikayet ile acile de gidebilirsiniz. randevu falan ugrasmak zorunda degilsiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.08.25)
İshal ilk başlarda su gibiydi sonra katılaştı günde 3 falan çıkıyorum öyle yetişememe durumu olmuyor, epey bi test bakıldı, kültür bakıldı defalarca bi şeh bulamadılar. Kan bir kere görür gibi olduk ama çıkmadı, idrarda kan oldu hastanede yatarken sonra geçti. İshal genel olarak şiddetli değil ama halsizliği ve nabız yükselmesi geçmiyor, geçiyor geri geliyor. En son enfeksiyon da bayaaa bir test baktı ve biraz dinlen dedi
0
🌸sipsiyah
(25.08.25)
fekal kalprotektin bakildi mi peki?
0
nyist_
(26.08.25)
Ülseratif Kolit.
Geçmiş olsun, yaz kenara.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(26.08.25)
(16)

Siz olsanız buradan nasıl çıkarsınız?

kibritsuyu
Öncelikle dandik çizimim için kusura bakmayın. Burası eşdeğer yolların kavuştuğu bir kavşak. Site içi yollar diyelim, yani öyle vızır vızır trafikli bir yol değil, boş site içi yol, hızla gelen arabayla çarpışma gibi bir durum yok.https://i.imgur.com/1QXY57D.jpegA aracısınız. Yoldan gelip sol taraft
Öncelikle dandik çizimim için kusura bakmayın.

Burası eşdeğer yolların kavuştuğu bir kavşak. Site içi yollar diyelim, yani öyle vızır vızır trafikli bir yol değil, boş site içi yol, hızla gelen arabayla çarpışma gibi bir durum yok.

i.imgur.com

A aracısınız. Yoldan gelip sol taraftaki otoparka girdiniz, baktınız dolu. Geri geri çıkıp geldiğiniz yoldan geri döneceksiniz.

1. Direksiyonu sağa kırıp geri geri dönerek burnunuzu gideceğiniz istikamete çevirip düz mü çıkarsınız?

2. Dümdüz geri gidip karşıdaki yola girdikten sonra direksiyonu sola kırarak mı çıkarsınız?

Edit: Çıkmanın başka yolu yok. Otoparkın içinde ileriden başka çıkış yok, otoparka girip içeride U dönme şansı yok. Diğer yolların ilerisi çıkmaz sokak. İlla bu iki seçenekten biriyle çıkıp geldiğiniz yoldan geri döneceksiniz.

Yaş, cinsiyet ve araç kullanma tecrübenizle birlikte cevap verebiir misiniz?
0
kibritsuyu
(25.08.25)
ileri gidip düz çıkma imkanı yok mu? yoksa 1. e, ~40, 15 yıl
0
inheritance
(25.08.25)
2. geri giderken duz gitmek daha kolay. neden kasayim ki?

40, erkek, 12 yasindan beri kullaniyorum, bunun 5 senesinde kendi arabam vardi.
0
lemmiwinks
(25.08.25)
1
e
15+
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(25.08.25)
2. geri gidip çıkarım.

kadın, 23 yaşımdan beri aktif araç kullanıyorum
0
deartheodosia
(25.08.25)
1 e 23 yıl
0
basond
(25.08.25)
2 bana sacma geldi, sakin yer de olsa dumduz geri gelerek kavsagin tamamini gecmeye ne gerek var. 1 numarayi tercih ederdim, zaten yolun saginda kaliyorum gidecegim yone gore.

E, 37, 7 yil
0
mbond
(25.08.25)
44 erkek
İşim gereği neredeyse arabadan inmiyorum.
Bir şart şurt olmadan böyle yerlerde En az manevrayı nereden yapacaksam o şekilde dönüyorum. Senin senaryoda geri geri gidip sağa döner giderim ama gerideki sokakta tek şeritte bir araba park etmişse ve sokak daralmışsa bu sefer sola geriye doğru giderim.
Yani ön yargım yok, ben nasıl rahat edeceksem öyle
0
etna
(25.08.25)
düz geri gelip sağa ya da sola dönerim

e,36,16
0
anadolu flamingosu
(25.08.25)
1, e, çok yaşlı
0
kisa
(25.08.25)
1
52-e
7 yıl tecrübe
0
lazpalle
(25.08.25)
1

Geri geri dümdüz gidince hem aşağıdan hem yukarıdan hem yandan gelen araçları kollamanız gerekiyor, çok riskli ve yorucu bir seçenek.

En güzeli sadece yukarıdan geleni kontrol edip oraya geri geri dönüp popoyu verip, dümdüz aşağıdaya devam etmek.

Daha az risk, daha pratik.

30e 10 yıl
0
ananiyimioguz
(25.08.25)
1, E, 10
0
nawar
(25.08.25)
Buna 1 demeyenler acemi ve basit işlemler zor geliyordur onlara.
0
Shepard
(25.08.25)
1/E/25
0
cooperr
(25.08.25)
tüm kavşağı geri giderek geçmek saçma ve kulağa çok yanlış geliyor. kesinlikle 1.

e, 40, 10 yıl
0
sir gawain
(25.08.25)
1 / k / 5
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.08.25)
(19)

Ömrünün sonuna kadar tek bir film izleme hakkın var

Civil.leo
Ne olur o film
Ne olur o film
0
Civil.leo
(25.08.25)
You've got mail

Don't you like New York in fall? It makes me wanna buy school supplies.
0
sonsuz
(25.08.25)
Kate and Leopold
0
Kittie
(25.08.25)
interstellar
0
jelly bear
(25.08.25)
Once umon a time in Hollywood
0
logisticsmanager
(25.08.25)
pulp fiction
0
eurhka
(25.08.25)
Breakfast at tiffany's

Audrey hepburn'ün serçe parmağı kadar zarif olsam bana yeter. Kadına hayranım
0
kullanicadi
(25.08.25)
Wristcutters: A Love Story
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(25.08.25)
yüzüklerin efendisi.

gerçi 50 defa izlediğim için sıkıldım ama o kadar izleyeceğim başka film olduğunu sanmıyorum.
0
biseysorcaktim
(25.08.25)
dizi olursa narcos serisi, breaking bad
0
ground
(25.08.25)
Braveheart
0
etna
(25.08.25)
The Matrix ve Forrest Gump arasında kaldım.

Forrest Gump diyorum.
0
gabe h coud
(25.08.25)
en sevdigim filmleri bu listeye almam cünkü oldukca karanlik filmler. öyle her gün her gün izlenilmez.
ama en sevdigim romantik komedi while you were sleeping. o tek film olur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.08.25)
en sevdiğim film mi bilmiyorum ama bana en iyi hissettiren filmi seçerim: the big lebowski.
0
sir gawain
(25.08.25)
Çok zor soru, bir sürü sevdiğim film var ama konuşma ben konuşuyorumun dediği gibi karanlık çoğu, sürekli izlenmez, kimisi karanlık olmasa bile sürekli izlenecek film değil, romantik komedi fena fikir değil, the holidayi seçebilirim, the big lebowski en sevdiğim filmlerden ama hep onun modunda olmak zor, 3 kere sinemada, sayısız kere evde seyrettiğim Hair'ı seçicem yine.
0
(26.08.25)
The Fountain
0
clones
(26.08.25)
Cem Yılmaz'ın "Her şey çok güzel olacak" filmini izlerdim.
0
xuma
(26.08.25)
Pulp fiction herhalde
0
yuvarlanantencereninkapagi
(28.08.25)
los lunes al sol & leviathan (zvyagintsev'inki) arasında gidip geliyorum ama ömür boyu sadece birini izleyebileceksem herhalde leviathan'ı tercih ederdim.
0
der meister
(28.08.25)
Harry potter
0
gadlemler
(05.09.25)
(16)

herkesin whatsapp kullanmak zorunda olduğu algısı

inheritance
`düzce turgut özal anadolu lisesi skandalı`nda her sınıf için bir whatsapp grubu kurulmuş, grupların takibi zorunluymuş, görmedim duymadım denilmeyecekmiş. herkes whatsapp kullanmak zorunda mı? bir devlet kurumu neden başka bir ülkeye ait bir yazılımın kullanılmasını neden zorunlu tutar ki? hele ki
düzce turgut özal anadolu lisesi skandalında her sınıf için bir whatsapp grubu kurulmuş, grupların takibi zorunluymuş, görmedim duymadım denilmeyecekmiş. herkes whatsapp kullanmak zorunda mı? bir devlet kurumu neden başka bir ülkeye ait bir yazılımın kullanılmasını neden zorunlu tutar ki? hele ki muhtemelen 18 yaşından küçüklerin kişisel bilgilerin paylaşılacağı bir yerde.

aynı durum oturduğum sitede var. duyuruları whatsapp üzerinden yapıyorlarmış. bir durum için yönetime gittim, bunu whatsapptan duyurduk dediler. ben whatsapp kullanmak zorunda mıyım? sms paralıymış, o zaman e-mail at. son ödeme tarihine 20 gün kala borcun var, gecikme faizi yansımaması için hemen öde diye sms atmasını biliyorsun ama.
0
inheritance
(25.08.25)
Değil. Uygulamaya yönelik uydurma işler. Ama herkes orda olunca sen olmayınca derdini anlatmak zor. Resmi şeyleri resmi yolla tebliğ etmek gerekiyor onun dışındaki şeylerin resmiyeti yok zaten resmiyeti olmayınca da kafasına göre işte.

O zaman atıyorum icra dairesi de whatsapptan durum paylaşarak ilam yapsın. Vatandaşa baksaydın desin

Ha verdiğim örneğin uyap edevlet vs benzeri olur ama orda karşılıklı onay verme durumu var.
0
Lubb
(25.08.25)
Teknik olarak mail kullanmak da zorunda değiliz Telefon sahibi olmak da zorunda değiliz WhatsApp Sadece çok yaygın olduğu için nasıl daha önce mail herkesin kullandığı bir şey olarak varsayılıyorsa şu anda da WhatsApp O durumda bir kanun kuralla değil de genel geçer bir kabul sadece haftalık payınız var tabii ki onu da söylersiniz Ben de WhatsApp yok ya da kullanmıyorum Siz bildirim yükümüzü yasal iletişim yöntemleriyle sağlayın diye ama değer mi bu kavga etmeye siz bilirsiniz
0
kisa
(25.08.25)
Valla ben kullanmayanlara sinir oluyorum. En kolay ulasim araci neyin kavgasini yapiyorsunuz anlayamiyorum
0
Kittie
(25.08.25)
Mobil edit: Aman iste iletisim
0
Kittie
(25.08.25)
bana da evrak atıyorlar neymiş efendim word. sonra bir hesap tablosu gönderiyorlar haydaa excel. ben başka bir şey kullanmak istiyorum belki. özel bir şirketin programı ne alaka? geçende bir dostum video atmış. linke baktım youtube. açmadım açmayacağım.(ironnica)
0
ground
(25.08.25)
Allah aşkına neyin karşıtlıgı bu. ne yapsınlar dumanla mı haberleşşin insanlar??????


sms desen orda gruplar yok. dosya gönderip alamıyorsun. whatapp'a alternatif bir tek telegram var. orası da p.rno warez cenneti..
başka ne olacak? nasıl haberleşecek insanlar?

geçen resmi bir kurumda bir memur bir adama buraya kadar yorulmanıza gerek yoktu. bu işlemi e-devletten 10 saniyede yapabilirdiniz diyince adam, memura ben e-devlet kullanmak zorunda mıyım diye çemkirmişti.
madem bir karın agrın var. ona çözüm sunacaksın. çözüm sunamıyorsan zorundasın
0
limonlu eksi
(25.08.25)
Ya boş işler peşindesiniz. Sen mail atılsa onu da bahane ederdin, kim sürekli meyil kontrol ediyor yhaa diye. Bırakın şimdi bahane yaratmayı, yokuş yapmayı. Usa'da olsan hak verirdim, ne whatsabı meyil atın olm derdim. Çünkü oranın whatsapp'ı=mail.
0
Shepard
(25.08.25)
aynı fikirdeyim, google ve meta gibi şirketlere bildiğin zorunlu gibi davranmaya başladı insanlar. yabancı üniversitelerde microsoft'un authenticator uygulamasını mahremiyet kaygılarından dolayı kullanmayı reddeden öğrenciler var mesela, ayak diretip açık kaynak bir doğrulama uygulaması kullanmaya ikna etmeye çalışıyorlar yönetimi. bizde bu bilinç 100 yılda gelemez çünkü konformistiz.

lafa gelince teknolojik bilinçliyiz ama mahremiyetimizi korumak için signal indirmek gibi basit bir geçiş yapmak bile istemiyoruz.

ha bu arada mail whatsapp'tan çok çok daha kötü güvenlik açısından. wp'de hiç yoktan e2ee var mail'de her şey kabak gibi açık ve sızılması zor değil.
0
herzan
(25.08.25)
whatsapp, IM yani anında mesajlaşma uygulaması.
zaten böyle gruplarda sadece tek yönlü bir paylaşım yapılıyor, karşılıklı mesajlaşmaya çoğu zaman izin verilmiyor.

duyuru yapılacaksa mail ile yapılsın, sms ile yapılsın, gerekirse posta ile yapılsın. kime ne.

zaten kararların anında alınmasına da gerek yok.
bu duyuru amaçlı whatsapp gruplarının çoğunun olmasına bile gerek aslında.

ayrıca, isteyen kursun grubunu. ben istemiyorum kardeşim.
sen wp'da duyurunu paylaş sonra o grupta olmayanlara da ayrı olarak mail at, sms at. banane. kural koymasını biliyorsan, kuralı yaymasını da bileceksin.

bunu anlamıyoruz işte.

whatsapp kullanmak zorunda değilim, youtube kullanmak zorunda değilim, google hesabına sahip olmak zorunda değilim. bir şeyi dayatamazsın. buna hakkın yok.
özgürlük bir şey yapmak değil, yapmak istemediğin yapmamak imkanına sahip olmak.
0
biseysorcaktim
(25.08.25)
whatsapp kullanmak zorunda değilsin. internet kullanmak, cep telefonu, bilgisayar sahibi olmak zorunda da değilsin. burada whatsapp sadece günümüz şartlarında en kolay ilan/duyuru yapma yöntemi olduğu için kullanılıyor.

bu gibi durumlarda resmi ilan yöntemi "panoya asmak"tır. ben kullanmıyorum, "eski usul duyurun" dersen de yapmazlarsa o zaman itiraz edebilirsin. ama bilmen gereken her şey için de bizzat ayaklarına gidip panoyu okuman lazım. mesela oturduğun sitede ilgili duyuruları panoya asmalarını isteyebilirsin. ama her duyuru için panoyu okuman lazım, o zaman görmedim duymadım diyemezsin, ilan ettik derler, sen zorda kalırsın. sms atmak zorunda da değil. borç listesini asar, ödemeyene gecikme zammı, daha ödemeyene icra diye yazar, bitti gitti. görüp görmemiş olmak o saatten sonra senin sorumluluğunda.

mesela 2000'lerin ilk çeyreği bitti, hala seçmen listeleri muhtarda askıya çıkıyor. e-devlet'ten bakabilirsin ama internetin, bilgisayarın, telefonun yoktur, kullanmayacaksındır, kalkar gider muhtarlıktaki listeden bakarsın. kimse de sana e-devlet kullanmak zorundasın demez.
0
kibritsuyu
(25.08.25)
Aynısını dün sözlükte yazdım:

eksisozluk.com

Konu whatsapp değil konu dayatma yapılması.
Bir de kutuya koymazsanız bir hafta alikoyariz demişler, bu da şey demek oluyor herhalde seni sınavlardan haberdar etmeyeceğiz.

Ekside başlığı açan arkadaş yanlış yere takılmış. Asıl konu bu.
0
encokbenisevinnolur
(25.08.25)
Bana dayatma yapılamaz diyenler, kesin bu zencili asyalı lotr'u ve yeni got'u destekleyen tayfadan. Narin ve ileriyi göremeyen, elfleri zencilere oynatmakta sorun görmeyenlerden ahahahaha.

Gerçeklerden uzak bu arkadaşlar lütfen ne olmasını istiyorlar söyleyebilirler mi? Bizim köyde mesela biz artık iletişim için alfabe oluşturduk, adına latin diyoruz ve kullanıyoruz. E sen istemiyorsan başka köye git ve maruz kalma. Bunu kullananlar ile ortak paydan olmasın. O kadar özelsiniz ki size göre çözüm yok dünyada. Genele göre var. Bu kolaylıklardan rahatsız olanlar çobanlık yapsın, amaa yok sıcak su var bırakamazlar burayı anca laf.
-1
Shepard
(25.08.25)
Prensip olarak katılıyorum. Yani bunu ben yapmazdım ama misal telefon numaramin böyle her önüne gelen grupta olmasını istemezdim ve bu sebepten email tercih ederdim.
Ama dediğim gibi prensip olarak doğru buluyorum.
0
logisticsmanager
(25.08.25)
insanlar icin grup olarak konusabilecekleri ve herhani bir profil acmaya gerek kalmadan kullanilabilen en kolay anlik iletisim yolu whatsapp.
günümüzde iletisim kültürü degisti. email ve hatta internet kullanmak zorunda da degilsiniz ama kisisel tercihleriniz sebebiyle olusacak aksakliklar baskalarini baglamaz bu noktada artik cünkü -üstünüze alinmayin ama- her delinin isteklerine uyacak bir model gelistirmek zor. siz bugün, whatsapp kullanmak zorunda degilim ki email atin, dersiniz; bir deli yarin cikar, ne emaili ya, bu ne dayatmadir, telgraf cekin, der. bu böyle dumanlasmaya kadar gider, bir sonu yok.
25-30 sene önce insanlar da "herkesin cep telefonu kullanmasi gerektigi algisi" diyorlardi, ben yasim geregi hatirliyorum. eminim 50 sene önce de "herkesin evine telefon baglatmasi gerektigi algisi" diyenler vardi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.08.25)
O kadar hakli ve yerinde bir sitem ki bu! Yuzde bir milyon katiliyorum size.
Bu aslinda bir dayatma ve sirf gunumuz cagi icin whatsapp kullaniyor olmak bir sart. Ve bu sartin geregi de; boyle antin kuntin salak sacma seylerle ugrasmak falan.
Sitelerin gruplari ve is yeri grubu yuzunden her sabah whatsapp uygulamasini sildigimi hayal ediyorum. Oylesine bikmislik ve herkesin hemen birilerine ulasmak 'zorunda'ymis gibi davranmasi hâli mevcut ki gercekten cildirtici.
0
sey mi dostum
(25.08.25)
Ūniversitelerde bile isler maalesef bu sekilde isliyor, tanimadigin ve haz etmedigin onlarca insanla ayni ortama girdigin toksik Whatsap gruplari var.
0
feastofthedamned
(26.08.25)
(2)

Geçitağzı köyü hakkında bilgi

epitaf
Kırklareli Geçitağzı köyü hakkında bilgisi olan var mı? Yol güzergahı, iklimi vs İnternetten baktım biraz, ormanlık alanlara yakın sanırım, kışları ulaşım olur mu? Köy de nüfus kaybediyor, yaşamak için merak ettim
Kırklareli Geçitağzı köyü hakkında bilgisi olan var mı?
Yol güzergahı, iklimi vs

İnternetten baktım biraz, ormanlık alanlara yakın sanırım, kışları ulaşım olur mu?
Köy de nüfus kaybediyor, yaşamak için merak ettim
0
epitaf
(24.08.25)
Balkan köyü, kışın oldukça soğuk olur, eskisi kadar kar yağmasada yolların kapanma ihtimali her zaman vardır. Temel sağlık erişimi kısıtlı, Kırklareli merkeze uzak, ha deyince gidemezsiniz, Dereköy'e kadar yollar iyi otoban gibi ancak Dereköy sonrası klasik köy yolu. Köy ormanın içinde diyebiliriz, köy nüfuslarına ulaşmak çok kolay değil ama genç yoktur genelde balkan köylerinde, eğer aile büyüğünüz ile yaşamaycaksaınız ciddi uyum sorunu yaşarsınız. İlla Kırklareli'nde köyde yaşamam lazım diyorsanız merkeze 10-15 dakka uzaklıktaki köyler tercihiniz olsun.
0
ebeş
(24.08.25)
Ben daha iki hafta önce oradaydim. Kisin soguk ve asiri karli, ulasimi kis aylarinda zor, bazen yollar tamamen kapali. Yazin havasi sicak ve kurak, genelde rüzgarli. Yollari virajli, genelde gidis gelis ve dar. Önünde agir arac varsa (ki sik karsilasilan bir durum) sollama yapmak oldukca zor. Imkanlari oldukca kisitli. Tanidik yoksa zorlanirsiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.08.25)
(4)

Roma ve Florensa'da konaklama çok pahalı

put it in your appropriate place
22 Eylül ilk gün olmak üzere Roma'da 4 gün, Floransa 3 gün diye düşünüyordum ama otellerde yer yok, olanlarda pahalı.27 Eylül ilk gün olmak üzere ilk Floransa'ya gidip, Roma'ya geçersem görece daha ucuz oluyor.Floransa'yı 2 geceye indirebilirim. Bütçem 900 Euro. Ne yapsam ne etsem?
22 Eylül ilk gün olmak üzere Roma'da 4 gün, Floransa 3 gün diye düşünüyordum ama otellerde yer yok, olanlarda pahalı.

27 Eylül ilk gün olmak üzere ilk Floransa'ya gidip, Roma'ya geçersem görece daha ucuz oluyor.

Floransa'yı 2 geceye indirebilirim.

Bütçem 900 Euro. Ne yapsam ne etsem?
0
put it in your appropriate place
(24.08.25)
Zaman cok dar oldugu icin fiyatlar yükselmistir ama kriterleriniz cok yüksek degilse 900 euro bütce ile kalacak yer bulamamaniz imkansiz.

Roma'da merkezde, verdiginiz tarihlerde, 4 gece icin 500 euro'ya kadar (üstünü Floransa'ya ayirirsiniz) onlarca oda var: www.airbnb.at
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.08.25)
Mesela ilk cikan Superhost'a bakin: www.airbnb.at
4 gece icin oda ücreti 428 euro ve direkt merkezde.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.08.25)
Geçen sene floransa’da bir kişilik odaya 2 gece için 158€ ödemişim. Merkezde idi. Otel adı verebilirim.
0
ruhen hastayim ben
(25.08.25)
Hostellere bakın. 2,4,6,8 kişilik odalarda ortak banyo sorun olmuyorsa tabii... bu arada bazı hosteller otel gibi oluyor.
0
merhum
(25.08.25)
(14)

Hapşırana ne cevap veriyorsunuz?

michael_knight
Diğer cevapları değil de bu cevabı verdiğiniz için ne hissediyorsunuz? Daha doğrusunu, iyisini söylediğiniz için bir böbürlenme var mı?Kaç yıl hangi cevabı verdiniz?
Diğer cevapları değil de bu cevabı verdiğiniz için ne hissediyorsunuz? Daha doğrusunu, iyisini söylediğiniz için bir böbürlenme var mı?
Kaç yıl hangi cevabı verdiniz?
0
michael_knight
(16.08.25)
Çok yaşa dedim yıllarca
İnsanların umrunda değil

Bıraktım

Anlamsız bir söylem
Miden guruldayınca birşey denmiyor sonuçta
0
baldan kaymak
(16.08.25)
“Sağlıklı ve güzel yaşa” diyorum.

Çok yaşamak marifet değil bence, önemli olan sağlıklı ve güzel yaşamak..
0
substituent
(16.08.25)
Çoyaşa/çoğyaşayın diyorum.

Eğer hapşuran elhamdülillah derse, yarhemmukellah/yarhemmukillah diyorum.

Eğer ingilizce konuşuyorsa, “blesyu”; fransızca konuşuyorsa “atesuet/avosuet” diyorum.

İllâ ki bir şeyler diyorum.
0
yadigar
(16.08.25)
@substituent bir sen bir de @muhayyer divan... Abi ne pis geyiğiniz varmış. Bir de üç nokta yerine iki nokta atıyorlar...
@yadigar sana kusma emojisi abi, hadisci olmuş yoldan çıkmışsın.

soruya cevabbb: geberrrr diyorum, bu samimiyet yoksa bir şey demiyorum.
0
Shepard
(16.08.25)
çok yaşa diyorum, o kadar. gerisine kafa yoracak mevzu değil.
0
lazpalle
(16.08.25)
cevap vermiyorum
0
mantık
(16.08.25)
Cok yasa diyorum. Yeter.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.08.25)
Çok yaşa diyorum.
0
sekizdokuzon
(16.08.25)
İyi yaşaya upgrade etsem mi diye on yıldır düşünüyorum ama samimiyetsiz geliyor iyi yaşa demek. Çok yaşarsa bir bir ara iyi de yaşar gibi zaten
0
sekizdokuzon
(16.08.25)
Bir şey demiyorum, zaten hapşırmak gibi doğal ve kişi için ne olumlu ne olumsuz bir anlamı olmayan bir eylem için neden bir şey deme ihtiyacı duyulur onu da anlamıyorum.
Bir şey söylenecekse bunu mantıklı ve gerekli bulduğum için söylemeliyim. Ailemden öyle gördüm ya da herkes öyle yapıyor diye bilinçsizce aynı rutini tekrar etmek bana ters.
0
mikro patlama
(16.08.25)
YerhamükAllah diyorum. Anlamı Allah sana merhametiyle muamele etsin demek.
0
hebanon
(16.08.25)
Hür yaşa
0
onheil
(16.08.25)
Hapsiran kisi Turkse "cok yasa", milletinden bagimsiz olarak eger yabanciysa "bless you".
0
sertac akin
(17.08.25)
yadigar
(17.08.25)
(4)

almanya gocmenlik danismani/avukati

kaufman
almanya'da lisansimi tamamladim, kalici oturum izni uzerine danismanlik alabilecegim tanidiginiz bir danisman, avukat var midir? cok tesekkurler.
almanya'da lisansimi tamamladim, kalici oturum izni uzerine danismanlik alabilecegim tanidiginiz bir danisman, avukat var midir? cok tesekkurler.
0
kaufman
(16.08.25)
instagram'da denk geldiğim gülru erkmen var. tanımıyorum ve konuyla ilgili tecrübem yok, ama inceleyin isterseniz.
0
matlii
(16.08.25)
Avukata niye para kaptiriyoraunuz ki? Lisans bittiyse ise gireceksiniz, kazandiginiz paranin vatandaslik kanununda belirtilen asgari düzeyin altinda kalmadigindan emin olacaksiniz ve istenilen süre kadar calisip basvuru yapacaksiniz.
İstediginiz her bilgi vatandaslik sartlari arasinda yaziyor.
Bu konuda avukata para kaptirmak gereksiz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.08.25)
birkac farkli nuans var durumumla alakali, tecrubeli birinden yollari ogrenmek istiyorum.
0
🌸kaufman
(16.08.25)
durumunuzda ne gibi bir fark olabilir cok merak ediyorum.

10 küsür yildir almanyada yasiyorum, alman vatandasiyim.
0
bora benim lan aslında
(17.08.25)
(1)

Mezurayla boy ölçümü vs hastanede boy ölçümü konusu

selamun aleykum kitty
Yıllardır "boyumu mezurayla ölçüyorum 1.60, doktorda/eczanede ölçüyorum 1.55" gibi iddialar duyuyorum. Bunun nedeni ne olabilir ya bu kadar insan yalan mı söylüyo?
Yıllardır "boyumu mezurayla ölçüyorum 1.60, doktorda/eczanede ölçüyorum 1.55" gibi iddialar duyuyorum. Bunun nedeni ne olabilir ya bu kadar insan yalan mı söylüyo?
0
selamun aleykum kitty
(23.07.25)
Evde yanlis ölcmeleri.
Standart boy ölcme cetvelinde boyun yanlis ölcülmesi mümkün degil.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.07.25)
(9)

Evcil hayvanların hep aynı mamayı yemesi

gobekliraki
Aynı dediysem de %80-90, yaş mama veya ödül mamalarını saymıyor. Sizce hayvan bundan sıkılıyor mudur, sürekli aynı yemek sürekli aynı yemek. Arada bir değiştirmek iyi hissettirir mi. Soru özellikle kediler için soruldu.
Aynı dediysem de %80-90, yaş mama veya ödül mamalarını saymıyor.
Sizce hayvan bundan sıkılıyor mudur, sürekli aynı yemek sürekli aynı yemek. Arada bir değiştirmek iyi hissettirir mi. Soru özellikle kediler için soruldu.
0
gobekliraki
(21.07.25)
ben 10-15kg da bir mamayı değiştiriyorum. farklı markaya geçiyorum.
aralarda aynı mamanın farklı içeriklisini(tavuklu-hindili-somonlu) veriyorum.
0
my fault
(21.07.25)
Birkaç markanın 4-5 farklı mamasını dönüşümlü veriyorum.
Bazı kediler çok seçici oluyor; alıştığı mamadan başka zinhar yemez.
Benimkiler değişiklik seviyor.
0
auroraaurora
(21.07.25)
Bizde 3 kedi var, biri çok sıklıkla kusar biri çok kiloludur biri az yer. Üçünün de neyi sevdiğini ayrıntılı olarak takip edemedik. Birkaç mama arasından üçünün de kolay yiyebildiği 2 mamayı seçtik, 15'er kilo aldık, karışık veriyoruz. Sıklıkla da çiğ yumurta ve pişmiş tavuk ciğeri, yiyebilene yoğurt, ekmek gibi şeyler veriyoruz. Çok mutlu oluyorlar, yaş mama yok. Bir başlayınca kuru mamayı bırakıyorlar çünkü.

Sürekli aynı şeyle beslemek depresyona bile sokabilir bunları. Düşün, aslında günde 15-20 km koşması gereken hayvanlar minicik evlere tıkılmış, avlanamıyor çiftleşemiyor koşamıyor çimen toprak ağaç yok... bari mamaları suları kumları temiz olsun sıklıkla farklı bişeyler yesinler.

Elimize et geçirirsek onlara da muhakkak veririz, suyundan koyarız içerler vs. Böyle.
0
muhayyer divan
(21.07.25)
arada bir yediklerimizden de veriyoruz.
zaten kendisi istiyor sürekli hemen yanımıza gelip tadına bakıcam diyor.
yaş mama ve ödül maması veriyoruz farklı farklı, çeşit olsun diye.

kendi yediklerimiz + yaş/ödül mamaları ile diyetini şenlendiriyoruz.

aynı marka mama veriyoruz hep.

somon, ördek, portakal aromalı aromasız falan gibi model değişimi yapıyoruz senede 2-3 defa
0
biseysorcaktim
(21.07.25)
Kedilerin mamalarını sık sık değiştirmek iyi değil diye biliyorum. Değiştirilecekse yavaşça eski mama ile karıştırılarak yapılması gerekiyor. Ben bir kere değiştirdim o da veteriner önerisi ile bağırsakta yeterince emilim sağlanamadığı için ona uygun bir mamaya geçmem gerektiği içindi. Benimki memnun görünüyor mesela benim yediklerime hiç salça olmaz. Merakı gitsin diye koklatıyorum ama kafasını çevirip gidiyor.
0
peki madem
(21.07.25)
Biz yıllardır üç çeşit kuru mamayı üç ayrı kapta hazır tutuyoruz. Dileyen dilediğinden yiyor... İyi mi yapıyoruz, kötü mü, bilmiyorum.
0
yadigar
(21.07.25)
Köpekler için bu soruyu internette araştırdığımda iki fikrin de hatrı sayılır temsilcisi olduğunu gördüm.

Biri diyor ki düzgün besleniyor yaşıyorsa ona uygun bir mama bulduysan, sorun yoksa değiştirme. Zaten içindeki besinlerin oranları dikkatle ayarlanıyor.
Diğeri diyor ki bir mamada eksik olan bir şey belki diğerinde tamdır. Arada bir değiştirmek iyidir.

Konu kediler olunca işin içine psikoloji de giriyormuş herhalde, o bakımdan bilemeyeceğim.
0
michael_knight
(21.07.25)
Biz sadece yas mama veriyoruz. Aldigimiz 5 farkli marka var. Onlari da hep 3-4 cesit farkli türlerde karisik aliyoruz. Biri balikli, biri kuzulu, biri ördekli ve balkabakli vs.
Yeni konserve acarken hep bir öncekinden farkli bir konserve aciyorum. Ya markasini değiştiriyorum, ya ayni markanin farkli icerikte olanini aciyorum. Böylece 2-3 günde bir değişiyor yedigi.

Böyle yapmamin amaci acikcasi tek yönlü beslenmesini engellemek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.07.25)
bu olay benim de çok canımı sıkıyor. benim kedim insanların yediği hiçbir şeyi yemiyor. et, balık, tavuk vs hiç yemiyor. çok minikken sosis yerdi artık onu da yemiyor (pişirip veriyordum minik bi parça). şimdi bi kuru mamaya başladık onu yiyor. onun dışında bir de yaş mama veriyorum ama aynı mamanın farklı türünü de yemiyor. somonlu mama seviyor, onun dışında başka markadan bile somonlu yemiyor. kaç tane mama denedik olmadı. demek ki memnun diye kendimi avutuyorum. bizim yediğimiz yemeğe de hiç gelmez.
0
matilda
(21.07.25)
(7)

türkiye'de kedilere ic parazit hapi

konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
verilmiyor mu? annem ve babam kedilerini 3 ayda bir asiya götürüyor. ben de dedim ki babama; biz, bizim kedimize dis parazit yaptirtmiyoruz cünkü ev kedisi, sadece ic parazit yaptirtiyoruz, onu da senede bir defa hap seklinde veriyorlar. babam da diyor ki, türkiye'de hap seklinde yokmus, sadece igne
verilmiyor mu? annem ve babam kedilerini 3 ayda bir asiya götürüyor. ben de dedim ki babama; biz, bizim kedimize dis parazit yaptirtmiyoruz cünkü ev kedisi, sadece ic parazit yaptirtiyoruz, onu da senede bir defa hap seklinde veriyorlar.
babam da diyor ki, türkiye'de hap seklinde yokmus, sadece igne yapiyorlarmis, bizimkine öyle yapiyorlar.
bu bana cok inandirici gelmedi ama sormak istedim. türkiye'de ic parazit asisini hap seklinde ve yillik yapan yer yok mudur?
hem üc ayda bir ugrasmazlar hem de hayvanin üc ayda bir cani yanmaz yani, ne ki bu sacmalik?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.07.25)
hap şeklinde var. bizim kedi biraz şımarık veteriner sevmiyor. o yüzden evde hap olarak yutturuyoruz. kedinin kilosuna göre hapı kırıp biraz traşlamak gerekiyor.
0
orpheus
(19.07.25)
@orpheus, bunu peki veteriner vermiyor mu? bizimkiler mümkün degil yutturamazlar o cadaloza.
0
🌸konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.07.25)
evet veterinerden alıyoruz. bizimkiler de zor yutuyor ama veterinere getir götür kavgasından daha kolay geliyor.
0
orpheus
(19.07.25)
klasik paragöz veteriner olayı. sırf veterinere getirsinler diye söylemiş.
tezinol, caniverm markaları yıllardır piyasada var. veterinere bile gerek yok petshoplardan da bulabilirler. oldukça da ucuzdurlar.
ev kedisi bile olsa dış parazit yaptırmak gerekiyor diye biliyorum. sonuçta dışarıdan bizim üstümüzden, ayakkabılarımızdan da gelme durumu oluyor.

iç-dış parazitin birlikte olduğu damlalar en kullanışlısı. onuda veteriner veya petshoptan alıp evde yapılır.
0
my fault
(19.07.25)
@my fault, peki bu damla seklinde olan ilacin markasi nedir acaba?
0
🌸konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.07.25)
İç dış parazit damlası kullanın +1

Veterinerden aldığım marka Nexgard Combo. İki ayda bir kullanıyorum.
0
peki madem
(19.07.25)
@konusma Elanco advantage, Bravecto DuAct ben bu ikisini kullanıyorum hangisi denk gelirse. zaten veterinerlerde çoğunlukla bu ikisi bulunuyor. kilosuna göre uygun dozda olanı veriyorlar.
hatta internette satış yapanalar var ama güvenip almadım.
0
my fault
(21.07.25)
(4)

Çalıştığınız yerlerde işler nasıl

gobekliraki
Hareketli mi, durgun mu, yaprak kımıldamıyor mu?Sektör de belirtirseniz iyi olur.
Hareketli mi, durgun mu, yaprak kımıldamıyor mu?
Sektör de belirtirseniz iyi olur.
0
gobekliraki
(17.07.25)
Dijital reklamcilik, asiri yogun.
0
sertac akin
(17.07.25)
mimarlik bürosu.
bir yildir durgun.
ruhum emcükleniyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.07.25)
Hırdavat
Genel olarak Türkiye çapında durgunluk var. Faizler yüksek olduğu için dolaşımda değil. O yüzden para harcama çok düştü. O yüzden arabası tamir olacak olan da bekletiyor ev alacak olan da bekletiyor üretim yapacak olan da bekletiyor.
Düşük gelirlerinin parası da borçlarına, midesine veya barınmaya gidiyor zaten.
0
etna
(18.07.25)
yazılım, startup.

işler var ama çok sönük geçiyor. kimsede heyecan yok.
ayrılanlar oldu yerine yenisi gelmedi.
şirket batacak mı acaba sonraki ay maaşımızı alabilecek miyiz düşüncesiyle iş yapmaya devam ediyoruz. saldık epey.

abd'de yaz ayları sönük geçermiş. tatil moduna giriyorlarmış ve hiç çalışmıyormuş bazı sektörler. bizdeki durum onunla ilgili de olabilir.
0
biseysorcaktim
(18.07.25)
(13)

İş yerinde hata toleransı

Shepard
Tamam bu kadar, yolları ayırdık demek için ne olması gerekiyor.Mesela bugünden örnek vereyim, bir personelimiz işe başladım dedi. Baktık yalan. 1.5 saat sonra başlamış. Ortada yok. Şunları bunları yapma, lütfen dikkat edelim diyoruz, yazılı gönderiyoruz not olsun diye ama yine de devam ediyor. Mesel
Tamam bu kadar, yolları ayırdık demek için ne olması gerekiyor.

Mesela bugünden örnek vereyim, bir personelimiz işe başladım dedi. Baktık yalan. 1.5 saat sonra başlamış. Ortada yok. Şunları bunları yapma, lütfen dikkat edelim diyoruz, yazılı gönderiyoruz not olsun diye ama yine de devam ediyor. Mesela bak şuraya ödeme yapma, 1 ay sonraya anlaştık diyoruz. 2-3 kez daha aynı hata geldi. Özellikle söyledim, dün yine oldu. Çat diye ödeme çıkıyor.

Diğer arkadaşımıza ise sabah 09.00'da şurada bu iş var önemli, vaktinde gitmezseniz sorun yaşarız dedik. 09.30 oldu, işi yapamadık. Müşteri açıklama bekliyor, büyük ihtimal işi kaybetme noktasına geleceğiz. 5-6 saat sonra işi yapabiliriz belki veya yarına kalabilir ama kritik herkese zarar veren bir sorunu vaktinde gitmedi diye çözemedik. Aynı kişiye bazı sayıları bize atmasını istiyoruz ama 5-10 kere kontrol etmesini, tamamdır her şey bitti dedikten sonra bir daha kontrol etmesini, sonra 30 dakika kadar bekleyip yine kontrol edip atmasını istiyoruz. Sayılar bu süreçte değişmiyor ama ben zamanında böyle yapıyordum yoksa hatalar olabiliyordu. Kendi tarzını da uygulayabilir ama sonuçta her defasında yanlış sayılar geliyor müşteri ile papaz oluyoruz.

İşimize zarar veriyorlar. Maaşları da yazayım çünkü durduk yerde saldıranlar oluyor. İlk arkadaş 45k, diğeri 55k. Hafta sonu yok, 8 saat çalışma.

İçimden geçen iki arkadaşla da yolları ayırmak, ama sizden de akıl almak istiyorum. Tecrübenizle belki alternatif bir şeyler yapabiliriz. Konuşmayı, not almayı, işi verirken hatırlatmayı yapıyorum(bak şuna buna dikkat edelim) yine de patlatıyorlar. Artık müşteri bir şey dediği zaman tamamdır bakalım hemen diyorum çünkü güvenmiyorum, kesin yine yanlış yapmışlardır diyorum.
0
Shepard
(17.07.25)
bunlar hata değil.
0
lazpalle
(17.07.25)
isyerinde yasadigin her problemde ikilem yasayip buraya danisacaksan bence kendi yollarini ayir.

edit: haklisin. fazla duygusal ve yikici bir yorum oldu. ozur diliyorum. ibret olsun diye de silmiyorum.

yapici yorum yapmak gerekirse: sirkette problemli tiplerin fazlaligi goze batiyor. kurumsal hayatta dirsek curutmus biri olarak fikir yurutmek gerekirse 3 asamali bir koruma plani mantikli geliyor.

1. Aday seçim sürecinin iyileştirilmesi (cultural fit, trial period, psychometric testing)
2. problemli adaylari sistematik sekilde etkisizleştirme (realignment, conflict resolution, monitoring vs..)
3. stratejik kültür tasarımı (culture codex, operational transparency)
0
buenosdias
(17.07.25)
@buenosdias abi burada sen dahil süper insanlar var, akıl verebilirsiniz. Tecrübenle aydınlatmak yerine sitem etmen pek hoş değil be abi. Ricam edit çekmen.
0
🌸Shepard
(17.07.25)
ilk arkadaşa şuraya ödeme yapma, 1 ay sonraya anlaştık demişsiniz. o da ödeme yapmış. doğru mu anlıyorum?

muhasebeciye şunu ödeme, bunu ödeme denmez. ideal olarak her pazartesi, ya da vaktiniz varsa her sabah, muhasebe size o gün yapılacak ödemelerin listesini verecek. siz de bu bu bu diye onay vereceksiniz. EMAİL İLE!! YAZILI OLARAK!!! yoksa bu hatalar oluyor. her muhasebe bu hataları yapıyor. yapmamaları için bu onay mekanizmasını işletmeniz lazım.

diğer kalan konularda, 1 olur 2 olur. 3 olduğunda kimsenin gözünün yaşına bakmayın.
0
co2s2
(17.07.25)
@co2s2 doğru anladın. Ve bir kez de değil. Yani o para niye orada? Nereye gidecek hiç bir şeyin takibi yok. Her güne sanki reset atıp sıfırdan başlıyor gibi.

Her şeye onay verme şansım da yok. Zaten rutin ödemeler belli. Sıralamamız da belli. Tarihleri de belli. Bunlar dışında çıkanlarda ise biraz düşünmesi yeterli olacaktır veya bana sorması. Ama ikisini de yapmıyor.
0
🌸Shepard
(17.07.25)
ben mühendis olarak yorum yapayım, siz işin peşinden koşuyorsunuz. olması gereken çalışanın önünden gitmenizdir. ayrıca personelleriniz de pek işi sahiplenmiyorlar. bunları işten çıkarıp başkasını da alsanız en başlarda rayını oturdu diyeceksiniz belki ama 2 ay sonra yine benzer problemleri göreceksiniz.
0
malheiros
(17.07.25)
bizim şirkette şunu ödeme bunu ödeme demek işin doğal akışında zaten ödemeler imzalı çıkıyor dolayısı ile bu ödenmeyecekler imzaya gelmiyor ödenirsede kıyamet kopar yani vade diye bişey var ona göre fiyatta anlaşıyorsun.
bunlar bence ufak hatalar değil, önce birini kov yerine gelen öğrenince diğerini kov ikiside aynı anda giderse daha problem olmaz mı
0
eja
(17.07.25)
@shepard : yıllardır şirket yönetiyorum. muhasebecilerden biraz düşünmesini istemeyeceksin. çünkü düşünürken seninle aynı bilgilere sahip değil, aynı şeyi düşünmeyebilir. takip yapması için sizin bilgi vermeniz lazım. benim size bir kaç basit önerim var:

her gelen faturanın üzerine kurşun kalemle minicik not alın, neden niçin geldiğini, mümkünse kategorilere ayırın, hepsine kod verin. gelen tüm faturaları bir excel'e işleyin. faturanın size geldiği tarih, ödendiği tarihler, kategorileri vs yer alsın. ben elektrik faturası olduğu 100 metreden belli olan elektrik faturasına bile "ofis elektrik 7081" diye not alıyordum. doğrusu budur.

işyeri boyutunuzu bilmiyorum ama mümkünse her masraf yazılı onay ile yapılsın. bu yazılı onay olmadan (email ya da basılı form) ödeme kesinlikle yapılmasın.

her gün ödeme yapmayın. atıyorum, her hafta perşembe günü ödeme yapılsın. salı ya da çarşamba günü tüm ödemelerin listesi sizin önünüze gelsin. siz yazılı olarak şu şu şu ödemeler yapılacak diye talimat verin. "ama bunlarla da ben mi uğraşacağım" diye düşünmeyin. hem zannettiğiniz kadar vakit alan bir şey değil. hem de hata oranını sıfıra düşürürsünüz.

işyeri boyutunuzu bilmiyorum ama mümkünse yapacağınız masraflar için teklif alın, iş onayı verin, sonra fatura gelsin. faturanın neden geldiği elinizde belgeli olsun. "fatura geldi, çat ödedik" diye bir şey olmaz.

tüm faturalar, hem basılı, hem de PDF olarak kayıtlı olsun.

tüm personele, (muhasebe ve operasyon) bunları bir kültür olarak yerleştirin. üzerinizden iş yükü azalır.

boş bir anınızda rasgele 10 faturanın süreçlerini kontrol edin.

bunları yapınca, nakit akış çizelgenizi çok güzel ayarlarsınız. ileriye yönelik projeksiyon yaparsınız. gelir - gider karşılaştırması yapıp nakit darlığı çekeceğiniz bir zaman olacak mı anlarsınız. ödemeleri aynı zamana denk getirmezsiniz.
0
co2s2
(17.07.25)
hocam duyurularinizdan az cok anladigim, yanlis anlamis da olabilirim, aile sirketi gibi yonetmeye calistiginiz sirkette profesyonellik bekliyorsunuz. bu demek degil ki, soguk makine gibi bir yer olsun sirketiniz. ama anlattiklarinizdan pek bir ic prosedur, kural, duzen yok gibi gozukuyor. daha cok tek adam sirketi ya da her grubun basindaki kisinin kararlarina gore yonetilen bir yer gibi gozukuyor. yukarida guzel tavsiyeler verilmis, bir prosedur uygulamaya baslarsaniz herkes icin ongorulebilirlik olur, hem size hem calisanlariniza iyi gelir, herkes sorumlulugunun ve yetkisinin sinirlarini bilir, neye gore degerlendirilecegini ya da sorumlu tutulacagini bilir. kimin ne kadar avans alacagindan, kimin ne kadar calisacagina kadar ya da nereye ne kadar odeme yapilacagina kadar sanki tek kisinin insiyatifinde her sey ve sanki herkese farkli bir standart uygulaniyor. dolayisiyla calisanlar icin bu durum soyle yansiyabilir; mikro management, belirsizlik zorluyordur, kim karari veren kisi ile daha iyi iliski icindeyse o istedigi yonde kararlar aldiriyordur, kimse isi sahiplenmek istemez cunku yetki ve sorumluluk belirsizligi vardir vs. vs. Bu hem sizin icin zor, surekli is pesinde kosmaniz gerekir, buraya yazdiginiz gibi kimi ne zaman ne kadar 'uyarmaniz gerektigini' bilemezsiniz, cunku sirkette bir referans noktasi yok gibi, ayrica is kendi kendine ilerlemiyor, hem de calisanlar icin cok yipratici. calistiginiz kisilerle olan sorunlari da elbette degerlendirin ama sirkette bu sureki en kucuk her karara her olaya 'dahil olmasi gereken' kisi gittiginde bu sirket isleyebiliyor mu bunlara da bakmak lazim.
0
kassiopeia
(17.07.25)
Senin gibi saygıdeğer biri ile çalıştıkları için gurur duymalılar. Onlara hitap ederken her cümlene lan diye başlıyorsundur.
0
halk
(17.07.25)
@halk yok lan, piksellerin ardında daha derin bir şahsım var. Reel hayatta İngiliz Saray Terbiyem izin vermiyor, lan ulanlara. Burada ben olmayabilme özgürlüğüm var.
0
🌸Shepard
(17.07.25)
Çok sayılmaz ama 6 çalışanı olan, 22-23 çalışan değiştirmiş işveren olarak söyleyebilirim ki, hatayo ölçerken bir denge kurmaya çalışıyorum.

Eğer kapasitesi sınırlı ise ( örneğin telaşlı biriyse ve zaman sınırlaması olduğunda hataya meyili artıyorsa, iş sürecini anlamakta güçlük çekiyorsa) güzelce anlatıp, kısmen zaman tanıyıp, haklarını vererek yollarımı ayırıyorum.

Kişi bilerek art niyetli ve suistimale yatkınsa (örneğin ben olmadığımda işleri yavaşlatıyorsa, yalan beyanlarda bulunuyorsa) hiç bir şey anlatmadan güle güle diyorum.

Son olarak arada kaytaran, ciddi işlerde değil ama daha rutin işlerde hata yapan tipler oluyor. Art niyetinden değil ama usanmış oluyor bazen. Veya belirli dönemlsel sıkıntıları sebebiyle hataya meyilli artıyor. Onlara da destek vermek için elimden geleni yapıp hatayı kapatmak için kendim efor gösteriyorum.
0
xephyr
(17.07.25)
bu elemanlarin yaptiklari sey hata degil. umursamama. 45 bin lira ve 55 bin lira bana kalirsa günümüz kosullarinda gercekten düsük maaslar. bir insanin ise gitmesindeki tek sebep paradir. baska hicbir sebep yok. sadece para.
yalniz burada söyle bir durum var, bu kisilerin bu tavirlariyla maaslarini yükseltemezsiniz. sallamayan adamin maasini yükseltirseniz ödül gibi olur, iki ay iyi para ödeyip gene verim alamayabilirsiniz. ya iyi bir performans degerlendirmesi yapin, düzelmeleri durumunda kisa zamanda (en gec su ayda) zam vereceginizden bahsedin ya da bunlara yol verip, daha iyi maasla, hevesli elemanlar almaniz gerekiyor ise.


sahsi kanaatim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.07.25)
(6)

Pasaportun bir yılı kaldı vize iki yıllık verilirse ne olacak?

chicha_v2
2026 Haziran'da bitecek pasaportumun süresi.Schengen başvurusu yapacağım daha önce bir yıl verdiler. Epey giriş çıkış da yaptık kurallar dahilinde. Cascade kuralına göre iki yıl verecekler diyelim vermezler mi? Veya eski pasaporttaki vizeyi yenisine mi taşıtıyoruz ikisini birden mi taşıyoruz napıyor
2026 Haziran'da bitecek pasaportumun süresi.

Schengen başvurusu yapacağım daha önce bir yıl verdiler. Epey giriş çıkış da yaptık kurallar dahilinde. Cascade kuralına göre iki yıl verecekler diyelim vermezler mi?

Veya eski pasaporttaki vizeyi yenisine mi taşıtıyoruz ikisini birden mi taşıyoruz napıyoruz bu durumda?
0
chicha_v2
(16.07.25)
eğer verirlerse 2 pasaport taşıyıp vizeni kullanabilirsin.

fakat schengende pasaport süresini geçirmiyorlar genelde. 2 yıl almak istiyorsan pasaport yenilemen daha mantıklı olur.
0
jelly bear
(16.07.25)
Genelde pasaport süresi kadar vize veriyor schengen ülkeleri ama velev ki 2 sene verirlerse, eski pasaportunuzu yanınızda taşıyacaksınız yenisiyle beraber.

Yalnız yenilerken pasaportunuzu delgeçlememelerini tembihleyin eğer aktif vizeniz olursa eski pasaportunuzda.
0
elektr10
(16.07.25)
vermezler. birden fazla pasaportun olabiliyor. bir tane daha çıkar, onunla başvur.
0
gabe h coud
(16.07.25)
schengen'de iki yil vermezler, sistem müsaade etmez. pasaport bitim tarihi vizenin son günü olacak.
ama söyle de bir sey var, abd 10 senelik vize veren bir ülke. abd vizesi aliyorsaniz, eski pasaportu da yaninizda tasimaniz gerekecek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.07.25)
+elektr10

Pasaport bitiş tarihine kadar verirler
0
HellKeePer
(16.07.25)
Pasaport bitiş tarihine 6 ay kala schengen ülkelerine giremiyor olabilirsin. Emin değilim ama öyle bir bilgi kaldı aklımda belki yanlıştır.
0
michael_knight
(17.07.25)
(14)

Herkesin çocuğu Koç Kolejinden mezun oluyor?

hunharca ben
Televizyon ve müzik camiasından Feridun Düzağaç, Emek Ege ve bir çok ünlü ismin oğulları, kızları çok öenmli liselerden mezun olmuşlar.Bu sanatçıların ya da sunucuların evlatları Koç Koleji ve St. Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu gibi yerleri kazanmak için hakettiğini düşünüyor musunuz?Bunlar
Televizyon ve müzik camiasından Feridun Düzağaç, Emek Ege ve bir çok ünlü ismin oğulları, kızları çok öenmli liselerden mezun olmuşlar.

Bu sanatçıların ya da sunucuların evlatları Koç Koleji ve St. Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu gibi yerleri kazanmak için hakettiğini düşünüyor musunuz?


Bunlar benim şuan denk geldiklerim, eminim fazlası da vardır.
0
hunharca ben
(15.07.25)
paran varsa gitmene de gerek.
0
designer
(15.07.25)
giris taban puani var ama o taban puana sahip olmak zor birsey degil
0
designer
(15.07.25)
koc koleji, avusturya lisesi falan özel okullar. bir hakedilmislik yok.
özel liselere benim zamanimda anadolu lisesini kazanamayan zenginler giderdi.
3. yerlestirmede bile acik kalanlar, parayi basar lise dö san benuga'ya, san josef'e falan girerlerdi.
günümüzde sinav sartlari cok zorsa bilmem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.07.25)
Anaokulundan itibaren iyi eğitim alıyorlar. Gittikleri okullarda eğitim ciddiye alınıyor, gerekirse özel dersle destekleniyorlar. Ekonomik yönden kaygı da olmayınca çocuk için gün içinde güzel bir program yapılıp buna kolayca uyum sağlanabiliyor aileler tarafından. Yani bizim gibi işe gidince akşam ne yemek pişirecekleri, pazara gitmek için zaman ayır aşarı, ev temizliği, ütü vb dertleri olmuyor. Tatile çıkabiliyor çocuğun okul motivasyonunu yüksek tutabiliyorlar.
Benim oğlum geçen gün televizyonda gördüğü bir belgeselden sonra bana dönüp anne biz de turist olalım mı Bir gün diye sordu. Çünkü 9 yaşında ve hayatında iki kere Ankara'ya teyzesinin yanına, 2 kere de Ortaca'ya kuzenimin yanına gitti tatile. Otel bilmiyor, yabancı ülke, başka bir şehir bilmiyor. Bu çocuğu da sadece okul ve eğitim motivasyonunda tutmak zor çünkü hayatında başka bir şey yok. Kaldı ki ben yine çok şanslıyım yaşadığım yerde deniz, kamp, çiftçilik gibi pek çok şeyi deneyimleme şansı oldu.

O çocuklar da iyi eğitimin iyi bir gelecek olduğunu bizzat yaşayarak görüyorlar. Haliyle akademik motivasyonla da başarıları da yüksek. Zekalarını kullanmayı da becerip sınavları kazanıyorlarsa neden haketmesinler?
0
strawberry first
(15.07.25)
Çünkü parası olan o okullarda okuyabiliyor. Sınavla girilen Galatasay, İstanbul Erkek gibi okullarda pek ünlü çocuğu çıkmaz. Gerçi son lise geçiş sınavında 800e yakın birinci çıkmış, artık duyabiliriz.
0
asteriks
(15.07.25)
Bu okullar eskiden istedikleri gibi, kendi kriterleriyle öğrenci alıyorlardı. Son yıllarda bugünkü adı LGS olan sınav puanlarına göre alıyorlar. Ancak mutlaka zenginlere de kontenjan ayrılıyor diye düşünüyorum. Çok yüksek puanla giren " nispeten fakir" öğrenciler olduğu gibi, üniversiteye gitmeme gerek yok ya, babamın holdinginde çalışırım diyenler
de var. Yelpaze geniş. Ünlüleri mağdur etmiyorlar bir şekilde.
0
pro9it9is9
(15.07.25)
@pro9it9is9 'e katılıyorum. kendi sitesinde taban puan belirlemiş. (470) www.sg.k12.tr

baba turnede,anne nişantaşında üstüne anne-baba boşanmış. Buradan vaha çıkması zor bencede. Hepsinin de babası annesi yurdum insanı, gel gör torunlar oxford. Bu işte bir kast sistemi olmalı.

Örneğin Koç holding bünyesinde beyaz yaka olursan, koç ailem den yararlanıyorsun diye biliyorum. Bununda kendi içinde seviyeleri vardır. Olay en başta değinmediğim gibi para değil. 1-2 milyon bir şekilde verilir. 80kişi diyor kontenjan. LGS puanı değilde değilde, mal varlılığı sıralaması mı oluşturuluyor?

Fakirler param olsa diye, zenginler referans diye geziyorlar bu dünyada.
0
🌸hunharca ben
(15.07.25)
sabancıların büyüğü (hacı mıydı adı) saint benoit mezunu. o oraya girip mezun olduysa seviyeyi az çok düşünebilirsin. ama kapasitesiz ve gerçek umarsız zenginler enka’ya, hisar’a falan gidiyor. yabancı liselerin de ismi eskiden vardı.
0
deartheodosia
(15.07.25)
önce okullari ayiralim.
lise ya da üni fark etmez: robert, oxford, cambridge gibi okullar öyle siradan özel okullar degiller. buralara paran varsa da basarisizsan giremezsin, girsen bitiremezsin, ama zaten en basinda giremezsin.

ama siz soruyu Koc Lisesi ve St. Georg Avusturya Lisesi bazinda sormussunuz. bu okullarin ögrenci alim kriterleri bambaska.
ben ilkögretimi sisli terakki'de okudum, ailem parayi basti, ben okula girdim. lisede istesem gene terakki'ye devam edebilirdim ama iyi bir okul kazaninca o okula devam ettim.
benim ilk verdigim cevaptaki kriter St. Benoit gibi okullar ya da Koc gibi, Bilfen gibi, Terakki gibi okullar icindir. Oxford icin, Robert icin degil.
Sapla samani ayiralim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.07.25)
sinavlarda yapilan puanlar ile ailenin varligi arasinda ciddi korelasyon var zaten. yani o cocuklar ozel okullar, en iyi dersanelerde yetiserek gidiyorlar oralara. benim amerika'daki lisans okumus arkadaslarimin tamami hali vakti yerinde ailelerden geliyor. oncesinde de bahsettigin ozel okullarda okumus oluyorlar zaten. yani cocuk bu, toplumun kaynaklarini uzerine boca edince cocuk zaten donanimli, yetismis biri oluyor. mesela harvard'a giren turkler taniyorum. harvard gibi okullar ulke bazinda kota belirler. mesela atiyorum turkiye'den 10-15 kisi alacagiz bu sene gibi. bu cocuklar butun turkler arasinda yarisarak gelmiyor, kendi sosyal siniflarindakilerle yarisip harvard'a giriyor.

firsat esitligi oldugunun dusunulmesi cok komik. fakirlerin ses cikarmayip sigir gibi gudulmesi daha da komik. cok iyi yiyorlar kapitalizmin istersen yaparsin, birey her seydir masalini. dataya baktiginda gorulen trendler cok acik. hayattaki basariyi belirleyen parametrelere bakildiginda buyudugun zip code'un zenginliginin zekanin, egitiminin, vs vs diger her seyden daha onemli oldugu cikiyor. ama fakirler istisnalara bakip umutlanabiliyorlar. kendi etraflarindaki fakirlerin bir tik ustune cikabildiklerinde mutluluktan oluyorlar. fakirin fakire yaptigi nispet gibisi yoktur.

hak etmek diye bir mefhum cok yok dunyada. gucu olanin istedigini aldigi bir durum var. insanlik olarak bunun onune gececek sistemler yaratmaya calisiyoruz devlet gibi, sosyal sorumluluk gibi. ama cok zaman aliyor.
0
antikadimag
(15.07.25)
Şu anda sınavla aldıklarını bilmiyordum. Belirledikleri taban puanlar ne derece yüksek, yüzdelik dilim ne bilmiyorum. Muhtemelen bir kısmını sınav taban puanıyla alıyordur. Geri kalan zaten kendi öğrencileridir. 8. Sınıfta mezun ettiği öğrenciyi puanı tutmadı diye yollayacağını sanmıyorum. O da yine aynı şeye geliyor, paran varsa erkenden okula sokuyorsun, ordan üniversite mezuniyetine kadar yolu var. Bir de transfer kontenjanları varsa ki vardır ordan da sınav olmadan öğrenci alabilirler.

Robert bahsi geçen iki okuldan farklı olmakla beraber oraya da zamanında puanı yetmeyen çocuğu ikizi orda, ailesi de şöyle böyle harikadır diyerek kayıt etmişlerdi, medyaya yansımıştı.
0
asteriks
(15.07.25)
Avusturya lisesini gommussunuz de oraya oyle 100 soruda 70 dogru giremiyordun 90larda, simdi degistiyse bilmem. Bir arkadasim 90-91 cozerek girebilmisti.

Fransizlar benim zamanimda 70-75 asagisi ile almiyordu, simdi durum ne bilmiyorum, beli dusmustur.

Terakki'de o zamanlar 70 ile aliyordu ama ustune bir sinav daha yapiyordu, IQ testleri tarzi biseydi.

Firsat esitligi diye birsey yok, hayat adil degil. Zengin ailelerin cocuklarin "basarili olmaliyim" hirsi yok, cunku zaten herseyleri var neden kassinlar.
0
cooperr
(15.07.25)
Ortalık bayağı karışmış,

Önce düz koşulları konuşalım.bu sene yanılmıyorsam yuzde bir 478 puana denk geliyor.koç 470 den başladı,keza italyan,avusturya ticaret te bu puandalar,diğerleri yukarıya gidiyor.kısaca sadece paran olması düz giriş için yetersiz.önce sınavda başarılı olman lazım,sonra parasını ödemen lazım.burayı tercih edenlerin çoğunun direk tercihleri bu,puan yetmeyip anadolu lisesi tercih etme tercihleri yok.kısaca önemli bir kısım bunu hakederek ve ücretini ödeyerek gerçekleştiriyor.

Burada ayrıcalık olan kısım yabancı öğrenciler ve bazı okulların anlaşmalı oldukları ilk ve orta öğrenim okullarına ayrılan kontenjan.ama bu sayı yuzde 5 i geçmez.
0
duptıs
(15.07.25)
@antikadimag + 1

üniversite sınavında ilk 10 bine giren insanlara bakın, hepsi çok iyi liselerde okumuş, en pahalı dershanelere gitmiş, zilyon tane özel ders almış öğrenciler.

Boğaziçi devlet ünisi, ama büyük çoğunluğunun ailesi sosyo ekonomik düzeyi yüksek öğrenciler oluşturuyor. boğaziçi bilgisayar-elektrik elektronik ilk 1000 le kapatıyor neredeyse. Kimsenin yardımı olmadan, öyle ortalama bir aile ile bu sıralamaları yapmak imkansız. Çok ciddi bir çalışma gerekiyor, bu çalışmalar çocukluktan beri sağlanıyor. hiç bir çocuk durup dururken oyun oynamayak yerine gidip ders çalışmaz kimsenin yönlendirmesi olamdan. Boğaziçinde de anadolu çocukları var ama eğitim fakültesindeki öğrenciler genelde. o bölümlerin sıralaması da 50-60k falan.
0
substituent
(16.07.25)
(12)

Kiz arkadasim aniden gelmeye karar verdi

musicka
2000 yilinda bir alman kizla tanistim. sonrasinda cok kez bulustuk ama bir turlu evlenme konusuna giris yapamadik. 2012'de son kez ayrilmistim ama simdi tekrar internet uzerinden beraberiz.bir gun yazmasam aglamaya basliyor, saka degil. cumartesi ve pazar gunu cok yazamadim pazartesi gunu sadece 2 s
2000 yilinda bir alman kizla tanistim. sonrasinda cok kez bulustuk ama bir turlu evlenme konusuna giris yapamadik. 2012'de son kez ayrilmistim ama simdi tekrar internet uzerinden beraberiz.

bir gun yazmasam aglamaya basliyor, saka degil. cumartesi ve pazar gunu cok yazamadim pazartesi gunu sadece 2 saat calisip sonrasinda izin almis, patronu da bir kadin ve yakin arkadasi oldugundan fazlasiyla izin verebiliyor, beni aradi ama gercekten agliyordu. tek sordugu biz neden beraber olamiyoruz, onceden benim yeni adresimi sormustu, sanirim ucaga atlayip yakinda buraya gelecek bana sormadan. ama onunla gorusmeden once halletmem gereken islerim var.

benim erteleme sebeplerimden biri saglikla ilgili ama cogunlukla islerle ilgili, ben onun buraya erken gelmesini nasil engelleyebilirim?

benim ona gelme demem cok bir sey ifade etmiyor. o kafaya koydugunu yapan biri. ama saglam bir sebep soylemem lazim...

i.ibb.co

boyle bir kizla basa cikmak zor ve elimden geleni yapiyorum.
0
musicka
(15.07.25)
resmen ne istedigini bilmeyen, kararsiz, aksiyon alamayan, cocuk adam.
bir cesaretini topla kizdan ayril da seninle zaman kaybetmesin daha fazla.
0
sonsuz
(15.07.25)
14 yasinda kizi ve evli olan kiz arkadasin oluyor bu kisi sanirim.
Karsindaki kadin, tek cikis yolu senmissin gibi davranip asiri sagliksiz bi profil ciziyor. Bu 1.
İssizmis gibi tum bunlarin icine cekilip, dunyada sanki hic kadin kalmamiscasina yillar once bitmis, helvasi yenmis bi iliskiyi sakiz kivamina getirip, sacmasapan olaylara yol verdigin icin sen daha da sagliksiz bi profil ciziyorsun. Bu da 2.
Bence bahane bulma, atlasin gelsin, aksiyon olur.
Umarim hikayenin devami gelir, ne tur bi maceranin icerisine cekicelegini merakla bekliyorum lutfen guncelle.
0
sey mi dostum
(15.07.25)
Basa cikmak zorunda degilsin ki ayril mesela. Bir de bu kadar cok yazan bi kadin belli ki cok takintili 35 yildir birine bu kadar uzun mesaj attigimi sanmiyorum. Cok eskiden tanisiyor olabilirsiniz ama 2012'de ayrilmissiniz en son falan.
Acik acik gelmeyi mi dusunuyorsun ben emrivakiden hoslanmam falan de şevki kirilsin cunku net davranmazsan belli ki bu isten cok zararli cikacaksin.
Gelme demen bir sey ifade etmiyorsa acikca soyle gelme dedigim halde gelirsen seninle gorusmem boyle seylerden hoslanmiyorum de. He tabii iliskiyi surdurmek istiyorsan o baska ama boyle biriyle degil sevgili arkadas olmak bile zor
0
matilda
(15.07.25)
bu iliskide o kadar cok sorun var ki.
birincisi kadin hala evli. bitti dese de, evleri ayirmis olsalar da (ki ayirmamislar) hala evli. bunu anlamiyorsan zaten yapacak cok bir sey yok.

14 senedir görüsmüyorum diyorsun, kadinin 14 yasinda cocugu var. ya babasi sensin, ya iliskide aldatildin ama ikisini de kabul etmiyorsun.

herkes sana mümkün olmadigini söylemesine ragmen kadin icin kacak olarak almanya'ya gitmeye calisiyorsun ve bunu da tamamen illegal yollardan yapmak icin duyuruda birden fazla soru acarak akil toplamaya calisiyorsun. sana, on tane yasal yol olan durumda bu illegal olayi öneren de kadinin kendisi. bu zaten bir red flag ama sen de sonuna kadar ok'sin bu durumla.

simdi de kadin sürekli agliyor diyorsun ve benimle görüsmek istiyor ama ben henüz hazir degilim diyorsun. sen hemen bugün görüsemeyecegin bu kadinla yasadisi yollardan yurtdisina kacma plani yapiyordun iki hafta önce ve bir sene bekleyemeyiz diyordun.
yani simdi duruma bir de kadin tarafindan histeri ve dürtüsellik, senin tarafindan ambivalans girdi.

bence ikiniz de ciddi anlamda terapi görmelisiniz.
iliskide dogru olan bir sey yok ama bu iliskiyi sürdürmeye kararli gibisiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.07.25)
2000'de tanışmışsınız 2012'de ayrılmışsınız 12 yıl boyunca evlenme konusuna girmemişsiniz. onun üstüne bir 13 sene daha geçmiş. 2000'de en iyi ihtimal 18 yaşında olsanız şimdi 43 yaşında falansınızdır minimum. 18 yaşından 30 yaşına 30 yaşından 43 yaşına farklı ülkelerde yaşanmış. kadın evlenmiş kızı olmuş vs.
sen karşında 2000 yılındaki 2012 yılındaki kadını mı bulacağını zannediyorsun ? pek sağlıklı görünmüyor durum.
yine de en doğrsuunu ve detayları sen bilirsin tabiki.
0
ercu cozer
(15.07.25)
ayrıca kızı 14 yaşında ise siz nasıl 2012 yılında ayrıldınız. kadın evli iken mi ilişkiniz vardı yoksa sizle ilişkisi varken mi başkasından çocuğu oldu. ve 2012'ye kadar aynı ülkelerde mi yaşadınız sanal bir sevgililik miydi ? bunları hiç anlamadım.
acaba hiç sevgili olmadınız da sanal takıldınız ve biz sevgiliyiz mi dediniz.
0
ercu cozer
(15.07.25)
Bu insan bir ruh hastası bence. Lütfen izini kaybettir. Taşındım de, bişey yap. 1 gün alamayınca ağlayan 2 gün konuşamayınca işten izin alacak kadar yamulan kadından sağlıklı bir eş de sağlıklı bir anne de olmaz.
0
muhayyer divan
(15.07.25)
Aynı dakikada bu kadar uzun mesajlar gönderebilmiş olması ilginç. Mesajlar da üslup olarak ChatGPT tadında zaten. İnandırıcı bulamadım açıkçası. Gerçekse kadından ziyade asıl sorunlu olarak siz tedavi olun, trollse yine siz tedavi olun.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(15.07.25)
Bu kadin Alman pasaportlu degil de Turk pasaportlu olsaydi bu sorular bu telaslar hic biri olmayacakti. Kezban deyip atardin kenara.

Baska sozum yok hakim bey.
0
warrior princess
(15.07.25)
@şey mi+1
@konuşma... +1000
Öyle haklılar ki... İçinde bulunduğunuz durumu ve duygularınızı analiz eden taraf olarak sizin aklı başınızda olduğunuzu düşünmüştüm. Ancak sizin de ciddi bir tedaviye ihtiyacınız var bence.
İllegal çıkışlar, evli bir kadınla beraberlik, bacak kadar çocuğa anlatılıp onay beklenen bir ilişki...
Ne sizin ne de karşınızdakinin tepkileri normal değil. Ben en çok o kız evladına üzülüyorum. Bu hengamede yitip gidecek diye...
0
strawberry first
(15.07.25)
yapar tabi. onlar bavulunu alıp kimlikle gelebiliyor. yalnız 25 senede alman kartofeli olmuştur o kız.
0
ya ben lan neyse
(15.07.25)
Yuzyuze en son 13 yil once (en iyi ihtimalle) gorustudugunuz bir insanla internet uzerinden sevgili olmaya basladiginizi soyluyorsunuz, onceki duyurulariniza, Almanya'ya 'kacirilmayi' dusunmenize filan deginmiyorum bile. Lutfen yazdiklarinizi objektif olarak okumaya calisin, ya da bir arkadasiniz bunlari size sorsa ne derdiniz? Gercekten terapi gormeyi degerlendirmelisiniz. Bir cikis yolu ariyorsunuz sanki su anki hayatinizdan, yasam beklediginiz gibi gitmemis de 20 sene onceki bir seye tutunmaya calisiyor gibisiniz.
0
kassiopeia
(15.07.25)
(10)

Soğan çorbası, kurbağa bacağı, salyangoz yemek mecburi mi?

tahirkemalbozoglu
Paris’e gidince bunları yemeksek ne kaybederiz?
Paris’e gidince bunları yemeksek ne kaybederiz?
0
tahirkemalbozoglu
(14.07.25)
hiçbir şey. soğan çorbası denedim baya kötüydü.
0
jelly bear
(14.07.25)
üçünü de türkiye'de yedim. soğan çorbası bence overrated. pek bir olayı yok sıcak çorba işte. ama tereyağlı salyangoz yemeği ve kurbağa bacağı çok güzeldi. farklı bir yere gitmenin en güzel taraflarından biri de oranın mutfağından bir şeyler denemek bence. biraz açık fikirli olmakta fayda var o yüzden ama size hoş gelmiyorsa da gelmiyordur onlar yerine deneyecek başka şeyler bulabilirsiniz paris'te.
0
semaforo de medianoche
(14.07.25)
Bence kurbaga bacagi güzel degil, salyangoz da güzel degil ama yapisindan ötürü. Disin altinda girc girc ediyor, ben öyle seyleri sevmem. ahtapot ve karides de sevmem bu sebeple.
Sogan corbasi en sevdigim corbalardan biri ama fransa'da hic icmedim. Tariflerde cok fark oldugunu sanmiyorum, avusturya'daki gibidir orada yapilan da ve bence kesinlikle denenmeli.

gittiginiz ülkenin mutfagi kültürünün ayrilmaz bir bütünü. eger zihninizde kurbaga bacagi yemeyi normallestiremiyorsaniz, sogan corbasi deneyin. Illa hepsini yiyeceksiniz diye bir sey yok ama bir iki bir sey deneyin bence.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.07.25)
kurban olduğum bu nasıl soru tanzimat döneminde mi yaşıyoruz :)

fransaya gidersen yapacağın en güzel şey müzeleri gezmek, mimariyi görmektir. kurbağa bacağını fransızlar bile içmiyor.
0
yurtsuz john
(14.07.25)
Bir şey kaybetmezsin. İlgin yoksa yeme. Ben soğan çorbasını seviyorum, içiyorum, üzerinin ekmek ve peynirle kaplı olması hoşuma gidiyor.

Cafe de paris soslu antrikot ve patates yersin le relais de l'entrecote a gidip.
Maison d'isabelle de kruvasan.
Cedric grolet - tatlı
Damak tadına uyan hamur işlerinden yiyebilirsin yani. Paris te sadece escargot yok ki
0
kullanicadi
(14.07.25)
mecburi kardeş,yemezsen bir daha vize vermezler.

şaka bir yana soğan çorbası deneyebilirsin, bence çok lezzetli...
0
exlibris
(14.07.25)
Abi denemek zorunda degilsin tabiki ama denemek bence güzel bir şey bilmiyorum ben gittigim yerlerde denerim böyle şeyler.
Kurbağa bacağını kafanda büyütme, tavuk kanadi gibi oluyor. Ha 2018den beri kaç kere yedin; iki. Yani böyle akşam Fransa'nın anneleri kurbağa yapıyor gibi düşünme.
Salyangoz severim ama. Soslu falan benim hoşuma gidiyor ki annem de sevmişti denediginde.
Soğan çorbası da güzel bir şey de ikisine oranla o kadar kafa yoracak bir şey değil.

Neden bu üçüne kafa yordun bilemedim ama bir sürü yiyecek şey var yani. Bence diğerlerinden bunlara zaman gelmeyebilir.
0
logisticsmanager
(14.07.25)
kurbağa bacağı yedim, kötü değil. soğan çorbasının bir olayı yok. salyangoz yemedim, denk gelmedi.

paris giden 1000 turistin bir tanesi falan yiyordur salyangozu. kruvasana aban gitsin.
0
sir gawain
(14.07.25)
Soğan çorbası benim yediğim en güzel çorbalardan biri ama hanım yapıyor, Paris'te yemedim. Kurbağa bacağı da tavuk kanata benziyor denenebilir ama çok elzem değil.
0
mirty
(15.07.25)
Her yerde bunlar satılmıyor zaten. Bunları yiceksen bile fransız restaurantına gitmen lazım. Her yer kebapçı kuskusçu falan. Ayrıca her yerde zincir hamburgerciler var. Bir şey kaybetmezsin, fransız mutbağı zaten bize göre değil.
0
mikahakkinen
(15.07.25)
(16)

Japonya kötüleme

michael_knight
Pek çok insan Japon kültüründen müthiş bir hayranlıkla bahsediyor. Halbuki biraz daha okuyup araştırınca pek çok saçma, çirkin, akıldışı kültürel öğeler de var bu toplumda. Japon kültürüyle ilgili kötü şey var mı aklınıza gelen?
Pek çok insan Japon kültüründen müthiş bir hayranlıkla bahsediyor.
Halbuki biraz daha okuyup araştırınca pek çok saçma, çirkin, akıldışı kültürel öğeler de var bu toplumda.

Japon kültürüyle ilgili kötü şey var mı aklınıza gelen?
0
michael_knight
(11.07.25)
terör örgütlerinin yuvasi olan avrupa gibi olmadi,

sabanci toyota ile ortaklik yapip guney doguya fabrika kuracagini ifade edince kardesini pkk vasitasi ile öldürdulerdi,

sam amca ve papanin cocuklarinin bize yaptiklarini yeni nesillere anlatin,

bosver japonu kotulemeyi,
azginliklarinin bedelini odediler II.dunya savasinda.
0
designer
(11.07.25)
Ataerkil ötesi olmaları. Kadınlara iş hayatında ikinci sınıf vatandaş gibi davranıyorlar, onlar için kadının görevi eş ve anne olmak.
Hoşuma gitmeyen diğer alışkanlıkları genç kız görünümüne karşı olan sapkın yaklaşımları.
Bir de küçük çocukların genç kız ile oyuncak bebek karışımı göründüğü bir akımları var. Adını bulmaya üşendim ama küçücük çocukların öyle görünmelerine izin vermek yanlış geliyor.
0
boyalı kuş
(11.07.25)
eksisozluk.com
sürüsüyle var. ilk aklima gelen hustle culture. adamlar kendilerini öldürene kadar calisiyorlar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.07.25)
japon adult film dunyasi. Bazen o derece hastalikli fantezi turleri, sapkin hayal gucu urunu seyleri var ki psikolojisi yerinde insanlar bunu uretemez diyorsun. Adamlar her filme kod verip sistematik hale getirmis. Her firma uzman oldugu fantezi kolunda calisiyor
0
freedonia
(11.07.25)
netflix'te bir seks belgeseli vardı. bir bölümünde japonya işlenmişti. eşler birbirine 'seni seviyorum' demiyor, teşekkür ediyor. evli çiftler çocuk yapmak dışında seks yapmıyor, erkeğin cinsel ihtiyacını hayat kadınlarıyla gidermesini eşi normal karşılıyor. bunun gibi çok acayip kültürel normları var. yeni kuşakla birlikte azalmış olabilir ama gerçekten de sıkıntılı derecede tutucu ve ataerkil bir toplum.

seks konusu başlı başına sıkıntılı zaten. küçük kız çocuğu merakı, tentacle türü garip hentailer, tecavüz fantezileri, kadının sekste sadece pasif ve acı çeken taraf olarak tasvir edilmesi vs.
0
sir gawain
(11.07.25)
2012'de (bkz: marubeni) nin davetlisi olarak gittim. Grubumuz tokyo'ya ayak basar basmaz ilk olarak akihabara'da 4 katlı devasa bir sex shop'a götürdüler. Dedim "noluyoruz?"

Rehberimiz vardı, kurosaki (Ichigo değil), 25 yaşında genç bir marubeni çalışanı. Boş zamanımızın birinde mini etekli, öğrenci kıyafetli bir genç kızın şarkı söyleyip dans ettiği bir video izliyordu telefondan. 1, 2... En son sordum neden izliyorsun hep diye... Ay sonunda birimindeki herkes (kadın ve erkek) aynı mini etekli kostümü giyip peruk takıp dans edeceklermiş, katılım zorunluymuş... (bkz: never nuke a country twice)

Seyahatte belki yirmi çeşit olumlu deneyimim oldu, kabaca çalışkanlık, sorumluluk bilinci, disiplin ve temizlik ile alakalı, ancak olumsuzları paylaşmamı istemişsiniz.

Birkaç bara almadılar bizi kyoto'da gaijin (turist diyelim) olduğumuz için. Bir tanesi gönülsüzce kabul etti rehberimizin ricalarıyla. Kareoke'de enka söyleyince ben gerçi işin rengi değişti. Başta suratımıza bakmayan adamlar, ayrılırken sokağa çıkıp arkamızdan eğildiler durmadan kaç defa...

Galiba milliyetçilikleri avrupa'nınkinden çok da farklı değil. Yani adamların kültür ve değerlerine saygı duyup benimsediğinizi görünce ancak kabullenme biliyorlar sizi...
0
yadigar
(11.07.25)
ikinci dünya savaşı öncesinde inanılmaz katliamlar, insanlık dışı işler yapmaları. (bkz: nanking katliamı)

ve Almanların aksine geçmişte hata yaptıkları kabul etmeyip, geçmişle bağlarını koparmamaları.
0
king lizard
(11.07.25)
japon hukuk sistemi de çok sorunlu biliniyor. bir şeyden suçlanan mahkeme karşısına çıkan kişi yüzde dokasanın üzerinde hüküm giyiyor...
0
anon1m
(11.07.25)
Etnik kökenli olmayan bir ayrımcılık anlayışları var, merak eden burakumin kavramını araştırabilir.
0
10551037
(11.07.25)
ekşide çok detaylı bir girdi vardı. neredeyse bildiğimiz her şey yanlışcasına.hatta taciz edilen bir kadın veya kızın bunu şikayet etmesi bile ayıp karşılanıyormuş falan. bulursam eklerim.
0
ground
(11.07.25)
gayet ırkçı, dışarıya iyi görünüp içten içe üstün ırk olduğunu düşünen çekik gözlüler. uzak doğunun almanı japonlardır.
0
mikahakkinen
(11.07.25)
Japonya'da çocuk pornosu legaldir.
0
feastofthedamned
(11.07.25)
sapık kapalı bir toplum nefret ederim bu ülkeden
0
Hallegadola
(11.07.25)
Japonya’da ruhsal rahatsızlıklara kötü gözle bakılıyor, bu yüzden insanlar psikoloğa/terapiye vs. gitmekten çekiniyor. İntihar oranı da oldukça yüksek, özellikle gençler ve erkekler arasında. Bir de "hikikomori" denilen bir durum var, bazı insanlar yıllarca evden hiç çıkmadan, toplumdan tamamen kopuk bir şekilde yaşıyor. Toplum baskısı ağır orda.

Bi de aklıma deprem ülkesi oldugu geldi. Cok deprem oluyor. Ona tabii hazirlar buyuk olcude, bizim gibi degiller. Ama risk var hep ve tsunami olursa daha olumcul oluyor.
0
ermanen
(11.07.25)
Japonya'da yaşamadım ama kültürlerine ilgi duyduğumdan seyahat ettim ve nerede Japonlarla ilgili bir belgesel olsa izlerim.

Toplumda aşırı çalışma kültür var. Gece 23:00 sularında bir etkinlikten otele dönerken trende birsürü takım elbiseli belli ki plaza çalışanı olan insan vardı. Demek ki bu saatlere kadar çalışma çok yaygın diye düşündüm. Yine benzer şekilde 70-80 yaşlarında insanlar otobüslerin park ettiği yerlerde trafik polisi gibi ya da müzelerde etrafı düzenleyen/temizleyen görevli olarak çalışıyorlar. Yani toplumda aşırı bir çalışma var ve çalışmayan kişilerin toplumda işe yaramaz, gereksiz insanlar olarak görüldüğü ve dışlandığı rehberlerce de söyleniyordu. Birçok yerde bizim için "ne gereği var ki" diyebileceğimiz işlerde çalışıyorlar. Çalışmak elbette iyidir ama çalışmayan kişilerin toplumdan dışlanması ve iş hayatında kişilerin kendi sağlıklarını tehlikeye atar ölçüde rekabet olması sıkıntılı.

İnsanların yalnız oluşu/sosyalleşme ciddi bir problem. Bir belgeselde izlemiştim yalnız yaşayan bir Japonun cenazesi evinde belki de aylar sonra bulunabiliyor, cenazenin olduğu yerde siyah bir iz kalmıştı ve onu kazımaya çalışıyorlardı. Yani sosyal ilişkiler arkadaş/akraba/komşuluk belli ki çok çok zayıf. +90 Youtube kanalında bu gibi konularda çok sayıda video var.
0
Lethe
(11.07.25)
bu bahsedilen akıldışı ve insanlık dışı bir çok problem onlar tarafından da problem olarak görülüp yeni nesillerce azaltılmaya çalışılıyor.

çocuk pornosu olayına ben de şaşırmıştım. 10 sene kadar önce yasak gelmiş, artık legal değil.

ataerkil bir toplum olduğu ve kadınlara çok değer verilmediği filmlerde de görülüyor.

geçen bir youtube videosu izlemiştim. oradaki genç yaştaki kadınların neredeyse tamamı erkek arkadaşının onları aldatmasını normal karşılıyor.
0
biseysorcaktim
(11.07.25)
(21)

Bu yeşil pasaportun hikmeti nedir?

ya ben lan neyse
yeşil pasaportum var. 13 yıl doğu anadolu'da ve iç anadolu kırsalında doğu hizmeti yaptım. birkaç gün önce aldım. ama ne bir yere geziye gitmeye niyetim var ne de ona ayıracak param. hayatım boyunca da zaruret olmadığı müddetçe bir yere gideceğimi sanmıyorum. yıllık iznimde sonra iptal miptal ederle
yeşil pasaportum var. 13 yıl doğu anadolu'da ve iç anadolu kırsalında doğu hizmeti yaptım. birkaç gün önce aldım. ama ne bir yere geziye gitmeye niyetim var ne de ona ayıracak param. hayatım boyunca da zaruret olmadığı müddetçe bir yere gideceğimi sanmıyorum. yıllık iznimde sonra iptal miptal ederler diye aldım.

bazen sözlükte yeşil pasaport ayrımcılıktır diye başlıklar açılıyor. bir bakıyorum 2 yüz küsür entry girilmiş.

ben yeşil pasaportu alana kadar hangi ülkelere vizesiz gidebileceğimi bilmiyordum. onu da öğrendim. abd, ingiltere yok.

geçen televizyonda ünlü bir gazeteci "biz bastırıyoruz. gazetecilere de vermelerini istiyoruz. umarım verecekler." diyordu.

eczacılar, avukatlar, daha bilmediğim bir sürü meslek grubu...

bu zamana kadar hep bir yerlere 3 ay vizesiz gidilebilen bir araç olarak biliyordum ama bence bilmediğim bir şeyler var.

insanlar gidip oralarda çalışıyor mu, yeşil pasaportla benim bilmediğim bir şey mi yapılıyor? aklıma başka bir şey gelmiyor.

yılda 10 gün tatil için bu kadar kıyamet koparılması bana böyle düşündürüyor. bu kadar insanımız yurt dışına vizesiz gitmeye bu kadar muhtaç mı?

iş için isteyenler var. iş için bu kadar insanımız mı var yurt dışına gitmesi zaruri olan?
0
ya ben lan neyse
(10.07.25)
Yüzlerce beyaz yakalı vize sırasında beklerken alelade devlet memurunun istediği ülkeye keyfince girip çıkması insanların gururuna dokunuyor. Olay ego davası. Biz devlet memurundan daha büyük artı değer üretiyoruz da bu semelerin Instagram'da bizden daha çok yurtdışı postu var diyor onlar da. Abuk sabuk işler. Sen de biliyorsun bunun böyle olduğunu bence, bir de benden dinledin.
0
sekizdokuzon
(10.07.25)
@sekiz: yok bilmiyorum. yeşil pasaporta gelene kadar... bu mu dokunuyor insanların egosuna? ben 50 bin maaş alıyorum. maaşımın yarısı ev harcamasına gidiyor. ev babamdan kalmasa diğeri de kiraya gidecek. arabam falan yok. ben istesem de gidemem tatile. benden çok katma değer yaratan insan 100 bin falan alıyordur. böyle düşünürse egosu torpülenir.
0
🌸ya ben lan neyse
(10.07.25)
rahatça, vize vs dert etmeden, vize ücreti ödemeden, bir sürü ülkeye eğer istersen yarın çat diye gidebiliyorsun. birçok insan için bu gayet yeterli bir lütuf, bilmediğin gizli bir şeyler yok.
0
king lizard
(10.07.25)
yesil pasaportun ne oldugunu daha yeni ögrenmen senin problemin. interneti olan herhangi bir insanin bilebilecegi alalede bir bilgi.

sorun su an avrupa'nin türklere vize randevusu veremiyor olusu. yesil pasaportu olan biri ucuz bilet kovalayip aniden haftasonu bile gidebilir. üniversitedeyken bir arkadas o sekilde 18 tl'ye mi ne bilet alarak paris'e gidip gelmisti. parasizliktan metroya bile binemeden geri döndü ama gitti mi gitti.

onun disinda baska biri önceden uzun planlar yapmasi, vizeye basvurmasi, parasinin yanmamasi icin dua etmesi gerek.

bu ikisi arasindaki fark birinin devlette memur olarak calismis olmasi. tr'deki cogu memur da vasifsiz ve özelde tek kisinin yaptigi isi 3-5 kisi yapiyorlar. hem devletin kasasina yüksünüz hem de dibimizdeki ülkelere elinizi kolunuza sallaya sallaya gidiyorsunuz.

böyle düsünülüyor sanirim.
0
sonsuz
(10.07.25)
Yeşil pasaportu isteyen genelde parası ve vakti olan insanlar. Ayrımcılık falan diyenlere de gülesim geliyor. Ailede çok doktor ve öğretmen var aldıkları maaşlar yurtdışında tatil yapıp, yiyip içip gezmeye yetmiyor. Benim canım anam benim zorumla yeşil pasaportunu çıkarttırdı. Pasaportunun süresi dolduğunda, üzerinde bir tane damga yoktu. Yenisini çıkarttırmaya zor ikna ettik, emekli maaşı yetmiyor çünkü tatil yapmaya.

Vize süreci gerçekten can sıkıcı olabiliyor ama bu “haksızlık” güruhunun saracağı yer yeşil pasaportlular değil, vize için gördüğümüz muamelenin sebebi olan kişiler.
0
irene
(10.07.25)
Yurt dışına iş ya da gezme amaçlı çok giden biri olsan değerini anlardın. Vize başvuru süreci, reddedilme durumları, yapılan masraf vs. vs. bunların hepsinden kurtuluyorsun.

şu an mesela çok ileri tarihli aşırı ucuz uçak bileti denk getirsen avrupa'da bir yerde, hiç düşünmene gerek yok acaba vizem çıkar mı vs. diye. türkiye'de şehirlerarası otobüse verdiğin paralarla avrupa'ya gidip gelebilirsin. e tabii ben hayatta gitmem vizyonsuzluğunda biriysen o başka.
0
himmet dayi
(10.07.25)
Yakın bölgelerde bir tatil yapabilirsin her yıl. Yurdum memuru aşırı vizyonsuz olduğu için böyle şeylerden anlamaz. Memur dediğin kırsal kafalı bir canlıdır.
0
runaway
(10.07.25)
@ya lan: böyle bir mevzuat var, Türkiye'nin memuru olan tatil sonunda ülkesinde geri döner diye düşünüyor Avrupa hala. Değişebilir bu usul yakında, hevesin varsa birkaç yere git gel.
0
sekizdokuzon
(10.07.25)
Bir de bunların egosu törpülenmez. Çatlasınlar.
0
sekizdokuzon
(10.07.25)
İlk yorum harici diğerlerini okumadım da la beyaz yakalıların kendini böyle görmesi çok komik. Memurlara neden yeşil pasaport veriliyor? Önce bunun mantığını kavra :) Yeşil pasaportu kullanan meslek yelpazesini genişletilerek hata yapılıyor. Beyaz yakalı burada ağlıyor, kendini üstün görüyor ahsjs O zaman asgari ücretli de alsın. Zaten bu gidişle yeşil pasaportu kabul etmeyecek diğer ülkeler. Adam yurt dışı tatili yapabilmek için y pasaport istiyor resmen :) devlet de senin sikik yurt dışı tatilinin derdindeydi. Memur denince adamın aklına sadece devlet dairesinde evrak onaylayan tip geliyor :)

Düz memurun yeşil pasaportu olsa ne? Adam yurt dışına çıkamıyor zaten shsjsk parası yok. Benim arkadaşımın kaç yıllık yeşil pasaportu var, daha bir kere kullanmamış. Neyle çıksın? Gidin birçok devlet dairesine hepsinin y pasaport hakkı olmasına rağmen çoğu başvurmamıştır bile. Zaten bu adamlar kullanmıyor ama ağlayan bizim buradakiler. Yani kaymakam da memur ve bırakın da işi gereği pasaport alabilip yurt dışına rahat çıksın.

İmam eşlerinin çıkıp bize de maaş verilsin, denmesi gibi :)
0
cemallamec
(10.07.25)
Başlık kıskanç beyaz yakalılarla dolmuş.
Hiç öğrenemeyeceksiniz hakkınızı savunmayı. Karşı adamda olan hak bende niye yok diyeceklerine hala onda niye var diyen fesat gorus.

İçlerini rahatlatmak için de özel sektörde bir kişinin işini bunlar dört kişi olarak yapıyor diyor. Ulan sen kole gibi çalışıyorsun işte patronun zengin olsun diye sabahtan akşama pazartesiden pazara. Bunun kalifelikle ne alakası var? Sen patronun yağcılığını seçmişsin adam da devlete hizmet etmeyi tercih etmiş. Sen bu adamdan arta kalir ne katıyorsun ki ondaki hakkı cok goruyorsun kıskanç patron yagcisi.


Sen tezgahtarlık yapan ya da gerçek bir eğitim gerektirmeyen hizmet sektöründe çalışan bir insansın bunu kabul et fazlası değil.
Soruya cevap
Yeşil pasaport Avrupa ülkelerine bu vize kuyruklarında kendini çok üstün gören ve kapi dışarı edilen beyaz yakalıların bana da vize bana da vize demeni gerektirmeyecek bir pasaport türüdür kardeşim.

Güle güle kullan
0
dedeminhirkasi
(10.07.25)
vizyonla alakalı. kullanırsan altın, kenarda durursa pul değerinde.
hiç mi ilgini çekmiyor farklı yerler, kültürler?
çok paraya ihtiyacın da yok, türkiyeden daha ucuza git, gör, gez, öğren.
0
adivar
(10.07.25)
yorumlara bak ashfsaf.
yesil pasaport, türk devleti'nin, %90'i torpilli olan memuruna yaptigi bir baska torpildir.
olay, beyaz yakalinin ayricalik beklemesi degil, bir kismin elde ettigi haksiz ayricalik. devletin kendi vatandasini kendi eliyle ayristirmasi.
vize anlasmalari devletler arasinda yapilan ikili anlasmalara dayanir, devlet oturmus, ülkelerle "benim memura vize ayricaligi tani ama diger vatandaslara tanima" diye pazarlik yapmis. beyaz yakali hakkini savunacakmis. beyaz yakali ne yapacak? almanya ile masaya mi oturacak? aptal saptal konusuluyor.

türk vatandasi degilim. ailemde de kimsenin yesil pasaport ihtiyaci yok. kiskanmak falan akillara zarar ithamlar.

"ek olarak turkiyeye vize zorunlulugunu getiren avrupali ulkeler degil, turkiye. bunu da arastirabilirsiniz."
türkiye bunu zamaninda siyasi olarak sakincali gördükleri yurtdisina kacmasin diye avrupa'ya teklif etmis, avrupa kabul etmis, türkiye bir süre sonra avrupa ile defalarca vizeyi kaldirmasi icin masaya oturmaya calismis ve her seferinde avrupa'dan ret yemis bir ülke.
yani artik o vizeyi sana koyan avrupa, türkiye degil. 45 senelik mevzuyu temcit pilavi gibi öne sürmek kurtarmiyor.
türkiye kac defa avrupa'ya artik vize kalksin diye gitti peki biliyor musunuz? yok.
bu kadar ret üstüne türkiye ne yapiyor? ben memura kefil olurum cünkü memur dedigin adam mayis elden gitmesin diye hicbir seye karismayan, kafasina vur ekmegini al, sümsük, agzini hicbir siyasi olaya acmayan adam, memuru o sebeple sakincali görmem, sakincali gördügüm zaten memur olamaz, ondan ki memuruma verin vize kolayligi diye avrupa ile masaya oturmus.
evet, devlet eliyle ayrimcilik budur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.07.25)
tamamen ekonomik sebeplerle yurt dışına gidemiyorsan bir şey diyemem ama bir insanın yaşadığı gezegende doğduğu küçücük ülkeden kafasını çıkartıp başka bir coğrafya, kültür, yaşayış vs. görmek istememesinin ve bu şekilde ölüp gitmeye razı olmasının anormal, hatta mental olarak sıkıntılı bir durum olduğunu düşünüyorum.

başka yerler görmek senin için bir anlam ifade etmeyebilir ama birçok insan için şu hayatı çekilir kılan üç beş şeyden biri. insanlar aylarca yapacakları yurt dışı gezisinin hayalini kuruyor, bunu planlamaktan ve gerçekleştirmekten zevk alıyor.

insanlara vizeyi geçtim artık vize randevusu bile verilmiyorken vizesiz birçok ülkeye gidebilmek büyük bir ayrıcalık. bu ayrıcalığa sahip olamayanların öfkesi de gayet normal.
0
sir gawain
(10.07.25)
yurt dışı seyahati yapmak istemeyişiniz veya ekonomik sebeplerle yapamayışınız kişisel bir durum lakin insanların farklı ülkeler, şehirler görmek istemesi çok doğal ve insani bir refleks. yeşil pasaport da bu noktada ülke sınırlarını açan adeta sihirli bir değnek. yani oldukça kıymetli bir şey.

memurlara veriliyor bize verilmiyor, ayrımcılıktır vs. durumu da uluslararası alanda itibarsız ikinci sınıf bir ülke olmamızın sonucu. avrupa ülkeleri son yıllarda, vatandaşlarımıza amiyane tabirle ''sen gelme ulan ayı'' diyor. durum böyle iken memurların yeşil pasaport ile ''buyur sen geç''denilerek ülkelere kabulüne, kalan kitle çıldırıyor. bana kalırsa ülkeler arası seyahat özgürlüğü evrensel bir haktır. muhatap olunan ülke için sakıncalı bir profil olmayan herkes turistik amaçlı seyahat edebilmelidir.

burada bana ve benim gibi yeşil pasaport sahibi insanlara irite edici gelen şey; yeşil pasaport'a sahip olmayan mesleğe sahip kişilerin, ulan seyahat evrensel bir haktır. alt tarafı üç beş günlüğüne turistik amaçlarla gideceğiz, hükumet, devlet olarak bizi dış ülkeler nezdinde niye cüzzamlı durumuna düşüyorsunuz, cebime euro'mu koyup yurt dışına niye gidemiyorum diye durumun asıl sorumluluarın tepkisini göstermek yerine, ya memurlar devletin kamburu, bir halta yaramıyor aşağılık pislikler, oysa biz katma değer üretiyoruz, ülkeyi biz kalkındırıyoruz, biz öyle büyük insanlarınız ki, bizim değerimiz tarif edilemez biz niye gidemiyoruz diye tüm ezilmişliğinin, iş yerinde yediği mobbingin, aşırı çalışma saatlerinin, olmayan özlük haklarının öfkesini memura yöneltmesi. herkesin derdi insan olarak şu ölümlü dünyada, berbat koşullarda, her günü birbirinden kasvetli gündemi olan ülkeden dışarı bir haftasonunda, bir bayram, seyran tatilinde yurt dışına kaçıp nefes almak. bunca hikayeye, biz şöyleyiz de memurlar böyle, onlar da gitmesiin, bize de yeşil pasaport verin sonunda hiçbirimiz gidemeyelim halleri gülünç. kimsenin katma değer ürettiği, süper kahraman olduğu bir ülke değil istisnai örnekler dışında. kapitalist bir ekonomik sistem var ve ülkemizin vatandaşları da bu devasa sistemin içinde tek başına nokta kadar özel anlam ifade etmeyen bir şeyler yapıp sistemi yürütüyor işte. sanırsın memur sabahtan akşama kadar yatıyor da diğer beyaz yakalılar kansere çare buluyor. ayrıca memuriyete başlama yaşının yükselmesi ve yeşil pasaporta ulaşmak için belli bir derece/kademeye ulaşması gerçeğini düşünürsek, o pasaportla diyar diyar gezme aşamasına kadar ömrünü yarılamış oluyor zaten memur, yaşlılıkta gezecek sağlık durumu ve motivasyonunun da pek olmayacağını düşünürsek zaten aktif olarak bunun nimetinden faydalanma süresi de öyle çok da değil.

yabancı ülkelerin bu vize işini türklere bu kadar ulaşılamaz hale getirmediği dönemlerde bu kadar yaygara yoktu. ne zaman ki durum değişti yeşil pasaport sahipliği göze batar oldu.
0
wilhelmwasmuss
(11.07.25)
büyük kolaylık, annemden dolayı 25 yaşıma kadar bende vardı Interrail yapmıştık 23 gün kafamıza göre Avrupa'yı turlamıştık. Hayatımdaki en özel deneyimlerimden biridir. Mesela çocuğunuz varsa onun da belli bi yaşa kadar yeşil pasaportu olacak. (birkaç şart daha var çalışmıyor olmak vs.)

Bu arada göze batmasının tek sebebi vize işlerinin zorlaşması değil bence. Eskiden özel sektördeki kişiler iyi kazanırdı, memurların işi garanti ama az kazanıyor derlerdi. Şimdi memur da ortalama güzelce bir maaş alıyor, özel sektördeki çoğu kişi o maaşları alamıyor bile. Bu sebeple "hem maaşı yüksek hem yeşil pasaport var ooh" diyor insanlar. Bu arada 50-60 bin maaşın iyi gibi görülmesi de ayrıca kötü tabii.
0
nhk ni youkosu
(11.07.25)
Eskiden memurlar özel sektör göre az para alırdı. Hem de ciddi az.
Şu an Türkiye o kadar kötü durumda ki herkes devlet memuru olmak istiyor çünkü;
Düzenli zam aldığın
Sendikanın olduğu
Tatil hakkının olduğu
Saatlerine dikkat edilen
Is garantisi olan
Tek kurum gibi. Türkiye'de özel sektör rezalet halde.
Buna bir de yeşil pasaport ekleyince iyice insanların gözüne batıyor.
Türkiye'de özel sektör iğrenç durumda olmasa, insanlar üç kuruş paralara 2 hafta tatile 50 saat çalışmaya zorunlu kalmasa gene kimsenin pek umrunda olmazdı.
0
logisticsmanager
(11.07.25)
yeşil pasaport alabilmek için 15 senedir devle kurumunda(boğucu) çalışıyorum.maaşım piyasanın yarısı, beş para etmez insanlara müdürcülük oynatıyoruz. ben bunlara katlanıyorsam, benim 4 5 katım maaş alıp ah vah diyenlerde nasıl vize alırsa alsın bana ne derim. bu seçim meselesi benim devlet memurluğunu seçme nedenim yeşil pasaporttu. yılda 10 kere de olsa bir yurt dışına gitmek beni rahatlatıyor. altımda mercedes olmasın evimde dyson olmasın vb.

herkes kendi seçimini yaşar.

yurt dışı sana zevk vermiyorsa gap gezisine katıl kardeşim. yurt dışına gidince g.tümüz göğe ermiyor ama farklı kültürlerin olduğunu falan görüyoruz.
0
mikahakkinen
(11.07.25)
Biraz şöyle bir hava var.

Yukarıda yeşil pasaport ile istediği yere giden, aşağıda vize ofisleri tarafından köpek çekilen halkı görmeyen bir memur eliti gözüküyor. Adam vize randevusüne bile 1,000-2,000 euro verip, bulmaya çalışırken, 6 ay - 1 sene vize için uğraşırken, bunu çözmesi gereken bürokratlar, yeşil pasaport ile instagram postu paylaşıyor.

Ancak görmedikleri şu. Bugün bordo pasaporta köpek çeken o ülkeleri durdurmazsan, yarın yeşil pasaporta da köpek çekecekler. Bu işler böyledir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(11.07.25)
Yeşil pasaportun hikmeti; devletin “bu adam gelip sizin ülkenize sığınmaz. Senelerdir bana görev yapıyor sıkıntı çıkmaz. Efendi efendi gider geri döner” dediği kişiler hakkında KARŞI DEVLETİN DE “sen öyle diyorsan öyledir bana uyar. Gelsinler madem abartmadan. Ama sınırda yine de memuruma kontrol ettirir öyle izin veririm” demesi. (örneğin dediğin gibi and veya ingiltere “bana ne yeşilinden yahu git al vizeni gel geleceksen” diyor)

İnsanların son yıllarda yeşil pasaporta nefret duymaları vize süreçleriyle ilgili. İnsanlar vize almak için tonla belge toplayıp, geceler boyu randevu kovalayıp, üstüne para ödeyip, yine de randevu bulamayıp oturabiliyorlar yahut randevu bulsalar başvurularına red yiyebiliyorlar. Son senelerde bu şikayetler çok arttığı için yeşil pasaport göze batar oldu. İnsanlar neye tepki göstereceklerini idrak edemediklerinden, problemi yeşil pasaportta görüyorlar. “Ben de gidebilmeliyim” demek yerine “o da gitmesin lan sıçarım!” diyorlar.

Pasaportumuzla istediğimiz yere vizesiz veya kapıda vizeyle gidebilsek, yahut vize başvuru işlemleri rahat, adil, şeffaf olsa, yeşille pek kimsenin derdi olmayacaktı.

Bir de tabii arkadaşın dediği gibi ego mevzusu da var. Kendini alelade memurdan üstün zannettiği kadar üstün olan kişinin zaten vize derdi de olmaz. Mümkün olan en uzun sürelerde vizesi olur. Birkaç yılda bir rutin işlem gibi yeniler devam eder. Devlet memurlarını dağdan toplanan yabani kabile üyeleri zanneden tipler, üniversite mezunu olup özel şirkette çalışmanın kendilerini daha beyaz, bembeyaz yakalı yaptığını düşündükleri için, böylelerinin kanına dokunuyor mevzu.

(Yeşilim yok, olmayacak.)
0
lazor
(13.07.25)
son yıllardaki vize krizi yüzünden durum "yeşili olmayan şengen'e gidemez" seviyesinde.

bir çok ülkede vize görüşmesi için randevu almak bile zor.
hadi aldın, bir sürü evrak istiyorlar. sorun değil yapılır.
vize başvuru ücreti 80 euro civarında. büyük para değil ödenir.
vize çıkacak mı çıkmayacak mı belli değil. vizeye başvururken uçak bileti, hotel rezervasyonu, yapacağın seyahatin türü şusu buşu bir sürü şey istiyorlar. gelirin, maaş dökümün vs.
vize çıkmadı, hotel iptali uçak iptali uğraşman lazım.
iptalli uçak bileti normalin daha üstü fiyata satılıyor.

yeşili olan bunların hiç birine maruz kalmıyor.
ucuz uçak bileti sitelerine giriyor ve uygun tarihli uçakları buluyor.
sonra günü gelince vınn uçuyor.

amacı gezmek tozmak değil de iş-güçse yine giriyor uçak bileti sitesine istediği tarihe bilet alıyor. yine ucuz.

olay sadece maliyet de değil.
vize başvuru işleri çok can sıkıcı. her şey düzgün de olsa reddedebiliyorlar.
vize redleri arşa çıktı.
insanın kanına da dokunuyor kapıda kul olup ve reddedilmek.

sen öğrenciysen anan baban yeşili olan bir memursa istediğin zaman gidip gezebiliyorsun yurtdışında. 19-20 yaşında sen gidiyor ama başka gençler akp ülkesinde sinemaya bile gidemiyor. işin bir de böyle sosyal bir problemi var.

gitmek isteyene tek engel vize mi kardeşim. gitmek isteyen aşar onu denilecek durumda değil vize muhabbeti. her şey doğru olsa da, işin gücün paran pulun olsa da reddebiliyorlar.

yeşil pasaport orada çalışma hakkı sağlamıyor.
yeşille gidip kaçak kalanlar var ama onların sayısı yüksek değildir.

yani yeşilin olayı çoğunlukla normal seyahat için.

EVS gibi programlarla yeşil pasaportlular daha kolay gidiyorlar ayrıca.

--
yeşil pasaportluları kıskandığımız yok, diğer insanların vize süreci kolaylaştırılsa ve böyle onura aykırı engellenmese devlet memurlarının yeşille gitmesine bu kadar ayrımcılık olarak bakmazdık. yeşil giderse gitsin, ama diğer pasaportlarda vize kalkamıyorsa (yüce devletiminizin gücü yetmiyorsa) ya da vize süreçleri kolaylaşmıyorsa, ortada ciddi bir kayırma var.

imza: eskiden yeşilim vardı. potansiyel yeşil pasaportluyum.
0
biseysorcaktim
(13.07.25)
(13)

Düzenli kitap okuyanlar

sekizdokuzon
Fictional kitaplar okuma listenizin kaçta kaçına denk geliyor? Neden fictional romanlar okuyorsunuz? Teşekkürler.
Fictional kitaplar okuma listenizin kaçta kaçına denk geliyor? Neden fictional romanlar okuyorsunuz?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(08.07.25)
su aralar %99'u cünkü rahatlamak icin okuyorum. kafam zaten 40 seyle dolu, sabahin 7:30'unda da calismaya baslamisim, eve geliyorum, bir de sahsen ghent katedralindeki poliptigin hikayesini okuyamicam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.07.25)
Yılın ilk altı ayına baktım, kurgu kitaplar yüzde 56’sını oluşturmuş
Ruh halime göre değişiyor neden okuduğum. Nitelikli kurgu kitaplardan da çok şey öğreniyorum. İyi bir kurgu eserin gücünü, etkisini küçümseyemem
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(08.07.25)
Sadece kurgu okuyorum, çünkü içinde milyonlarca ibret var. Bi de oturduğum yerden bi sürü yer geziyorum, bi sürü insanla tanışıyorum.
0
ciglik
(09.07.25)
%10? belki daha az. universiteden sonra cok az fiction okudum. o da cok iyi referansi olan dostoyevski, tolstoy gibi klasiklerse veya cok iyi referans aldigim ilginc bir kitapsa.
0
antikadimag
(09.07.25)
Yarı yarıya - Bazısını sırf eğlence olsun diye okuyorum. Hele bir önceki kitap uzun ve akıcı olmayan bir kitapsa. Mesela Richard Osman'ın Cinayet Kulübü romanları çok iyi gidiyor. Bazısını da başlı başına sanat eseri olduğu için.
0
salihdt
(09.07.25)
'Fictional', kurgusal demekmiş Arkadaşlar. Siz de böyle cümlelerinizi İngilizce kelimelerle süsleyin. Daha havalı görünün.

Okuduğum kitap ilerlemiyorsa, okuyabilmek için şartları zorlamaya başlamışsam ikinci kitap olarak bir kurgu kitaba başlar, okumaya iki kitap paralel devam ederim.
0
Mirket
(09.07.25)
@mirket: andropozunu başka yerde yaşa
0
🌸sekizdokuzon
(09.07.25)
benim de %99'u. daha çok seviyorum açıkçası.
polisiye, gerilim çok severim.
arada bilim kurgu tarzı şeyler de okuyorum.
ipek sabahlık'ı okumuştum mesela 2-3 kitap öncesinde. biraz zor okudum çünkü alışmışım bu türe. iyi kurgu candır. eğer güzel tasarlandıysa 14 dalda oscar almış filmden daha çok sarar.
0
matilda
(09.07.25)
feminizm kitaplarini okumayi birakmalisin ve kitap okumayi azaltip, biraz da spor yapmalisin. depresyon ve hareketsizlik obeziteyi arttiriyor.
0
feastofthedamned
(09.07.25)
171 boya 65 kiloyum, uza.
0
🌸sekizdokuzon
(09.07.25)
fictional kitapları okumamın sebebi: can sıkıntısı.
0
koela
(09.07.25)
Kurgu da seviyorum ama elime ne geçerse okurum. İlk çağ tarihi de okurum, dünya tarihi de kurgu da.

Fictional olarak herhalde 3 kitaptan 1'i diyebilirim. Genelde kafa dağıtmak istediğimde Fictional romanlarına bakıyorum.
0
drako
(09.07.25)
ağır betimleme çekemeyeceksem fiction okuyorum, genelde çok konsantrasyon gerektirmeyen public yerlerde okuyorum.
0
9kuyruklukedi
(09.07.25)
(15)

yildizi nasil ciziyorsunuz?

cooperr
https://preview.redd.it/6s1tbar0qz651.jpg?width=640&crop=smart&auto=webp&s=fb6b3e1b132f48c877fedfe34438f22526d01763benim sekans 524135
preview.redd.it

benim sekans 524135
0
cooperr
(07.07.25)
413524
0
nahtoderfahrung
(07.07.25)
413524
0
belkider
(07.07.25)
413524 +1
0
rodeocu
(07.07.25)
41352
0
but that was just a dream
(07.07.25)
41...
0
akhenaten
(07.07.25)
413524 ama yanlış hatırlamıyorsam ilk okulda 524135 çizerek başlamıştım.
0
nawar
(07.07.25)
413524 +1
0
kobuzchu kiz
(07.07.25)
42531
0
hayalhayal
(07.07.25)
14253
0
1917
(07.07.25)
413524
0
taurina
(07.07.25)
yalan yok sasirdim cevaplara..
demek bizde bir dingillik vaaa
0
🌸cooperr
(07.07.25)
425314 cizen arkadas solak mi merak ettim.
ben de 413524 cizen standart insanim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.07.25)
413524
0
yadigar
(08.07.25)
143524
0
buenosdias
(08.07.25)
413524
0
Kittie
(08.07.25)
(10)

avokado muhafaza

bay b
valla bıktım artık ya, o yemek paylaşımı yapan yerlerin foto videolarındaki gibi yemyeşil ve yumuşacık full bir avokado en son ne zaman yedim hatırlamıyorum.özellikle de yazın oluyor sanırım, haliyle yumuşasın diye dışarda tutuyorum, yumuşayana kadar tepe kısmından kararıp çürümeye başlıyor. yine de
valla bıktım artık ya, o yemek paylaşımı yapan yerlerin foto videolarındaki gibi yemyeşil ve yumuşacık full bir avokado en son ne zaman yedim hatırlamıyorum.

özellikle de yazın oluyor sanırım, haliyle yumuşasın diye dışarda tutuyorum, yumuşayana kadar tepe kısmından kararıp çürümeye başlıyor. yine demin birisinin yarısı çöpe gitti simsiyah olmuş. bunu yumuş ve yeşil bir şekilde nasıl yiyeceğiz biz ya valla yıldım bırakacağım almayı cidden yazık ziyan oluyor sürekli.
0
bay b
(07.07.25)
dondurulmuş avakado alın.
0
elorelia
(07.07.25)
hafif yumusamaya basladiginda buzdolabina koyuyorum ben.
0
sonsuz
(07.07.25)
Avokadonun cinsleri var. Hass avokado genelde bahsettiğiniz hale gelmeden cillop şekilde yenebiliyor (Tazedirekt ve Macrocenter'da vardı). Ya da Metro Market gibi yerlerden donuk alabilirsiniz.

Ek: Şurada "pütürlü avokado" demişler Hass cinsi için, öyle de arayabilirsiniz: www.portakalbahcem.com
0
fotrsapka
(07.07.25)
Çok sayıda aldığımda streçle sarıp buzdolabına koyuyorum. Yemeden bir gün önce çıkarıyorum. İnternette okumuştum bu yöntemi, işe yaradı.
0
asteriks
(07.07.25)
ben buzdolabında bekletiyorum. böylece daha yavaş olgunlaşıyor ve sertliğini koruyor. marketten taş gibi aldığım avokado 2 haftada ancak oluyor.
ayrıca metro markette dondurulmuş ve iri taneli olarak kiloluk şeklinde satılıyor üstelik çok da ucuz. denemedim ama tadının bozulacağını zannetmiyorum.
0
neira
(07.07.25)
valla dolaba da koysam çoğu zaman olgunlaşırken çürüyor benimkiler cidden anlamadım...
0
🌸bay b
(07.07.25)
avokado alirken, sap kisminda cöpünün duruyor olmasina dikkat ediyor musunuz?
avokadoyu ister olgun alin, ister yesil alin evde olgunlasmasini bekleyin, ama su fotografta gösterilen cöp kisminin üstünde duruyor olduguna dikkat edin: loveonetoday.com

eger o sap kismindan o kücük cöpü düstüyse, avokadi oradan hava almaya ve kararip bozulmaya basliyor.
burada: www.knowyourproduce.com
soldakini alabilirsiniz, sagdakini almayin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.07.25)
iyisini bulmak zor oluyor evet.
agzi bagli torba icinde elmayla birlikte olgunlastirmak bir yontem. muz da koyulabilir. suresine dikkat etmek gerekiyor. olgunlasmadan kesmemek gerekiyor ya da cabuk curuyebiliyor.
bazen ne kadar olgunlastirmaya calissan da olgunlasmayan var ya da curuyen var. bunlar kotu hasat veya erken toplanmis hasatlar.

marketlere gelen avokado kalitesinde de farkliliklar olabilir. hatta ayni markete farkli zamanlarda gelenlerde. avokado en oynak meyvelerden cidden.

marketlerde, son zamanlarda, yemeye hazir ve tek tek paketlenmis sekilde satilan avokadolar var. onlar guzel. ama daha pahali tabii.

not: internet marketlerde de iyi olanlar olabiliyor. kilosu da ucuza gelebiliyor. ama onlar da son zamanlarda bozdu. avokado hasat zamani genelde eylul-haziran arasi. haziran'dan sonra iyisini bulmak zor olabilir.
0
ermanen
(07.07.25)
@konusma sikinti da orda zaten, sapiyla aliyorum ordan curuyor olgunlasirken. yani burdaki sorun olgunlasmanin curumeye donusmesi.

ermaenin de dedigi gibi avokado'nun tipi ya da kalitesiyle da alakali sanirim...
0
🌸bay b
(07.07.25)
instagramda antalyadaniste diye bir sayfa var, tam bahsettiğiniz gibi yemyeşil, yumuşacık ve tadı o kadar güzel ki ne limon ne karabiber hiçbir şey istemiyor + saklama yöntemlerine dair de videoları var, bir bakın derim.
0
penceredengorunenmorbina
(07.07.25)
(14)

istifa etmeli miyim?

matilda
merhaba herkese, ben 9 yıldır (2026 mart'ta 10 yıl olacak) ufak bi ofiste çalışıyorum. İşlere 2 kişi bakıyoruz bir de patronun abisi var ama o biraz daha ofis boy gibi takılıyor pek bir şeyden anladığı yok. birlikte çalıştığım kişiye x diyeyim patronun abisine de y diyeyim. ben aylardır eylül ayında
merhaba herkese,
ben 9 yıldır (2026 mart'ta 10 yıl olacak) ufak bi ofiste çalışıyorum.
İşlere 2 kişi bakıyoruz bir de patronun abisi var ama o biraz daha ofis boy gibi takılıyor pek bir şeyden anladığı yok. birlikte çalıştığım kişiye x diyeyim patronun abisine de y diyeyim.
ben aylardır eylül ayında taşınacağımı ve izne çıkarak taşınacağımı, 2 hafta izin kullanacağımı söylüyorum. bunu patron da biliyor, patronun abisi de. hatta en son 2 hafta önce konuştuk bu konuyu.
istanbul'u bilenler anlayacaklar, bahçelievler'den beylikdüzüne (metrobüs olarak cumhuriyet mah. durağı) taşınıyorum ve işyerim mecidiyeköy'de. zaten gelip gitmek benim için epey zor olacak. bir de maaşımız asgari ücret üzeri ama bankaya asgari ücret kadarı yatıyor sonrasında elden alıyoruz. ek olarak bir de minimum 2.500 tl prim alıyoruz. yalnız bu para resmen 3 parçaya bölünüyor ve bir kısmını ay başı kalanını ay ortasından sonra saçma sapan ve işimizi doğru düzgün göremeyeceğimiz bir maaş alıyoruz. ayrıca elimde maaşımın ne kadar olduğunu patronun yazdığı mesajlar da var. abim sana kalan maaşını versin gibi attığı mesajlar da var. üstelik hafta sonları cumartesi/pazar demeden, hafta içleri de akşam olmuş olmamış fark etmeden iş istedikleri mesajlar da var. çok sık değil ama hafta sonları ve haftada 1-2 akşam böyle mesajlar olabiliyor dolayısıyla haklı fesihle işten ayrılma durumum var bunu niye söylüyorum hem tazminatım yanmaz hem de ihbar beklemek zorunda kalmam.

neyse, benim bu birlikte çalıştığım diğer arkadaş bugün patronun abisiyle ciddi bir kavga etti bayağı yürü git çalışma falan gibi kavga çıktı. zaten anlaşamadıkları için ve maaş düzensiz ödendiği için x kişisi işten ayrılmayı düşünüyordu bi süredir. bugün patronu arayıp "ben senin kardeşinle çalışamıyorum ver tazminatımı gidicem ben." dedi. gerçi daha önce de bu tarz kavgaları oldu ama kimse bir yere gitmedi. daha ağırları da geçti aralarında. bu x kişisi burada çalışmazsa hiçbir yerde çalışamaz öyle biri öyle söyleyeyim bu arada ama benim işime yarıyor çünkü izin mizin konularında o oluyor ofiste.

eğer bu x kişisi işten çıkarsa muhtemelen benim iznimi yakarlar ya da taşınırken evden bir şekilde bak vs diyecekler ama ben zaten durumlar da böyleyken hiç bu toplara girmek istemiyorum. uğraşmak da istemiyorum. taşınma nedeniyle kenarda ancak 1 maaş kadar param kalacak zorlarsam 1.5-2 çıkartmaya çalışırım. yol da zaten gözümde büyüyor her geçen gün. gidip gelmek çok zorlaşacak.
durum böyleyken sizce istifa etmeli miyim?
0
matilda
(07.07.25)
Elimde kanıtlar var diyorsunuz ama istifa etseniz ve hakkınızı yasal yollarla aramaya başlasanız o dava en az 2 yıl sürecek. Yani işten ayrıldınız mahkemeye verdiniz şak diye mahkeme sonuçlanmıyor. Bu ev taşıma süresinde işsiz kaldıgınızda ne olacak? Hemen iş bulabilecek misiniz?

Bir dünya sorun
0
limonlu eksi
(07.07.25)
Maymunlar ağaçtan ağaca geçerken yeni bir dal tutmadan eski dalı bırakmazmış. Kafaları çalışıyor.

Önce yeni bir iş bul kendine derim ben.
0
Mirket
(07.07.25)
İş bulmadan istifa etmeyin.

Ayrıca zaten sizin tek isteğiniz izinli olacağınız 14 gün çalışmamak. Tek yapmanız gereken izinli günlerinizde çalışmamak, iş gelirse yapmamak. Bunu yapmak istifa etmekten çok daha kolay ve küçük bir hareket.

Haklı fesihle işten ayrılırsanız ihbar tazminatı almayacaksınız, ufak bir para değil.

Siz en iyisi tatilde çalışmayın, kovacaksa onlar kovsun.
0
michael_knight
(07.07.25)
Matilda ozelden konusmustuk.
Ise ihtiyacin var mi?
Is piyasasi cok kotu. Hatta yaptigin meslegin hicbi oluru yok.
Tazminati da artik taksitle vermenin pesindeler. Kabul etmeyene de git dava ac deniyor. Min 2 yil bekliyosun. Ve mahkeme yine takside hukum verebiliyor.
Bir is bul. Ondan sonra.
Ise ihtiyacin yoksa tabii hemen hareket gec.
0
Kittie
(07.07.25)
istifa etme. diğeri gittiği için senin orada değerin artacak. ilerde istediğin maaşı teklif edebilirsin. kafada bitirdiysen yapacak bir şey yok tabi.

*iş bulmadan istifa etme
*içerde güzel tazminatın var. ara ara nabız yokla onların seni işten çıkarmasını talep et
0
HellKeePer
(07.07.25)
adamla patronun arasını yap bu taşınma sürecinde. bunun için, bu halde istifa edilmez.
0
gabe h coud
(07.07.25)
2500 lirayi bile orospu parasi eden isyerinde durulmaz zaten.
hizlica is bakin ama baska is bulmadan istifa etmeyin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.07.25)
bu devirde 9 yil ayni yerde calisilmaz..
is bul zipla.
0
cooperr
(07.07.25)
Ağzım açık kaldı. Bu paraya o kadar uzağa bunca mesaiye ve tuhaflığa rağmen nasıl çalışmışsın, bravo ha.
0
Shepard
(07.07.25)
Sigorta primlerinin gerçeğe aykiri olarak asgari ücretin üzerinden yatırılması haklı fesih nedenidir. İşten ayrilin tazminatıniz için de arabulucuya başvurun.
0
sanguine
(07.07.25)
B planı yapıp öyle ayrılın eğer ayrılacaksanız
0
pembediken
(07.07.25)
her zaman mantik yurumez. bazen de kalbini dinlemek gerekir. eger cok bunaldiysan ve sonuclari sadece seni etkileyecekse bas gitsin istifayi.
0
buenosdias
(08.07.25)
bu koşullarda 10 sene çalışıp şu ana kadar istifa etmediyseniz bence hayatta da bazı şeylere çok geç kalmışsınız. bu tarz iş yerinde 2 bilemedin 3 sene kalınır deneyim kazanılır sonra da kurumsal bir şirkete geçilip kariyer yoluna devam edilir.

bu kadar uzun süre hem uzak, hem kötü koşullarda sigorta primlerinin asgariden gösterilip maaşın da dengesiz bir şekilde ödendiği bir yerde çalıştıysanız ya çok sıkıntılı bir mesleğiniz var ya da kariyerinizde atlama yapamayacak kişilikte, yetkinlikte birisiniz.

işe ihtiyacınız varsa istifa etmeyin çünkü bu anlattıklarınızdan ben sizin kolay bir şekilde iş bulabileceğiniz yönünde izlenim almadım. işe ihtiyacınız yoksa da sert çıkışın istediğinizi yapın eğer mesele yaparlarsa da zaten düşük prim ödemesinden öyle ya da böyle tazminatınızı zaten alacaksınız.
0
denizgonen
(08.07.25)
@denizgonen, bahsettiğim durum 9 senedir devam etmiyor elbette. bu senenin şubat ayından beri böyle. ben de taşınacağım belli olduğu için ve yeni gireceğim yerde 2 hafta izin alamayacağım için işten ayrılmadım. arka planını bilmediğiniz şeylere yorum yapmayın sorum sizce ben iş bulabilir miyim, yetkin biri miyim değildi. ya sorulan soruya cevap verin ya susun. iyi günler.
0
🌸matilda
(08.07.25)
(10)

Avrupa'da yasayanlar aylık ne kadar yeme-içme masrafınız oluyor ?

Chips
Restoran/cafe ve marketlerde ortalama ne kadar harcamanız oluyor ? Marketlerin promosyon ürünlerini ya da kataloglarını takip ediyor musunuz ?Şehir belirtmek istemeseniz de ülke ve kişi sayısı belirtirseniz sevinirim.
Restoran/cafe ve marketlerde ortalama ne kadar harcamanız oluyor ?

Marketlerin promosyon ürünlerini ya da kataloglarını takip ediyor musunuz ?

Şehir belirtmek istemeseniz de ülke ve kişi sayısı belirtirseniz sevinirim.
0
Chips
(07.07.25)
almanya

2 kisi aylik ortalama 460€ market alisverisi. cok az restorana gidiliyor. kaliteli besleniyoruz.
takip ederim. mesela bulasik deterjani indirimdeyse birkac tane alirim.
yeme icmede de indirimde olan seylerden aliyorum. mesela kiraz indirimdeydi. bol bol kiraz aldim.

aylik da 200-250€ cafe, restoran bütcem oluyor. bunu gecmem .
0
sonsuz
(07.07.25)
Geçen sene işim gereği 3 ay Almanya'da kaldım (ondan önce 7 sene avrupa'da yaşamıştım pandemide geri döndüm). 3 tane marketten alışveriş yapıyorduk EDEKA, Lidl ve Netto. Bu üçünde de hem çeşitlilik hem uygun olan ürünler farklı olduğu için buralardan alışverişimizi yapıyorduk.

Haftalık ortalama 60 euro harcıyorduk ve hiçbir kısıtlamamız yoktu bunlarda. İçkisidir, etidir, organik sebze-meyvesidir vs. Ayda 250-300 euroya tekabül ediyordu maksimum.

Bunun yanında marketlerin app'leri varsa mutlaka indirin. Hem aktion'ları kolayca takip edebiliyorsunuz hem de puan biriktirip sonraki alışverişlerinizde düşebiliyorsunuz.

Restoran/cafe için ise haftada 1 gidiyorduk muhakkak ve ortalama aylık 200-250 arası da buna veriyorduk.

not: 2 kişi almanya
0
elektr10
(07.07.25)
€500-1000 arasi degismis banka uygulamasinda gosterdigine gore. ortalama €800 civari. promosyon takip etmiyorum ama surekli aldigim urunleri indirimli gordugumde birkac tane aliyorum.

2 kisi amsterdam
0
lemmiwinks
(07.07.25)
Hollanda, 3 kisi, iyi takip etmiyorum ama tahminim 1000 euro civaridir. Cok harcatacak tarzda restoran neredeyse hic yok, ufak seyler var dondurma, icecek-tatli gibi. Takintililik yok ama bazi urunleri organik aliyoruz.

Indirim asiri takip etmiyorum ama sik sik indirime giren urunlerde iyi fiyattan almaya calisiyorum.
0
mbond
(07.07.25)
Abi söyle basliklar açmayin resmen soyulmus yaramiza tuz dökülüyor sizden sebep.
0
feastofthedamned
(07.07.25)
iki kişiyiz. haftada bir ya da on günde bir dışarıda akşam yemeği. çok az kahve (evde espresso makinesi var). dışarıda tatlı yemiyoruz, evde kendimiz işlenmiş şeker kullanmadan yapıyoruz. elimizden geldiğince de kaliteli ve bio besleniyoruz. aylık ortalama 1000€ gidiyordur.

indirimleri takip etmek için uygulama var. çok tükettiğimiz bazı ürünler için fiyat alarmı kurdum. indirime girdikçe gidip onar onar alıyoruz.

not: ülke almanya
0
sir gawain
(07.07.25)
2 kişi, İngiltere.
Market harcaması aylık 400 pound gibi sanırım. Restoran her gittiğimiz yer iki kişi 45-50 pound diyebilirim. Haftada bir gidiyoruz genelde. Yani 200 de onu yaz. Fakat mesela İstanbulda arkadaşlarla bara giderdik (artık onlar da gitmiyor sanırım), ben İngiltere'de pub'a gitmez oldum çünkü bira pahalı. Barda içeceğime eve çoklu alıp evde içiyorum pinti oldum ahah.
0
nhk ni youkosu
(07.07.25)
Dışarısı için en az 200 Euro diyelim. Sarap ictigim icin o da. Ayda en az bir kez şık bir yerlere gidiyorum, bir kez gitsem zaten 100 Euro gidiyor. Bir iki kez şarap bara gitsem, 200 Euro oluyor zaten.

Köln.

Yok takip etmiyorum, sezonda ne varsa onu alıyorum zaten, et vs. yemiyorum.

Marktschwärmer ve Bio-Marketlerden alisveris yapiyorum sadece. Aylik 400 civarında. Aylık kahve sadece 50 Euro civarında cünkü.

1 kişi.
0
buf-e kür
(07.07.25)
2 kisi, avusturya.
aylik yaklasik 400-440 euro market masrafimiz var. hayvansal ürünlerin tamamini sadece organik alirim. zeytinyagini ispanya'dan getirtirim. saglikli besleniriz.

disariya cikarsak iki kisi icki dahil 30-40 arasi ödüyoruz yedigimiz yemege bagli olarak.
büyük sehirlerde (salzburg, innsbruck vs) toplam ödedigimiz hesap 30-60 euro bandi arasinda degisebiliyor. (fine dining isin icine girerse bu oran 100-130 euro bandina yükselir ama fine dining senede iki kere yapiyoruzdur en cok).

2020 senesinde 5 litrelik zeytinyagina 33 euro veriyordum, simdi 80 euro oldu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.07.25)
2022 temmuz-ağustos Barcelona da yaşamıştım 2 ay.

Haftalık 50-60 euro arası market alışverişi( kahvaltılık + abur cubur + alkol)
tatildeydim o sebepten tüm gün plaj-cafe-bar/klup takılmaca. haftada minimum 5 gün dışarda yemek. bu şekilde 2 ayda tüm yeme içme eğlenme harcamaları toplam 1.600 Euro tuttu. Dediğim gibi tatildeydim o yüzden çok kasmadım ama dışarda yemek yerine evde yemek yapsam 2 ayda 1.000 Euro ile de çok rahat yaşardım.
0
zikardo
(08.07.25)
(7)

almanya dm ve douglastan alınası ürünler

ala09
olaplex daha uygun diye aliyordum. ordinarylere gerek kalmadi sephorada gayet uygun ve ikisini de pek begenmedim zate. sizin favoriler siparisler neler vardir?
olaplex daha uygun diye aliyordum. ordinarylere gerek kalmadi sephorada gayet uygun ve ikisini de pek begenmedim zate. sizin favoriler siparisler neler vardir?
0
ala09
(05.07.25)
Dm‘den balea ürünleri alabilirsin cok iyi.
Douglas‘tan bisi alma pahali satiyorlar. Onun yerine flaconi‘den online siparis ver derim. Otele siparis verebilirsin heralde gitmeden.
0
sonsuz
(05.07.25)
omg flaconi bayagi iyiymis kiehls icin ozellikle ama ben almanyada konaklamayacagim:') so sad
0
🌸ala09
(05.07.25)
İlginç bir şekilde Türkiye'deki sephora şu an daha ucuz. Geçen gün bir arkadaşım ordinary aldı fiyatları kontrol edince şaşırdım. Douglas'a önce internetten bakıp gitmeni tavsiye ederim. sadece o an özel indirim yapılan ürünler uyguna geliyor bunun dışında çok uygun ürün göremedim gittiğimde.
0
yüzyıllık yalnızlık
(05.07.25)
eger dogal makyaj ve vucut urunlerine merakliysaniz, DM'nin kendi markasi alverde ve turevleri (hepsi bir koridorda duruyor zaten) harikadir, sac urunlerinden koltukalti urunlerine kadar tavsiye ederim
Ayrica Muller varsa orada da cok uygun fiyatli urunler bulursunuz
bir de benim gibi antin kuntin besleniyorsaniz, badem unu, hindistancevizi unu filan, her iki yerde de super fiyatlar bulabilirsiniz.
0
kassiopeia
(06.07.25)
Nivea sun edt parfüm alırdım ben olsam :(
0
ekimoloji
(06.07.25)
DM'de Gallseife. Bildigin bir sabun, sahane leke cikarir. Kiyafete sürersin. Lekesine göre, 2-4 dk bekletirsin, makinede yikarsin. Sprey formu degil, direkt kalip sabun olanlari.

Heilerde. Toz seklinde de satilir ama ben hap seklinde olani tavsiye ederim, cünkü malum, topragin tadi agir oluyor, toz olunca kullanmak zor oluyor. mide agrilari ici kullaniliyor.

Körperöl Franzbranntwein, masaj sonrasi cilde sürmek icin, hafif yakici bir etkisi var. masaj yapilan bölgeyi sicak tutuyor böylece.

Diana Balsam, spor sonrasi kullaniyorum ben ayaklarima ve bacaklarima, cogzel rahatlatiyor. mentollü.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.07.25)
spesifik bir ürün bakacaksan, idealo.de'de ürünü aratıp, yakınlardaki mağazalarda göster diye fiyat karşılaştırması yaparak görebilirsin mağazaları.

flacconi teslim al noktasına da bırakıyor ürünleri gitmeden sipariş verip gidince teslim alabilirsin.
0
nahtoderfahrung
(06.07.25)
(25)

bugün türkiye nüfusu 50 milyon olsaydı ne olurdu?

messina123
50 milyon nüfus ve mülteciler olmasaydı ne olurdu?chatgptye göre-istanbul nüfusu 7-8 milyon olur ve çok fazla büyük şehir olmazdı.-toplumsal uyum daha yüksek olurdu.-hizmet kalitesi daha yüksek olurdu.-bazı işlerde işgücü açığı olabilirdi.-konut fiyatları daha düşük olurdu.-Siyasi söylemler daha az
50 milyon nüfus ve mülteciler olmasaydı ne olurdu?

chatgptye göre
-istanbul nüfusu 7-8 milyon olur ve çok fazla büyük şehir olmazdı.
-toplumsal uyum daha yüksek olurdu.
-hizmet kalitesi daha yüksek olurdu.
-bazı işlerde işgücü açığı olabilirdi.
-konut fiyatları daha düşük olurdu.
-Siyasi söylemler daha az kutuplaşmış olurdu.
-Doğa tahribatı daha sınırlı kalırdı.
-Devletin vergi gelirleri düşük olurdu.
-Küresel ölçekte daha az etkili bir ülke olurduk.
-Xenofobik (yabancı karşıtı) eğilimler artabilirdi.
-50 milyonluk Türkiye, İran, Mısır gibi bölgesel rakipleriyle askeri veya siyasi anlamda başa baş bir pozisyonda olmaz. Etki gücü düşer.

sizin fikriniz ne?
0
messina123
(04.07.25)
nasıl bir 50 milyon ama? yaşlı nüfus mu? yeni büyüyen ve 50 milyona ulaşmış bir nüfus mu ne? 1980'lerde 50 milyon nüfustuk mesela. 1985 türkiyesini mi soruyorsun? çok iyi eğitim almış 50 milyon nüfus mu hangisi?
0
avatar is back
(04.07.25)
şu anki 85 milyon nasılsa öyle bir 50 milyon.

yani yüzdelik dilimler birebir aynı
0
🌸messina123
(04.07.25)
daha mutlu olurduk. söylenenlere o açıdan katılıyorum.

mesela daha az konut yapardık.
belki marmaray, metro, üçüncü köprü gibi şeylerimiz olmazdı.
şehirlerarası bu kadar yol yapılmazdı.

ama daha fazla yeşil alanımız olurdu.
ekonomik olarak daha güçlü olup olmayacağımızı bilmiyorum. bu salt nüfusla ilgili bir şey değil.

ai'ya bir de "bence yanlış biliyorsun, nüfusla bunların alakası yok, daha yüksek nüfus rekabet ve hizmet kalitesindeki artış anlamına gelir. ayrıca konut talebi olduğu için toplu konutlar yapılarak yaşam maliyetleri de düşürülür" yaz bakalım neler diyecek. kendisi manipülasyona oldukça açık ve yaratıcı.
0
biseysorcaktim
(04.07.25)
1950 senesinde ülke nüfusu 21 milyon bile degilken adnan menderes secildi.
bugün nüfus 50 milyon olsa da hicbir sey degismezdi. sorun nüfus degil cünkü, toplumun kendisi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.07.25)
Konu nüfus sorunu değil, zaman zaman dünya için de sorun nüfusmuş gibi konuşuluyor fakat dünya bundan daha fazla insanı da refah içinde yaşatabilir

Tekrar edeyim konu nüfus değil, bölüşüm, yeniden dağıtım/ redistribution sorunu
0
grimavi
(04.07.25)
Nüfusla alakasi yok. Listelediklerinin hiçbirisi olmazdi buna emin ol.
0
feastofthedamned
(04.07.25)
Konu nufus sorunu degil diyenler sicakta fazla dolasmasin, sonuclari kotu oluyor:) Demokrasi eksikliginden sonra ulkenin en buyuk sorunu kaynaklarin yetmemesi sorunudur. Barinma, ulasim, istihdam, egitim sorunlari hep bu nufus yuzunden. Kaynaklar yetmiyor bize. Ulkede nufusun dagilimi da buyuk sorun fakat Turkiye bu haliyle bu nufusu besleyecek bir ulke degil. O yuzden zaten emekliler kus kadar maas aliyor, ulkenin yarisi asgari ucret alip surunuyor
0
freedonia
(04.07.25)
ben 65 milyonluk zamanları hatırlıyorum. bulunduğum şehir daha tenhaydı. çok daha huzurluydu. şimdi keşmekeş, gürültü, koku...
0
ya ben lan neyse
(04.07.25)
eskiden olsa düzelir derdim ama artık nüfus da kurtarmaz sanki. her sene bir öncekini aratıyor.
0
nothing in my way
(04.07.25)
thanos'un siklatmasiyla 50 milyona dusecek olsa super olurdu. kisi basina dusen milli gelir artardi. sehirlerin problemleri ve konut problemleri ortadan kalkardi. issizlik azalirdi.
0
antikadimag
(04.07.25)
Listedekilerin hiçbirinin nüfusla alakası yok.
Daha iyi ya da daha kötü olmamızın da nüfusla bir alakası yok.
Listedekilerin tamamı ve daha iyi olmamız veya daha kötü olmamız tamamen yönetimle alakalı, yani seçtiklerimizle alakalı yani cehaletimizle alakalı.
0
Mirket
(04.07.25)
En kötü Polonya olurduk.
0
halitkin
(04.07.25)
1 milyon bile olsa hiçbir değişiklik olmazdı.
0
sanal hayvan
(04.07.25)
Nufusla alakasi yok ya.
Cocugun sadece 20 kisilik sinifta okuyacak,
sadece kira, ev, araba fiyatlari 9-10 kat dusmus olacak,
sadece esnaf seve seve ya da ss fiyatlari indirecek
sadece parkta bahcede bankta yayila yayila saatlerce oturabileceksin
sadece hastanede 2 ay emar sirasi, 3 ay ameliyat sirasi beklemeyeceksin
sadece bos yollarda araba kullanacaksin, trafik olmayacak
sadece otobusunde, metronda oturarak, kitabini okuyarak gideceksin
bunun gibi ufak seyler farkedecek sadece. Goruldugu gibi hepsi onemsiz, fasa fiso seyler. Nufusla alakasi yok yani:)
0
tantamount_to_equivalent
(04.07.25)
devletin vergi gelirleri eger kacagin onune gecilirse dusmez, kacak cok.

kuresel olcekte nufus azligi zayiflik gostergesi olsaydi israil'in nufusu 10 milyon kimse sesini cikartamiyor, nufus = guc tipik sagci kafasi.

80lerde "kendi kendine yeten nadir ulkelerden" diye okutulurdu. ozal ile fastfood'a alistik, simdi tipik bir obez gibiyiz. tarimin hayvanciligin icine ettiler, min. 3 cocuk kafasi ile tuy diktiler. ustune bir de gocmen doldurdular.

yonetici olsam once gocmenlerin alayini sepetlerim, amerika takir takir adam toplayip yolluyor. o arada siniri guclendiririm, kacak geceni indiririm. vergileri sikilastiririm, cocuk olayini da gelire gore yaparim, gelir yoksa max. 1, arttikca cocuk sayisi artar.
0
cooperr
(04.07.25)
55 milyonluk Türkiye'de 55 kişilik sınıfta ilkokul okudum. Üstelik ilk 20 büyük şehirden birinde. Üstelik "pilot" bir okulda...

5. Sınıfta sınıf 40 kişiye düştü. Çağ atladık gibi oldu...

Türkiye nüfusu 55-60 milyonken emin olun, hayat daha zordu. Her anlamda...

Bence sıkıntı nüfusta değil. Sosyal medya devrimi sonrası asıl sıkıntı...
0
yadigar
(05.07.25)
Yaşam kalitesi daha yüksek olurdu. İşsizlik olmazdı. Konut sorunu olmazdı. Eskisi gibi olurdu. Eskiden en boktan bölüm okuyan kamuda bir masa kapıp 1 ev 1 yazlık 1 araba yapardı. 90'lar Türkiyesi
0
runaway
(05.07.25)
Nüfus azaldıkça ölçek ekonomisini düşünmüyorsunuz sanırım arkadaşlar. Şu anki altyapıyla 50 milyona düşeceğini varsayamazsınız. Aynı şekilde okul sayısı sınıf sayısı, sağlık hizmeti sunan kurumların ve donanımının sayısı, toplu taşıma araçları sayısı da doğal olarak orantılı olarak düşer böyle bir ülkede.
0
sanal hayvan
(05.07.25)
Sanal hayvan +1

Ben de birim maliyet üzerinden örnek vermeye gelmiştim

Siz 80 milyon kişinin yarattığı katma değeri ve geliri 40 milyon kişiye paylaştıracağınızı düşünüyorsunuz

Nüfus yarıya inince sağlık eğitim ulaşım gibi hizmetlere ayırdığınız bütçeniz de yarıya inecek

Devlet 100 öğrenci için 100 birim para ayırabiliyorsa 50 öğrenci için yine 100 birim para ayıramayacak, çünkü bütçesinde 50 lira parası olacak o zaman

Birim maliyetler çok değişmeyecek, bu yüzden de refah artışı sadece nüfustan dolayı iyileşmeyecek
0
grimavi
(05.07.25)
80 milyonun yarattigi katma deger denmis de sanki burasi almanya herkes kalifiye, catir catir uretimdeyiz, sanayi oturmus dunyaya acilmisiz yardiriyoruz.

50 milyonluk turkiye'de 80lerde 65 kisi ilkokulda siralarda 4 kisi oturarak bitirdim. ama o siniftan 10-15 kisi saglam okullara girdi, galatasaray, istanbul erkek gibi okullara ogrenci gitti. bugun hangi devlet ilkokulu bunu yapabilecek duzeyde, bana bir tane isim verin.

hersey sayi degil, bunu anlamadiginiz surece bizden bir cacik olmaz..
0
cooperr
(05.07.25)
Kısaca şunu söyleyeyimm. Evet. Her şey sayıdır. Evren sayıdır. Yan sınıftan macır elemanın galatasaraya girmesi de ancak istaitsiktir.
0
sanal hayvan
(06.07.25)
@yadigar arti 1.

cok fazla nufus ile gelismislik ile dogal olarak ters korelasyon var ama yadigar'in dedigi gibi nufus 50 milyonken benim sinif da 50 kisiydi :D simdi 50 kisilik sinif oldugunu sanmiyorum.

digerlerinin de dedigi gibi su anki sorunlarin cogu nufus 50 milyonken de vardi.
0
baldur2
(06.07.25)
@baldur2: bu zamanda milet 50 kisilik sinif bulsa zil takip oynar, okul kalmadi cunku, adim basi imam hatip acip, tum okullari imam hatipe cevirip mahvettiler egitimi, kendi cocuklarini Amerikalarda okutup, halka imam hatibi laik goruyorlar
0
freedonia
(07.07.25)
60 milyonluk Türkiye'yi hatırlıyorum 90'larda, öyle uçup kaçmıyorduk, mesele nufus değil aslında, nufus artış hızı, türkiye kurulduktan sonra çok kısa sürede nüfusu çok arttığı için çok fazla sorun yaşadı/yaşıyor. Belli yerlerde sabitlensek aslında çok daha kolay yönetilebilir bir ülke olurduk.

yalnız 60 milyonluk türkiye'de şehirler çok daha yaşanabilirdi, arabalar cok yoktu, daha sesiz sakindi sokaklar, ayrıca taşra yerlerde (ilçeler, belediyeler, küçük iller hatta köylerde) de çok daha canlı bir yaşam vardı, kimsenin büyük kente geleyim derdi yoktu, doğduğu yerde devam ediyordu herkes.
0
gezegen olan pluton
(07.07.25)
hersey sayidir evet, mesela kilosu olmasi gerekenin ustunde olan birisi obezdir
her sayi pozitif katma deger saglamaz.

nufus da eger yarisi gereksiz kalabalik ise obezlik gibidir.
turkiye 70lerden beri obez. cunku ozal da obezdi, demirel de.

cunku sagcilarin tek bildigi sey gozle gorunen, elle dokunulabilen sayidir. daha cok yol, kopru, okul vs. ama okulun ici bos olabilir, onemli degildir. yollar yapilir, sonra ilk selde coker, ama onemli degildir.

hizlandirilmis tren diye dandik birsey icat edilir mesela, niye cunku daha hizli gitmek daha iyidir, al sana sayi. sonra tren ilk virajda patlar cunku altyapi hazir degildir. ona da fitrat denir. yersen.
0
cooperr
(07.07.25)
(19)

akplilere soruyorum vicdanınız rahat mı?

messina123
melih gökçek ve hayatında 1 gün bile gerçek bir işte çalışmamış oğlu osman gökçek değil de ekrem imamoğlu başta olmak üzere chp'li belediye başkanları, fatih altaylı gibi gazetecilerin içeriye alınmasından rahatsızlık duyuyor musunuz? vicdanınız rahat mı?
melih gökçek ve hayatında 1 gün bile gerçek bir işte çalışmamış oğlu osman gökçek değil de ekrem imamoğlu başta olmak üzere chp'li belediye başkanları, fatih altaylı gibi gazetecilerin içeriye alınmasından rahatsızlık duyuyor musunuz? vicdanınız rahat mı?
0
messina123
(04.07.25)
akp menfaat partisi. ideolojisi yok. o yüzden vicdanın rahat mı diye sormak çok saçma
0
runaway
(04.07.25)
Son gelişmeler o çevrede de rahatsızlığa neden oldu, onlar da insan da işte önemli olan hak, hukuk değil siyasilerin kariyeri. İki taraf da bunun farkında. Aslında bence iki taraf da bunun değişmesini umut ediyor.
0
sekizdokuzon
(04.07.25)
çevremde maalesef bir sürü akpli var. açık söylüyorum vicdanları çok rahat.
ofiste var mesela bi tane. ekonomiye sövüyodu geçen gün.
peki bugün seçim olsa kime oy vereceksin diyorum. akp diyor.
çok sevdiğim ve maalesef akpli olan birine dedim ki "her şeyi bırak sence insan olarak iyi bi insan mı?" dedim. "ben çok iyi bir insan olduğunu düşünüyorum" diyor.
her ikisi de 28 şubatçı. bu giderse bizim karılarımızı kızlarımızı zorla açık saçık gezdirecekler diyolar.
bu kişilerin biri DOKTOR. bildiğiniz hasta olduğunuzda yardım istediğiniz biri. insan olarak da çok iyi biri ama zihniyet bu.
yıllarca okumuş insan bunu diyorsa bu ülkenin okumamışlarını yabana atmamak lazım.
üzülerek ve içim kan ağlayarak hep söylüyorum.
malum şahıs ölmediği sürece iktidar. ölürse de gelen kişi "onun emaneti" denilerek iktidar.
nasıl tepemizden inerler cevabı bende var ama halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek istemem.
0
matilda
(04.07.25)
Melih ve Osman içeri atılsa hak ettiklerini düşünürüm. Fatih de daha fazlasını hak ediyor, Ekrem de, Tunç da… Binaenaleyh, herhangi bir siyasi (buna akp’liler de, chp’liler de, dem parti, mhp, zp vs. dahil) içeri atılsa üzülmem. Fatih Altaylı gibi “gazeteci” lere hiç mi hiç üzülmem. Doğan Yurdakul, Mustafa Balbay gibilerine üzülmüştüm. Ahmet Şık ve Nedim Şener’e üzülmüştüm. Muhtemelen bugün ikisine de üzülmem…

Üzüntüm Ekrem gibi klasik menfaatçi iş adamlarının, Fatih gibi bir derde derman olmamış her devrin adamı şahısların kahramana dönüşmesine…
0
yadigar
(04.07.25)
akp’liler gündemi senin benim kadar takip etmiyor. kemik seçmen kitlesi olan anadolu köylüsü ‘vardır bir sebebi’ deyip geçiyor. o yüzden merak etme, hepsinin vicdanı rahattır.
0
sir gawain
(04.07.25)
çok rahatlar. fazlasıyla rahatlar. eğer karar mercini vicdan yaparsan herkesin vicdanı kendine çalışır, kimse de kalkıp bence kötü demez.
0
duyurukullanıcısı
(04.07.25)
Ak partili değilim su an çeşitli sebeplerden ama 2018 öncesi oy verdim çoğu seçimde, vicdanım rahat.
0
mbond
(04.07.25)
guce tapan insan cok. ahlaki pusulasi olmayan insan cok. bunlar toplumda azinlik degiller. genis genis yasiyorlar.

cogu akp'linin dusuncesi su: bizimkiler de yapiyor ama en azindan muslumanlar. ve buna okeyler. zaten dinler kendi ahlak paketleriyle gelirler. mesela oldurmeyeceksin denir ama din icin oldurursen sorun yok. calmayacaksin ama din icin calarsan sorun yok gibi gibi.

bu bir guc mucadelesi. ama herkesin bir akp'lilik seviyesi var. bu sekilde giderse oy kaybedecekler de, bir sonraki secim olmasa, veya adaylar hapisteyken olsa ne olacak? tayyip'in yapmaya calistigi sey sivrilmis herkesi hapise alarak kk seviyesi adaylarla yarisa girmek. oyle olursa yine kazanir.

bu sikayetci olanlar sandiga giderken abi bi yanda tayyip, bi yanda x kisisi. ona mi oy verecegiz diyip yine oy atarlar. bu ortam olusmadan akp secime gitmez. yargi, asker, polis, burokrasi, medya her mekanizma akp'de su anda. erdogan istemedigi surece gitmez. bu gucu birakip gidemez. gitmek istese etrafindakiler izin vermez. cunku yedikleri herzelerden sonra kusura bakmayin beyler kaza oldu denilecek bi durum yok. guc yuzugu yozlastiriyor insani.

biz bu gunleri taa 2011 secimi oncesi anlatiyorduk da o zaman ulkede sicak para bollugu ve zenginlik oldugundan anlamiyordu ahmaklar.
0
antikadimag
(04.07.25)
Biri ak parti diyorsa turnusoldur, şaşmaz. (Soruya cevabım yok, Allah’ıma şükür bir kere bile oy vermedim)
0
ekimoloji
(04.07.25)
Partinin adini akp diye söyleyerek yok ettin, aferin.
0
mbond
(04.07.25)
@mbond

seni 2018'de durduran şey neydi peki? neden 2018 mesela. 2018'de hangi hassasiyetten ötürü vazgeçtin oy vermeye de 2018'den önce oy veriyordun?

vallahi merak ettim. samimiyetin için de teşekkür ederim.
0
makbur
(04.07.25)
@makbur, tam spesifik olayı hatırlamıyorum ama ana baslik olarak, rüşvet, iltimas, adamcilik basligi altindaki şeyler, öncesinde yok muydu diyeceksin, vardır belki ama iddiaların gücü tartışmalı seviyedeydi. Hele kabaca ilk 10 yillarindaki meseleler “koyluye anani da al git dedi” gibi zorlama meselelerdi.
Mesela ekonominin durumu umurumda olmazdi. Tabii yukarda bahsettiğim konular dışında. Kotu yönettiler diye cok umursamazdim. Kendi ailem ve çevresindeki çoğu kişi 2002 öncesi düşük gelirlilerdi. Çoğu hala oyle ama gene de 2010’lari falan gec bugün bile o zamanlara gore daha rahat yaşıyorlar.
0
mbond
(04.07.25)
@mbond

"vardır belki ama iddiaların gücü tartışmalı seviyedeydi."

hocam o zamanki özelleştirmeler (özelleştirme kötüdür demiyorum ama memleketin nesi var nesi yok yok pahasına peşkeş çektiler etraflarına), kemal unakıtan -ya kemal unakıtan diye bir adam vardı ya nasıl unutursunuz-, melih gökçek'in yediği naneler..

fetö işbirliği ile ergenekon balyoz operasyonlarıyla namuslu askerleri öldürme.. bülent arınç'a suikast (!) yapılacak diye kozmik odayı fetöcülere açtırtıp memleketin bütün savunma, olağan üstü hal, svaş planlarını sırlarını abd'ye satma.. (800 civarı yurtdışında çalışan istihbaratçının açığa çıkması..)

kürt açılımı bahanesiyle ölmüş pkk'yı diriltme..

yani bunların hepsi 2018 öncesiydi. bunları görüp bilip, vicdanım rahat akp'ye oy attım diyorsan o zaman eyvallah.

"Çoğu hala oyle ama gene de 2010’lari falan gec bugün bile o zamanlara gore daha rahat yaşıyorlar."

biz üç kardeştik, annem çalışmıyordu; babamın da gayet kötü bir işi vardı. üçümüz de devletin en iyi okullarında okuduk, dershaneye gittik, servise bindik vs vs bu bahsettiğim yıllar 90'lar ve 2000 başları. şu anda düşünüyorum, hangi aile böyle bir performans sergileyebilir acaba diye? yahu devletin okulu diye bir şey kalmadı. çocuğuna düzgün bir eğitim aldırmak istiyorsan özel okula göndermen şart. eğitimde fırsat eşitliğini bitirdi adamlar.

vallahi inanamadım yazdıklarınıza.
0
makbur
(04.07.25)
Ne akpli ne de chpli değilim. Hayatımda bir siyasi partiye üye bile olmadım.
bahsettiğin şahısların tutuklanmasından hiç rahatsız değilim. Olmam gerektiğini de düşünmüyorum.
Ülkenin en iyi üniversitesinde siyaset bilimi okumuş biri olarak söylüyorum bunları.

Rüşvet yolsuzluk ve indire gandicilik muhalefeti iktidarı ayırt etmeksizin herkesin ve hepsinin kanında var. Kimse kendini sütten çıkmış ak kaşık sanmasın. Buna kendini bile inandıramaz çünkü.

Üniversite sınavında barajı bile geçemeyip parasıyla girdiği denkliği bile olmayan bir binadan tam puana yakın koskoca istanbul üniversitesine babasının nüfuzu sayesinde katakulli ile geçen birini savunmaktan bence herkes utanç duymalı.

Ben köpek gibi gecemi gündüzüme koyup kazandım okulumu. Bu bana haksızlık ulan ilk önce!
Hırsızların peşinden giden de hırsızdır benim gözümde. Ve türkiye’de ve dahi pek çok yerde siyaset tüm aktörleriyle aynıdır. Hepsi yozlaşmıştır. Bunu görecek cesareti olmayanlar ucuz tarafcılık oynar. Kendisinin iyi karşındakinin kötü olduğuna inandırır kendisini. Bir çeşit afyonlu olma hali işte. Paralize olmuşsunuz siz.

Fatih altaylı denen herif klasik bir sahibinin sesi. Hangi onurlu gazetecinin torununun torununa yetecek kadar parası olabilir?
Ona üzüleceğinize gidin sokaktaki kedilere üzülün.
Bir kap mama bir kap su.
0
ezkaza
(04.07.25)
Burdan son kez yazayım konu uzamasın diye, bir sorunuz olursa mesajla cevap verebilirim.

Özelleştirme konusunda her kurumun durumunu tek tek bilmiyorum ama mesela SEKA'nın durumuna yakından şahittik, çalışanlar resmen çiftliğe çevirmişlerdi, aynı bugünkü belediye çalışanlarının maaşları muhabbetlerine benzer şeyler oluyordu. Üstelik pek çalışılmıyordu da, daha kötüsü fazla mesai falan da ayarlıyorlardı. Yoksa en azından derdim ki işçiler ne yapsın devlet iş getiremiyorsa.

Kemal Unakıtan olayını hatırlıyorum. İlk mesajımda da belirtecektim aslında bir örnek olarak. O ilk kayda değer meselelerdendi ama onu çok uzun süre tutmadan uzaklaştırdılar. Ben bunu bireysel olarak değerlendirdim. Zaten yaşım da küçük o zamanlar.

Kürt açılımı PKK'yı canlandırdı meselesi biraz subjektif. Bunlar bir dönem çekildi. Başka bir dönem geri geldiler. Dış destekli bir örgüt, yarın birşey olur gene eylem yaparlar ya da gene dururlar. Bitirildi veya canlandırıldı olarak görmüyorum.

Genel geçimle ilgili notlarınıza da ben şaşırdım açıkcası. Bir de o dönemler asgari ücret nerdeyse hakaret olarak görülüyordu ona rağmen. Bazı şeyler mesela ev almak bugüne göre çok kolay olabilir. Ancak genel geçimde falan siz rahattık diyorsanız biz herhalde şu katmanlı dizideki bodrum katında falandık. İnanılmaz dikkat ediliyordu harcamalara ve akraba komşu çoğu insan böyleydi.

Diğer yazdıklarınızın durumunu tam bilmiyorum. Duymadım anlamında değil tabii ki duydum. Şu an hala güncel durumu bilmiyorum. Ekşisözlük veya burada yazılan şeyleri yıllardır okurum ama buralarda bariz bir şekilde seküler/kemalist fanus içinden bakış var. Objektifliğine güvenemiyorum. Objektif olunmadığını gösteren en bariz örnek fetönün TSK kadrolarına vs saldırdığı dönemde söylenen herşeyin peşinen yalan olduğu söylendi (yalan değildi demiyorum) sonra ak parti ile papaz olduklarında ise gene aynı fetönün yaptığı her türlü operasyon haklı ve doğru kabul edildi. Ak parti hakkında bu ortamlarda söylenenlere inan demek, benim size aç a haberi ve söylenenlere inan demem gibi birşey. Ben vatandaş olarak kozmik odadan bilgi alınıp ABD'ye satıldığını nereden bilebilirim.

Bütün bunların yanında bir de içinde bulunulan kesimin etkisi var. Çok koyu olmasa da muhafazakar bir çevredeyim. 90'larda falan ana akım medyanın, elitistlerin falan açıktan aşağıladığı bir çevre. Bugün burada hala benzer yaklaşımlar devam ediyor. Seçimlerde potansiyeli olan partiler de ortada, hiç oy vermemek de tercih edilebilirdi tabii benim için bu durum 2018 yılına kadar sürdü. O noktadan sonra artık denge fazla ak parti leyhine gelişti ve nihayetinde bir daha oy vermemeye karar verdim.

Son not: devleti bağlı bir yerde çalışan, devlet memuru, devlete iş yapan bir tane bile akrabam 2002 öncesi ve sonrası olmadı. Yani bizim aile değil sülale bazında ak partinin hükümette olmasının hiç bir doğrudan faydasını görmedik.
0
mbond
(04.07.25)
@ezkaza

"ülkenin en iyi üniversitesinde siyaset bilimi okudum" diyen biri olarak, tek 1 adamın bir ülkeyi 23 yıldır yönetmesini nasıl değerlendiriyorsun acaba?

@mbond

uzun cevabın için teşekkür ederim, ben de alacağımı aldım. yalnız sadece 1 şey diyeceğim, tsk fetö kurmaca da akp'ye niye değil diye.

kardeşim ayakkabı kutularına o paraları fetöcüler koydu kumpas dediler, iş geçtikten sonra o paraları mahkeme kararı ile geri aldılar :))))

bunun için olabilir mi acaba :)))
0
makbur
(04.07.25)
ben, vicdani olan kimsenin akp'ye oy attigini görmedim. soru oksimoron barindiriyor bu sebeple.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.07.25)
çok rahat. chp belediyesinde çalışmış azıılı bir muhalif olarak söylüyorum bunu. dönen yolsuzlukları bilseniz hepiniz ertesi gün akp'ye üye olurdunuz.
0
zeleno
(05.07.25)
@konusma +1

ya ahlak ya akil. ikisi tamsa oy vermesi mumkun degil. cok cok netim bu konuda. biri veya ikisi eksikse vurur muhru.
0
antikadimag
(05.07.25)
(9)

Çocuğumla ilgili ciddi bir sorun

bugisme
Başta söyleyeyim. Kendim eğitimciyim. Uzun yıllar her kademede öğrencim oldu. Ancak kendi çocuğumdaki bu durumun üstesinden gelemiyorum. 4 yaşında erkek çocuğum her çeşit oyuncağı olmasına rağmen asla kendi oyun oynamıyor. Bu durum o kadar ileri seviye sinir bozucu ki, doğum gününde alınan birbirind
Başta söyleyeyim. Kendim eğitimciyim. Uzun yıllar her kademede öğrencim oldu. Ancak kendi çocuğumdaki bu durumun üstesinden gelemiyorum.

4 yaşında erkek çocuğum her çeşit oyuncağı olmasına rağmen asla kendi oyun oynamıyor. Bu durum o kadar ileri seviye sinir bozucu ki, doğum gününde alınan birbirinden güzel oyuncakları bile bir sonraki sabah biz söylemesek ilgilenmiyor, elini sürmüyor. Biz yokken kendi odasına asla girmez, lakin Birlikte oynarsak gayet güzel oynar(bıraktığımız an oynamayı o da bırakır).biriyle oynarken aktiftir Role bürünür, oyuncakları seslendirir. Ancak ne zaman bir işimiz olsa o an her şeyi bırakır. Oynarken Odasındaki oyuncak sepetlerini bizim açmamızı, kule yapılacaksa bizim yapmamızı dikte eder. Sanki ben çocuk o babammış gibi sürekli "sen yap" der. Bu durum yaklaşık 1 yıldır iyice belirginleşmekte ve sabrımızı sınamakta. Bir yıldır okula gitti buna benzer bir şikayet duymadık. Arkadaşları ile buluştuğumuzda gayet saatlerce onlarla oynar. Bu açıdan bir problem yok. Oyun arkadaşı olarak bizi içselleştirmiş durumda. Kardeşi yok. Ama şu noktada mütevazı olamam, günde bazen 3 kez dışarı çıkarız, her türlü etkinliği yaparız. Yani asla mahrum kalmadı insandan. Oldukça sosyal yetiştirdik. İnsanlarla sohbet eder, konuşur, neşeli bir çocuktur. Ekran bağımlılığı yoktur vs. Ama bizi inanılmaz darlıyor. Sürekli bir görev versem "baba....baba....babaaaa... bak....bak.... bana bak..... nasıl oluyor?..... gel.... şunu al... yap... konuşmalarından evde ne kendi işimizi yapabiliyoruz, ne boş zaman yaratabiliyoruz kendimize. Annesi ile resmen vardiyalı bakıyoruz çocuğa. 2 saat o oynuyor, sonra o dinlenirken ben alıyorum.

Hatta şimdi yanıma geldi ve " baba şimdi ne yapscağım? Dedi. Ben de " bak tüm oyuncaklar burada ister lego yap ister resim çiz" dedim. Hiç bir şey demeden annesinin yanına gitti. Biz görev vermediğimiz zaman asla kendi yaratıcı bir uğraş yapmıyor. Sıkılınca ağlıyor.Bu ve benzeri durumlar canımızı sıkıyor. Anne babayız çocuğumuzu çok seviyoruz acaba diyorum bu durumun temel sebebi nedir? Hatamız nedir? En önemlisi de kesin çözümü nasıl sağlanabilir?
Görüş ve önerilerinizi dinlemek isterim.
0
bugisme
(03.07.25)
Maalesef klasik yeni türk aile yetiştiriciliğine bürünmüşsünüz olarak yorumladım.

Aşırı birlikte etkinlik yapılmış, her şeye eşlik edilmiş. Çocuk sürekli başkası bana yapılacak şeyleri bulur demiş. Bu sebepten de siz bişey yaptırmadığınızda vs sıkkınlık başlıyor. Çünkü kendisi hiç bişey yapmıyor. Sürekli başında duran ne yapması gerektiğini söyleyen bir ailesi var. Yapmayın bunu.

Salın kendi başına oyun oynasın, sıkılmasına izin verin, rolünüzü azaltın. “Buna canım sıkılıyor” dediğinde “valla kral istersen oyuncakla oyna” de geç. Onun yaptığı şeyleri ise bozmayın, eleştirmeyin düzeltmeyin. Salın gitsin yahu.

Sıkıntılı bir durum yok. Herkes çocuğunu son dönemlerde böyle yetiştiriyor. Ama böyle devam ederse yarın öbürgün kendi başına karar almayı, yalnız kaldığında kendine çözümler üretmeyi başaramadığında ne üniversite okuyabilir ne iş hayatına atılabilir
0
avatar is back
(03.07.25)
herkes cocugu icin en iyisini düsünür ama...

"4 yaşında erkek çocuğum her çeşit oyuncağı olması" cocugunuz bence her seye doymus ve simdiden sikilmis. yani hangimizin her cesit oyuncagi vardi. bana da biraz fazla üstüne düsmüssünüz ve her istedigini yapmissiniz gibi geldi.

bir de dezavantaj olarak sizinle oynamak eglenceli geliyor olabilir cocuga. ben de annemle falan oynamak cok baydigi icin tek basima oynardim kücükken.
0
sonsuz
(03.07.25)
eğitimciyseniz, cocuklarin her türlü oyuncaga bogulmamasi gerektigini, fazla secenegin cocuklari asiri stimüle ederek cocukta huzursuzluk yarattigini, oyuncaklarin egitici ve hayal gücünü calistirici olmasi gerektigi ve bu sebeple secilerek alinmasi gerektigini, bu oyuncaklarin da rotasyona sokulmasi gerektigini ve cocuk icin cezbedici sekilde sunulmasi gerektigini atlamis olmalisiniz.
en azindan oyuncak konusunda montessori okumalari yapmanizi öneririm.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.07.25)
hocam şimdi burdan herkes her şeyi yazar. çok da takılmayın. ilgili ebeveynseniz çocuğunuzu en iyi siz tahlil eder ve çözümlersiniz. çok oyuncağı varsa dönem dönem bazı oyuncakları kaldırın. bi süre o oyuncakla oynamasın. sonra tekrar çıkarın. adeta yeni alınmış gibi seviniyorlar.

bu yaşlarda genel olarak dediğiniz var. çocuk rehberlik bekliyor. sorunu hep siz çözün istiyor. yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmeye çalışın. her çocuk farklı karakterle doğar sizde bilirsiniz ki. belki sizin oğlan desteklenmesi gereken bir birey olacak bilemeyiz. kendi kendine oyun zamanı yapın mesela. şimdi biz kendi işlerimizi yapıcaz seninde kendi kendine oynama zamanın gibi gibi. gözünüzün önünde olsun kademe kademe uzaklaşın. zamanla alışacaktır.
0
dedim ben sana
(03.07.25)
- 1 kere birlikte oynayalım 1 kere de kendi başına oynamayı dene, (diyelim lego oynayacaksa) legolarla yapacağın şeyi bitirdiğin zaman da ben gelip bakayım.

sonra bunu 1 kere birlikte 2 kere kendi başına... şeklinde devam ettirin.
0
encokbenisevinnolur
(03.07.25)
Akraba ve özellikle de büyük ebeveynler tarafından kucaktan indirilmemiş, ilgi manyağı yapılmış sevimli yenidoğan, dana kadar olunca, kucaklar da yorulunca her ailede bir sorun başlar. Anne baba yorgundur ama çocuk da kucak istiyordur.

Eskiler çocuğu pek kucağa almadan severmiş. Çocuklu eve misafirliğe gidenler daha baştan çocuğa yüz vermezlermiş ki çocuk arsızlaşıp tepelerine çıkmasın.

Günümüzün çekirdek aile yapısında mümkün olduğunca da az çocuk yapınca o çocuk kıymetli oluyor. Daha ilk günden hayatın merkezinde tutuluyor. Çocuk sanıyor ki dünya onun etrafında dönüyor, herkes onun hizmetinde onu mutlu etmek için var. Küçük modeli sizinki gibi oluyor. Büyüdükçe de prens ve prenses oluyorlar.

Çocuk parkına falan gidildiğinde akranlara karışmayı becerebiliyorsa bence sorun yok.

Ben olsam, yavaş yavaş mesafelenir, ağlamalarına falan bir plan dahilinde gittikçe daha geç angaje olurdum. Abartmadan da ve yavaş yavaş mesafe koymak, geç tepki vermek olayı çözer gibi.
0
Mirket
(03.07.25)
Biz yeni nesil ebeveynleriz, sürekli iyi anne baba olma baskısıyla ebeveynlik yapıyoruz. Doğru mu yaptık büyüdüklerinde anlayacağız. Çocuğu doğduğundan beri oyalıyor, oyun kuruyoruz. Çocuklar sıkılmayı bilmiyor. Her şeyi onların adına düşündük, biraz salmamız lazım. Bu işin eğitimcilikle alakası yok. Ben de psikoloğum ama çözüm bulamadığım çok zaman oluyor. Bu alanın uzmanı çocuk gelişimciler. Ayrıca burada çocuğu olmayıp size öneri verenleri ciddiye almayan. Zaten bizi bu bunalıma sokan durum daha iyi ebeveyn görünme çabası. Bence en iyisi salmak. Biraz gevşetmek. Sıkılmasına izin vermek önemli.
0
mikahakkinen
(03.07.25)
Yukarida yazilanlara katilmakla birlikte, her cocuk kendi karakteriyle geliyor, onu da egitimci olarak biliyorsunuzdur. Dereceli olarak yukaridaki tavsiyeleri takip edebilirsiniz ama ayni zamanda uzmeyin caninizi da demek istedim, cocugunuzun karakteri de bu olabilir.
0
kassiopeia
(04.07.25)
Oğlumun ciddi bir oyuncak bütçesi var, youtube vs'deki pazarlamalara kurban gidebiliyoruz bazen. Sizdeki durumu sezdiğimde oyuncak almayı kesiyorum.

Ayrıca toyz shop vs'ye girdiğimizde gözlerindeki ifade çok önemli, almış olmak için mi alıyor, gerçekten çok mu beğendi bunu kontrol ediyoruz. 1 senedir de istediği oyuncağı hemen almıyoruz, para yok, bir dahaki sefere diye erteliyoruz. Dilinden düşürmüyorsa gerçekten istediğini biliyoruz.

Toyzshop'taki lisanslı Jurassic World dinozor'larının serisi var, hatta bazı mağazalardakinden çok çeşit bizde vardır, artık oynamıyor. İlk alındığında aylarca elinden düşürmüyordu, hatta bazılarını evde unuttuğumuzda geri dönüp almak zorunda kalıyordu.

Son olarak oyuncaklarını arkadaşlarına hediye edecek gibi yapın, nasıl kıymete biniyor gözleyin :)
0
kimlanbu
(04.07.25)
(11)

tek başına arabayla denize gidince anahtar?

bay b
ne yapıyorsunuz? telefon cüzdan vs arabada bıraktınız diyelim peki anahtar? nasıl muhafaza ediyorsunuz?
ne yapıyorsunuz? telefon cüzdan vs arabada bıraktınız diyelim peki anahtar? nasıl muhafaza ediyorsunuz?
0
bay b
(03.07.25)
Temu'dan plaj için su geçirmez,bel ya da boyna asılan cüzdan al. Telefonunu da koyarsın.
0
Mirket
(03.07.25)
Gözüm havluda yüzüyorum
0
HellKeePer
(03.07.25)
arabanın tekerinin üstüne koyabilirsin.
0
gabe h coud
(03.07.25)
Deniz çantasına koyuyor yüzüyorum.

Hangi arabayla geldiğimi bilen gören biri çantayı patlatır o yüzden izlenmediğimden emin oluyorum.
0
chicha_v2
(03.07.25)
2 tane buzdolabı poşetine sarıp cebine at
0
mantık
(03.07.25)
Kuma gömüyorum.
0
aslan bacanaktaki halim
(03.07.25)
Mini dry bag. Bunun Türkiye'de daha cok ögrenilmesi lazim.
Dry bag adindan da anlasilacagi üzere su gecirmeyen özel torbalar.
Sadece cüzdan telefon sigacak mini boylari da var.
Ona koyup, koluna takip yüzmeye git.
www.fritz-berger.at
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.07.25)
yemek yediğim kafenin sahibiyle hasbihal edip, kendisine teslim ediyorum.
0
baldan kaymak
(04.07.25)
kullanmadım ama böyle bir şey var: www.decathlon.com.tr
0
inheritance
(04.07.25)
5 minutes crafts'da bebek bezinin içine koyup kullanımış imajı vererek havlunun altına mı ne koyuyorlardı. bok da çıkabilir sonuçta.
0
merhum
(04.07.25)
:)) bebek bezi iyiymis ama onun icin de 20li koca paket bebek bezi almayim artik
0
🌸bay b
(04.07.25)
(12)

Bakıcı ile orta yol bulma

kaptan maydanoz
20 gün önce 10 aylık oğluma bakacak olan bakıcı ile anlaştık. Anlaşma yaparken yazın tatile gitmek istediğini söyledi biz de hiç detay sormak aklımıza gelmedi tamam dedik. Geçen hafta 5-20 Temmuz arası iki hafta izin istedi. Ben de tamam dedim ve o eşimle birlikte yıllık iznimizi kullandık bu tarihl
20 gün önce 10 aylık oğluma bakacak olan bakıcı ile anlaştık. Anlaşma yaparken yazın tatile gitmek istediğini söyledi biz de hiç detay sormak aklımıza gelmedi tamam dedik.

Geçen hafta 5-20 Temmuz arası iki hafta izin istedi. Ben de tamam dedim ve o eşimle birlikte yıllık iznimizi kullandık bu tarihlere izin aldık.
Ama şimdi bakıcı ablamız o tarihlerde gidemem eşimin izni iptal oldu başka tarihte gideceğim dedi.

Başka tarihte gidemez çünkü bizim başka iznimiz kalmadı. Eylülün ilk haftası annem geldiğinde 1 haftalık gidebilir sadece. Ama baştan söz verdik kadına tatil yapabilirsin dedik. Ne olacak şimdi? Muhtemelen bizim yıllık izinler yalan oldu. Kadın da bu yıl 5 hafta izin yapacak :)

Orta yol bulsak nasıl bulacağız ? Söz verdik. Ama bizim de izinler gitti.
0
kaptan maydanoz
(03.07.25)
çok mu muhteşem bi bakıcı bu yahu. ben 9 yıldır çalıştığım yerde yıllık iznim haricinde izin alamam mesela. kadın daha 20 gün olmuş yıllık izne çıkıyor resmen. ücretli ya da değil fark etmez o zaman tatilinden sonra işe girseymiş üstelik sizin yıllık izninizi de yaktı. bence baştan bu kadar fedakarlık ederseniz sonradan çok başınız ağrır. özellikle hizmet sektöründeki insanlara ne kadar çok iyi davranırsanız o kadar tepenize biniyorlar. ben olsam başka bakıcı bulur bununla yolumu ayırırım. 5 haftalık izni kim kaybetmiş bu buluyor ilginçmiş.

bakıcı lazımsa yarın gelip başlarım bu arada ama 5 hafta izin kullanırım :)
0
matilda
(03.07.25)
Bir ay sonra ise baslasaymis o zaman (:
O tarihte köye gidememesi onun sorunu. Siz nasil ki izin aldiniz isten, o da isten izin aldi. O zaman köyüne gitmeyip evinde oturacak. Izninde ne yapmis, nereye gitmis, nereye gidememis sizi baglamaz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.07.25)
@matilda vslla sigortayı filan yaptırdık artık o yüzden sabretmek istiyoruz:)
0
🌸kaptan maydanoz
(03.07.25)
ya yılda 22 gün izin var kurumda 35 ayarlama yapıp izne çıkıyor. ablanın keyfe gel. orta yol için o bir hafta izninden feragat etcek sizden de biri bir hafta rapor alıcak.
0
mikahakkinen
(03.07.25)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim

ne yazık ki köye değil her şey dahil otel rezervasyonu yaptırmış o yüzden tarihler konusunda esnemiyor.
ama biz de rezervasyon yaptırdık biz de esneyemiyoruz.
0
🌸kaptan maydanoz
(03.07.25)
Orta yolu yok bunun. Ya size tâbî olacak ya da ayrılacak. Kötüye kullanmış.
0
muhayyer divan
(03.07.25)
fark etmez, ister otel olsun ister köy olsun isterse spacex ile uzaya gidiyor olsun.
o size bir tarih verdi mi? verdi.
siz o tarihe göre isinizi ayarladiniz mi? ayarladiniz.
esinin izninin iptal olmasi falan sizi baglayan seyler degil bu noktada.
o zaman oteli yakip evde oturacak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.07.25)
@konusma ile aynı fikirdeyim. Vurgulamak için yazıyorum.

Burada senin motivasyonun "söz verdik sözümüzü tutalım" gibi bir erdem, bir ahlâk ilkesi.

Onun motivasyonu para, rahatı, canının isteği. Kusura bakmasın, bizi zarara soktu görevi kötüye kullandı diyerek dava bile açarsın, hiç geri adım atma.
0
muhayyer divan
(03.07.25)
cocugunuzu emanet ettiginiz icin kadinin gönlünü hos tutmak istemenizi anliyorum ama bu hikayede orta yol yok.
burada sizin iyi niyetinizi kullanarak alti ayda 5 hafta izin yapmaya calisan biri var.
siz ona verdiginiz sözü tuttunuz, esinin izni sizi degil onu baglar. o zaman dogru tarih verseymis, fevri davranip degistirilemez tarihlerde otel ayirtmasaymis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.07.25)
başka tarihe otel ayarlamış ne demek? siz tarihi baştan vermişsiniz zaten? ayarlayacaksa o tarihlere ayarlasaydı, niye başka tarihe otel ayarlıyor ki onu anlamadım.

sizin verdiğiniz tarihler arasına otel ayarlasaydı, eşinin izni iptal olunca otel rezervasyonu yanmış olmalıydı zaten. başka tarih nereden çıktı?

demek ki sizin verdiğiniz tarihlerde değil, başka tarihlerde rezervasyon yaptırdı. size de o tarihlerde eşimin izni falan diye numara yapıyor.

taviz vermeyin. başka tarihte gideceğim derse gidemezsin, baştan konuştuk, izin tarihlerin bunlar, gideceksen o tarihlerde git demelisiniz.
0
kibritsuyu
(03.07.25)
başka bakıcıyla anlaşın, bu sizi suistimal ediyor.
0
nolmus yani
(03.07.25)
0
apocalipy
(04.07.25)
(7)

turkiye'de mahkum yada mahkum yakini olmak (gecim problemi)

buenosdias
bu konuyla ilgili beyin firtinasi yapmak, bilgi ve goruslerinizi almak istiyorum. hapisaneler dolup tasiyor bildigimiz kadariyla bir suru adam iceride. bunlari 2 gruba ayiralim. 1: bile isteye bu yolu secen kriminal tipler dolandirici, torbaci, katil, mafyatik tipler vs.. bunlar cepte2: kriminal olm
bu konuyla ilgili beyin firtinasi yapmak, bilgi ve goruslerinizi almak istiyorum.

hapisaneler dolup tasiyor bildigimiz kadariyla bir suru adam iceride. bunlari 2 gruba ayiralim.

1: bile isteye bu yolu secen kriminal tipler
dolandirici, torbaci, katil, mafyatik tipler vs.. bunlar cepte

2: kriminal olmayan tiper (rte'ye hakaret, gazeteci, sanssiz olumlu trafik kazasi faili vs..)

simdi bu 1. gruptakilerin icerideki, disaridaki yasantilari ve ailelerin yaklasimini merak ediyorum.

mesela
bunlar cikip tekrar iceri girmede problem gormuyor. iceride yediklerini odemek zorunda olduklari icin aileye de yuk/bela bu tipler. sonucta disaridaki ailenin de bir gecim derdi var. ozetle: elimizde bir aile ve bu aileye hicbir maddi/manevi destek vermeyen surekli iceri girip cikan bir asalak var ve bu enflasyonist ortamda aileye safi zarar.

soru: bu geminin dumeni nasil donuyor?
0
buenosdias
(03.07.25)
Geneline yönelik bir cevabım yok.

Tanidigim biri üzerinden (kız kardeşini taniyorum) anlatabileceğim bir olay var, örnek cevap olabilir belki: adam birkac kere torbaciliktan hapse girdi, babasının sanayide dükkanı var. Evli bir de. Tefeciye borç takip takip babasının ev ve dükkan adresini veriyor, silahla falan geldikleri için baba mecbur ödüyor. Kız kardeş de sürekli "ailesini kurtarma" modunda, evlilik hazırlığında olduğu ilişkisi bitti bu yüzden çünkü bu durumlardan birinde bütün birikmisini babasına verdi.

Disaridayken eve gelip bıçakla olay çıkarmış diye anlatmıştı, uzaklaştırma kararı aldırinca tefecilere adres vermeye başladı.
0
encokbenisevinnolur
(03.07.25)
bununla ilgili cok iyi bir podcast vardi, bulunca sizinle paylasicam.

konusan kisinin her dedigine katilmasam da benim icin aydinlatici bir podcast olmustu: open.spotify.com
özellikle bu duyuru ile ilgili olan kisim (gecim) ortalarina dogru basliyor konusulmaya, ama ben ilk kismini da muhakkak tavsiye ederim. hem bütünlügü de bozulmaz podcast'in.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.07.25)
cezaevine giren ve sirküle olan kesim zaten sürekli girip çıkan bir kesim. burada değişkenler var.
içeride yediğinin parasını ödeme durumu hayatında büyük bir engel olmuyor. borç maliyeye borç olarak düşüyor, yasal bir işlem yapmazsa önüne pek bir engel çıkarmıyor.

zaten alt kültürün çoğu suçlunun durumunu kabullenmiş durumunda. yani uyuşturucu parasını vurup ailesini zengin edecek olması, ailesi tarafından dışlanma sebebi değil ki. ailelerin çoğu zaten geçim sıkıntısı yaşamakta, aileden biraz para geliyorsa bile ailesine minnet duyuyor. şu anda en büyük suç grubu dolandırıcılık ve uyuşturucu. yani ekonomisi kötü olan ülkelerdeki suçlarla benzer.

dönen bir durum yok insanlar zor durumda.
0
mikahakkinen
(03.07.25)
1. grupta haddinden fazla tanıdığım var. (meslekten dolayı)
bunlara hiç bir şey olmaz. sadece içeri giren değil dışarıda kalanlar da kriminal tipler. bir de inanılmaz bir dayanışma var aralarında. o içeri girip çıkana asalak demeyelim. dışarıdayken güzel ortamlar sunuyor, güzel paralar getiriyor eve. bedeli arada bir içeri girmek. diğerlerinin ödevi de içerdeyken ona bakmak. sürekli de ziyarete giderler. hatta sosyal medyalarını dışarıdakiler devam ettirir ki çıktığında da namı yürüsün. asıl asalak olanlar aslında dışarıdakilerdir. bu bir döngü yaratıyor. ayrıca böyle birini yüz üstü de bırakamazlar çıkar çıkmaz cezalarını (!) verir çünkü. daha çok detay var da kalsın.
0
ground
(03.07.25)
ground +1 . Dışarıda en aşağı seviyede suç işleyen en ahlaksız, at hırsızı tip bile cezaevine girdiğinde bütün aile hatta akrabaları işi gücü bırakıp belki günlerdir evine uğramamış mahkumun peşinde divane oluyorlar.

Bir keresinde cadde kenarından boş arsaya çekildim yağma niyetiyle, direnmem üzerine yarım saate yakın eziyet gördüm.

Sivil asayiş polisleriyle tipleri bulduk , biri aldıkları parayı cebime sokmaya çalışırken yere saçıldı paraya el koyup yakaladılar.

Bir gün sonra belediye başkanı babamı aradı.At hırsızının uzaktan akrabaları kapıya doluştular .Para teklif etmeler, ağlaşmalar, biz cezasını vereceğz diye söz vermeler.. Önceden de dosyası olduğu için kabul etmedik

Yine başka olayda evime giren bir çocuk yakalanmış tutuklanmak üzereyken bir memur beni aradı sana ulaşmak istiyorlar diye. Gittim çocuğun kolu sargıda, babası hapisteymiş, annesi ağlıyor gece yanlış gördüm gibi dilekçe yazıp dosyaya koyduk kurtuldu. Eli yüzü düzgün bir de küçük diye bağışladım.
0
hebanon
(03.07.25)
karısı kızı kendini satanlar tanıyorum böyle. varoşlarda çok var. şuan varoşta yaşıyorum o yüzden biliyorum. karıları kızları 500 liradan seks makinası gibi günde 20 adamla ilişkiye giriyor
0
runaway
(03.07.25)
tecrübelemedim,şahit olmadım ama kendi fikrim bunlar dışarıda suçla kazanıyorlar içerideki süreçte bu parayı yiyor sonra tekrar dışarı aynı döngü. Bunlarda etik ahlak yok düşünmeye gerek yok.
0
biravekahve
(03.07.25)
(16)

Sizce kac lira hesap gelmistir

narod
Alkolsuz bir balikci1 porsiyon hamsi1 porsiyon istavrit1 buyuk olta levregi1 kalamar1 tereyagli guvec karides2-3 kisilik buyuk salata1 salgam1 kola3 suYer IzmitPorsiyonlar buyuk ve lezzetliydiBen gayet fiyat performans bir hesap odedigimizi dusunuyorum ama fiyat algim altust oldugu icin size de sorm
Alkolsuz bir balikci

1 porsiyon hamsi
1 porsiyon istavrit
1 buyuk olta levregi
1 kalamar
1 tereyagli guvec karides
2-3 kisilik buyuk salata
1 salgam
1 kola
3 su

Yer Izmit

Porsiyonlar buyuk ve lezzetliydi
Ben gayet fiyat performans bir hesap odedigimizi dusunuyorum ama fiyat algim altust oldugu icin size de sormak istedim.

Sizce kac lira hesap gelmistir?
0
narod
(03.07.25)
ülke öyle bir yer oldu ki, 3500 lira diyecektim, sonra nisan ayinda pazarda baligin kilosunu 1200 lira görüdügüm aklima geldi. aklimdaki fiyat skalasi 3500 liradan 8500 liraya kadar oynadi. saglikli bir tahmin sagliksiz ekonomide cok mümkün degil.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.07.25)
Cay, tatli ikrami da vardi. Onlari soylemeyi unutmuusum. Hizmet de gayet iyiydi
0
🌸narod
(03.07.25)
2000-2500 gibi bir şey ödesem of çok paahalıymış demezdim. alkosüz 3 kişi bunlar yeseydik 2500'e kadar benim kabulüm.
0
exlibris
(03.07.25)
porsiyon yazıyor kilo yazmıyor alkolsüz bir balıkçı olarak 2000 derim.
0
belkider
(03.07.25)
3000-3200 gelmiştir. Orta iyi bir yerde bu fiyatlar normal dediğim tahmini fiyatları yazıyorum:

Hamsi 350
İstavrit 400
Levrek 750
Kalamar 500
Karides 500
Salata 300
İçecekler 250
0
tss
(03.07.25)
buraya sorduguna ve biraz ovdugune gore ters bi sey var diye dusunup 2-3 bin arasi dicem:'))
0
sey mi dostum
(03.07.25)
5000
0
cooperr
(03.07.25)
3-5k arasi
0
buenosdias
(03.07.25)
Gunaydin, 2000 kusur geldi. 2000 tl odedik
0
🌸narod
(03.07.25)
3500 TL
0
mikahakkinen
(03.07.25)
2000 bedava resmen.
0
gabe h coud
(03.07.25)
yanına bi 70'lik açsan 4500-5000'e yuvarlanır hesap. bu masa için rakılı fiyatı bile çok iyi bence
0
IcedFlames
(03.07.25)
eksik yada yanlis odemis olabilir misiniz? market fiyatlariyla ayni nerdeyse
0
buenosdias
(03.07.25)
5k
0
lapaz
(03.07.25)
4-5 bin arası diyecektim 2000 fazla iyi.

Neresi söyle de biz de gidelim :)
0
chicha_v2
(03.07.25)
Balik Han'da, Şen Balik Muhittin

Ben hizmetten de cok memnun kaldim
0
🌸narod
(03.07.25)
(15)

Sezen Aksu'nun en sevdiğiniz şarkısı

sekizdokuzon
Benimki şu: https://open.spotify.com/track/1HzbDXVhbv72rJJQaVJFwD?si=jn7zauIeQLODAj8ZtEzceg
Benimki şu: open.spotify.com
0
sekizdokuzon
(02.07.25)
Son sardunyalar
youtu.be
0
grimavi
(02.07.25)
A onu da severiz
0
🌸sekizdokuzon
(02.07.25)
open.spotify.com

Dönem dönem değişir tabi ama, şimdi; yarası saklım.
0
fildirfildir
(02.07.25)
90'lar halini seviyorum; en sevdiğim ruhuma asla. Çocukken klibini de çok severdim bunun.
0
akhenaten
(02.07.25)
Her zaman doğru yerde duramamış bir insan ama seksenler sonundaki o politik tavrını çok seviyorum ben de. Oradan devam etse belki şu an AI yle klip çekemez ama türk pop müziğine çok daha esaslı bir damga vururdu gibi geliyor. Çok derin bir ruh ama ahlak olmadan uzun vadede bir şey ifade etmiyor elbette.
0
🌸sekizdokuzon
(02.07.25)
sezen aksu pek sevmem ama bir cocuk sevdim baya efsanedir bence.
sevdigim birkac sezen aksu parcasinin basinda gelir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.07.25)
sarı odalar
0
nothing in my way
(02.07.25)
İzmirli bir kere +1500 point
0
🌸sekizdokuzon
(02.07.25)
çok var aslında ama

en sevdiklerimden biri unut www.youtube.com

sezen aksu 88, sezen aksu söylüyor ve gülümse albümleri en sevdiklerim. bu üç albümdeki tüm şarkılar mükemmel.
0
exlibris
(03.07.25)
Sevmem. Dinleyicilerini aklı yok yerine koyup siyasi yönlendirmede bulunduğu günden itibaren bitti benim için. Hele ki yönlendirmesi benim için kabul edilemeyecek belli bir yöne doğru olunca. Kendisinin aklı olduğunu düşünüyorum, yapmaması gerekeni yaptı. Üzgünüm, kendisiyle keyif güdemem.
0
muhayyer divan
(03.07.25)
sezen aksu hiç sevmem. ama

www.youtube.com

bu şarkıyı çok seviyorum. ne zaman dinlesem ağlarım. çok dokunuyor bana.
hatta şimdi buraya link atmak için açmıştım. ağlamadan kapatmaya gidiyorum.
0
matilda
(03.07.25)
ru dizisinde calan sarkisi.

ne zaman ki icim tasar sevincten, sensiz icime sinmiyor
0
sonsuz
(03.07.25)
Firuze
0
blonde redhead
(03.07.25)
aslında muhayyer divan +1 diyebilirim. ama bilerek açmasam da bir noktada yakalıyor ve hakkını veresim geliyor. yine ve malesef ama ki; aşk meşk duygularını yalanlarcasına siyasi bildirimler yapması kendisine sürdüğü en büyük lekesi oldu.
0
love and trust
(03.07.25)
Kendisi yedi cihanda lekeli olsa da bir çok eski şarkısını severim. Yeni albümünü dinlemedim dinlemeyi düşünmüyorum çünkü şarkılarını ergenken siyasi görüşünü bilmeden sevmiştim.
0
ekimoloji
(03.07.25)
(19)

Canım çok tatlı istiyor bee

dedeminhirkasi
Kilo verme sürecindeyim. 179, 77 kilo.Ekmek, makarna vs yemesem de lanet olası tatlı isteği gitmiyor. Hurma filan yiyorum ama zevksiz bir sevisme gibi oluyor o da. Tatsız tuzsuz. Alip götürmüyor o isteği.Var mı tavsiyeniz ?
Kilo verme sürecindeyim. 179, 77 kilo.
Ekmek, makarna vs yemesem de lanet olası tatlı isteği gitmiyor. Hurma filan yiyorum ama zevksiz bir sevisme gibi oluyor o da. Tatsız tuzsuz. Alip götürmüyor o isteği.
Var mı tavsiyeniz ?
0
dedeminhirkasi
(02.07.25)
bowl yap. rafine seker yerine bal falan kullanirsin. tarifim yogurt, rasberry, damla cikolata ve kinoa. cikolatayi istege gore artirabilirsin meyve de sekerli zaten. muzlu da olabilkr
0
ala09
(02.07.25)
Muz ustu tarcin veya muz, fistik ezmesi, bi gidin damla cikolata (istege bagli), kakao ve yumurtayi cirpip firinla, saglikli brownie oluyor.
0
mor oje
(02.07.25)
Ketojenik diyette değilsen akşam altıdan önce meyve yiyebilin
0
sekizdokuzon
(02.07.25)
Tatlı yememek için tüm alternatifleri denedikten sonra muhtemelen yine tatlı yiyeceksin, onun yerine kestirmeden küçük bi porsiyon tatlı yersen sadece tatlının kalorisini alırsın diğer türlü tüm alternatif ürünler+tatlının kalorisini alacaksın, doğru çözüm tatlıyı yiyip sonra diyete kaldığın devam etmek.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.07.25)
Bir de tatlıdan uzak kaldıkça ilk denemende aslında ne kadar manasız bir yiyecek olduğunu fark ediyorsun. Sabır.
0
sekizdokuzon
(02.07.25)
kaleci+1

diyetini yine yap ama tatli da ye ama adam gibi yemek lazim her seyde oldugu gibi.
0
gule gule
(02.07.25)
Ne kadar oldu başlayalı. Aylar yıllar olmadıysa biraz daha sabret geçecek o istek.
0
encokbenisevinnolur
(02.07.25)
Ceviz hurma ve yumurta.
Cevizi un haline getirip yumurta ile yoğurun. Daha sonra dilimlediğiniz hurmaları ekleyip istediğiniz boyutta kurabiye şekli verin. Fırında yağlı kağıt üzerinde 13 15 dk 180 derecede pişirin.
Afiyet olsun.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(02.07.25)
daha fazla protein alin, gercekten TOK oldugunuzdan emin olun. sonra bi de su icin ustune.

bu esnada da illa yiyecekseniz bari caninizin cektigi seyi, az porsiyon olarak yiyin. 10 farkli alternatif + caninizin cektigi sey olacak yoksa, o daha kotu.
0
taurina
(02.07.25)
iste, tatlidan uzak kalinca unutuyorsun, yok efendim bir süre seker tüketmeyince sekerli seyler mideni bulandiriyor, falan komple yalan. bazi insanlar icin böyle bir gercek yok (mesela ben). o sebeple canim tatli istiyorsa tatli yiyorum. diger türlü üc tane hurma kemir, bir kasik recel ye, iiih o his gecemsin üstüne bir de kazandibi göm.
onun yerine direkt kazandibini gömüyorum. en azindan gereksiz kaloriyi sadece canimin gercekten cektigi seyden aliyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.07.25)
ye gitsin. kilon abartı değil.
0
runaway
(03.07.25)
Gece uykusunu doğru ve kaliteli uyumaya çalış. Göreceksin ne tatlı krizi kalacak ne iştah dengesizliği. Kesin ve net bilgi, her yere de yayabilirsin.

Hatta d vitamini, magnezyum ve omega 3 takviyeleri konusunu da aile hekiminle konuş derim. Magnezyumu olmayan vücut gevşeyemez, sürekli stresli kalır ve sürekli kana şeker yükler, şeker azaldıkça açım ya da enerjim yok sinyali verir, şeker ister. Bu önemli.

Geçmiş olsun.
0
muhayyer divan
(03.07.25)
Diyetisyeler bu durumdaki kişilere çubuk tarçınlı su tavsiye ederler. Sürahinin içine 2-3 adet çubuk tarçını koyup o şekilde içtiğinde kan şekerini dengeliyor ve tatlı isteğini azaltıyor imiş.

Yine diyetisyen işi eczanelerde satılan gummy ürünleri var. Bunu bir süre eşim kullanmıştı, tatlı isteğini bastırdığını söylüyordu. Jelibon gibi canın tatlı çektikçe 2-3 tane ağzına atıyorsun. Lezzeti fena değil ben de yemiştim.
www.pttavm.com

Ayrıca tavsiye edebileceğim %80 bitter olacak şekilde çikolata. Yoğun kakao olduğundan çikolata/tatlı isteğini bastırır. 2-3 diş yemek yeterli oluyor. Bitter oran daha düşük olmamalı. Tatlı isteğin geldikçe bunu yapabilirsin.

Bir de tatlı isteği olması normal yani sıfır şekere kendini şartlama derim. Bu şekilde insan bir yerde patlar. Ben paketli gofretleri, pastayı, ekleri ve yazın dondurmayı çoook tüketirdim, günde 2 paket magnum yiyordum. Şimdi dondurmayı ortalama 2 haftada 1 tüketiyordumdur. Paketli gofret, pasta vs. almıyorum. Meyve tüketiyorum en azından doğal şeker. Vücudu aşırı şekerle yormamak lazım.
0
Lethe
(03.07.25)
kilon gayet normal görünüyor. kadınsan ve estetk kaygılarla yapıyorsan bilemem
0
ground
(03.07.25)
En çok işime yarayan çıkarmak yerine eklemek oldu.

www.youtube.com
0
peki madem
(03.07.25)
Wasa üzerine şekersiz fıstık ezmesi sürüyorum ve üstüne muz dilimliyorum. Tatlı isteğimi kesiyor. Yarar belki.
0
boyalı kuş
(03.07.25)
yeme yeme zararli, su ic bol bol. bi sure sonra geciyor o istek.
0
bay b
(03.07.25)
cok fena :(

bitter cikolata falan ye bari. zaten cok tatli yemeyen biriysen sütlü cikilotlar cok yapay ve asiri sekerli geliyor. bitter bir parca ye. evet büyük parcalarindan alma. tek tük paketli olanlardan al. ben öyle yapiyorum yani :)
türk kahvesiyle sadece ve bi de tatli krizi gelince :(
0
sonsuz
(03.07.25)
yogurt tarcin cig kuruyemis ve orman meyvesi karisimi benim tatli istegimi fazlasiyla kesiyor.
kendi kendinize cikolata yapabilirsiniz, hindistancevizi yagi, kakao ve eritrit,

ya da banana bread; 3 muz (mumkun oldugunca eski), 2 yumurta, 2 yemek kasigi badem unu ve bi paket kabartma tozu 45dk firinda. gibi gibi.

ayrica tahinli tum tatli tarifleri (seker icermeyen) cupcake filan,

bir kasik yerfistigi ezmesi ve yogurt karisimi buzlukta sonra dondurma gibi yemek

bir suru alternatif var aslinda abartiya kacmadiginiz surece. mesela muzlu ekmegi yapip dilim dilim dondurup caniniz istedikce bir dilim yiyebilirsiniz, mesela uzerine biraz fistik ezmesi (sekersiz) ya da tahin.
0
kassiopeia
(03.07.25)
(23)

Maaş almadan yaptığınız işler

sekizdokuzon
Benim iki tane var: part time ev hanimligi (cam-kapi silme leveli açılmak üzere) ve annemlere ilişki-yasam koçluğu.Siz bedavadan hangi hizmetleri sunuyorsunuz?Teşekkürler.
Benim iki tane var: part time ev hanimligi (cam-kapi silme leveli açılmak üzere) ve annemlere ilişki-yasam koçluğu.

Siz bedavadan hangi hizmetleri sunuyorsunuz?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(02.07.25)
Maaş almadan gönüllü olarak da yapabileceğim işi söyleyebilirim tabii ki mesleğim. Aşığım mesleğime, yorulmadan gece gündüz aşkla yapabilirim.
0
rock n roll
(02.07.25)
Benim iki oğlana ücretsiz şoförlük hizmeti sunuyorum. Okuldan al kursa götür, kurstan al doğum gününe bırak vs
0
kullanicadi
(02.07.25)
barinakta "sarilici" olarak calisiyorum. kedilere sariliyorum, haftada bir gidiyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.07.25)
@konusma: <3
0
🌸sekizdokuzon
(02.07.25)
Veteriner arkadaşın ameliyatlarına(var ulan diplomam) yardım amaçlı giriyorum, ultrasonlarına yardım ediyorum. Karga, güvercin(yaralı, yavru) denk gelirse büyütüp uçuruyorum. Sana psikolojik destek veriyorum xd.
0
Shepard
(02.07.25)
Ben de sana nasıl socially awkward olunmaz dersleri veriyorum
0
🌸sekizdokuzon
(02.07.25)
sofor ve psikolog. soforluk neyse de psikologculuk hic bana gore degilmis parayla da yapmam
0
ala09
(02.07.25)
@sekizdokuzon başarılı değilsin anlaşılan xd
0
Shepard
(02.07.25)
Şoförlük, organizatörlük, hamallık, marangozluk, ara buluculuk, kariyer danışmanlığı, head hunterlık ve finansal danışmanlık.
0
gabe h coud
(02.07.25)
Baştan aşağı bir ev içerisindeki hemen her türlü tadilat onarım
Excel, ufak tefek programlar yazmak.
0
kisa
(02.07.25)
bi vakıfta gönüllü hizmet
en yakın iki arkadaşa ilişki koçluğu
kardeşime terzilik
0
juliette
(02.07.25)
@shepard: enkaz devraldık, zaman istiyor diyelim
0
🌸sekizdokuzon
(02.07.25)
@sekizdokuzon ahahaahahhaah
0
Shepard
(02.07.25)
arkadaşlarımın sosyal medyada piyasa yapacak fotoğraflarını çekiyorum, problem çözüyorum, perde takıyorum, insanları güldürüyorum.
0
fyodor fyodorovic
(02.07.25)
her zaman değil ama izinliyken yeğenlere şöförlük yapıyorum. evden al, kursa götür, vs.
0
inheritance
(03.07.25)
arkadaşlarıma mekan ayarlıyorum, mesela sohbette bir arkadaşlarıyla yada date muhabbeti geçerken sizin için şu mekan çok iyi olur diyorum, mekanı anlatıyorum, mekanı arıyorum rezervasyonlarını yaptırıyorum, tamam yeriniz hazır diyorum ve onlar eğlenirken ben denize karşı tek başıma biramı içiyorum, mekanda kazanıyor, arkadaşlarımında gecesi güzel geçiyor, ben ne alaka.
0
IcedFlames
(03.07.25)
seyahat acentaligi.

seyahati belirleme, biletleri alma, plani yapma vs vs
0
sonsuz
(03.07.25)
internet sitesi editörlüğü

özel ingilizce ve matematik dersi hocalığı
0
yemrem
(03.07.25)
Duyuruculuk :)
0
encokbenisevinnolur
(03.07.25)
Duyuruda milletin derdine derman olmaya çalışıyoruz.
0
duyuruuser
(03.07.25)
düğün fotoğrafçılığı, aile içi IT hizmetleri
0
ananiyimioguz
(03.07.25)
Babalık
Bekar anneyim, oğlum babasını bilmiyor haliyle babalık görevleri de bende.
İşsizim.
Öğrenciyim.
Mobilya montajından derz dolgu çekmeye, zeytin hasadından passiflora terbiyesine onlarca şey yaptım ücretsiz.
Bungalov ev inşaatında bile çalıştım. Hatta beraber çalıştığım ustamla geçen gün yemek yedik, sana da yevmiye vermedim dedi. İstemedim ki, dedim. Gerçekten de öyle.
0
strawberry first
(04.07.25)
diğerleri ha'mallık o ayrı da
bir tanesi için helali hoş olsun

Galatasaray için sosyal medya paylaşımları, reels ler, Galatasaray halı saha organizasyonları, bu akşam da Galatasaray lılar yemeği var ilk olanı.

Yine olsa yine yaparım ve yine helali hoş olsun derdim. İyi ki Galatasaray
0
baldan kaymak
(04.07.25)
(13)

Kitap Önerilerine Açığımmm

koela
selamlar. Bu aralar John Steinbeck'in kitaplarına sarmış durumdayım. Önce fareler ve insanlar sonra cennetin doğusu ve son olarak gazap üzümlerini bitirdim. Ondan önce de genç werther'in acılarını bitirmiştim. Acıdan kavruldum yoğruldum. Bana okuduğumda o neymiş ya öyle diyebileceğim kitaplar önereb
selamlar. Bu aralar John Steinbeck'in kitaplarına sarmış durumdayım. Önce fareler ve insanlar sonra cennetin doğusu ve son olarak gazap üzümlerini bitirdim. Ondan önce de genç werther'in acılarını bitirmiştim.

Acıdan kavruldum yoğruldum. Bana okuduğumda o neymiş ya öyle diyebileceğim kitaplar önerebilir misiniz?

dünya klasiklerinden olabilir, okuması zevkli baymayacak kitaplar önerebilir misiniz
0
koela
(02.07.25)
Yalnızlık - hayatı sorgulama temalı : tatar çölü
0
substituent
(02.07.25)
Daha fazla acı çekmek istiyorsanız Yu Hua Yaşamak kitabını öneririm
Tatar Çölü+1
0
hayalhayal
(02.07.25)
john fante kitaplarını öneririm adam resmen depar ata ata kitaplar yazmış öyle tempolu.

yaşar kemal - ince memed.. kitap değil resmen destan.
0
ayseee
(02.07.25)
Sanırım henüz klasik sayılmaz ama acıdan zevk alıyorsanız Algernon'a Çiçekler'i önereyim ben de.
0
kobuzchu kiz
(02.07.25)
ferit edgü - hakkari'de bir mevsim
salinger - çavdar tarlasında çocuklar, franny and zooey
0
lüzumsuz adam
(02.07.25)
aslında bittikten sonra o neydi öyle diyebileceğim bir kitap arıyorum. acıdan yoğrulmak değil de kurgusuyla başımı döndürecek bir kitap.
0
🌸koela
(02.07.25)
o halde alfred bester - kaplan kaplan' a da bir şans verebilirsiniz.
0
lüzumsuz adam
(02.07.25)
sezgin kaymaz ile bu sene başında tanıştım ve hikayeleri de dahil tüm külliyatını bitirdim. hem üslubuyla, hem düşünsel yanıyla, hem diliyle, hem de olay örgüsü ve kurgusuyla harika bir yazar. bence ihsan oktay anar'ın muziplik zeminindeki izdüşümü gibi bir yazar. (herhangi bir aşağı-yukarı kıyaslaması yapmak için değil de fikir vermesi açısından söylüyorum bunu)
hikayeleri, romanlarına göre biraz daha sönük. bu sebeple aşağıdaki eserlerini mutlaka tavsiye ederim:

-uzunharmanlar'da bir davetsiz misafir
-geber anne
-kaptanın teknesi
-zindankale
-lucky
-düz dünyacılar
0
m e b
(02.07.25)
haruki murakami denenebilir. Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu benim bugünkü tercihim oldu
0
ala09
(02.07.25)
roman turunde en buyuk eserler 19. yy'da verildi. dostoyevski'nin her romani okunmali.

suc ve ceza
budala
ecinniler
karamazov kardesler

yeraltindan notlar
insanciklar
0
antikadimag
(02.07.25)
Onca yoksulluk varken
0
Amaranta ursula
(02.07.25)
thomas bernhard otobiyografik beşleme

libgen.li
0
tabii lan manyak mısın
(02.07.25)
herhangi bir victorian era literature örnegi psikolojiyi aylarca bozmak icin yeterli derecede aci, sefalet ve zorlugu icinde barindirir.
oliver twist, david copperfield, jane eyre, wuthering heights, north and south, great expectations, tess of the d’urbervilles gözüm kapali önerebilecegim karamsar kitaplar.
modern dönemlerden angela's ashes. antidepresani hazir tutarsan iyi olur. rosasharn kadar sürünmüs hepsi.
genc werther tövbe isteyecek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.09.25)
(1)

Hediye kartlık yorumu?

fyodor fyodorovic
Merhaba arkadaşlar, bir dostuma hediye almak istiyorum. Kıyafet vs. Zamana yenik düştüğü için aksesuar almak istedim ve el yapımı deri kartlık aklıma geldi. 30lu yaşlarda, erkek, sosyal çevresi geniş genelde sürekli hareket halinde. Görüşmeler, yemekler, davetler vs. Kartligin rengi konusunda karars
Merhaba arkadaşlar, bir dostuma hediye almak istiyorum. Kıyafet vs. Zamana yenik düştüğü için aksesuar almak istedim ve el yapımı deri kartlık aklıma geldi. 30lu yaşlarda, erkek, sosyal çevresi geniş genelde sürekli hareket halinde. Görüşmeler, yemekler, davetler vs. Kartligin rengi konusunda kararsi kaldim. Kendisi aşırı renkli giyinen biri degil bildiğim kadarıyla ancak açık renkler tercih edebiliyor. Ben de cok renkli giyinmem ama aksesuarlarda renkli detaylar severim. O yüzden burada da Zümrüt yeşili olan renk ile klasik taba rengi arasında kaldım. Taba rengi çok sıradan geldi ben biraz farklı, dikkate değer olsun istedim, yeşile daha yakınım ancak siz ne düşünüyorsunuz? İkinci soru olarak ise içine adını yazdiracagim ancak direkt isim soyisim kaba durur diye düşünüyorum. D.B. şeklinde baş harfleri yazdırmak mi iyi olur yoksa adının baş harfini yazıp soyadını tamamen yazmak mı iyi olur sizce? Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.

hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
0
fyodor fyodorovic
(01.07.25)
klasik renk daha güzel.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.07.25)
(4)

Karasinekler için çözüm?

zeleno
Köy evindeki karasinekler için tuzak tavsiyesi ya da ürün tavsiyesi olan var mıdır acaba?
Köy evindeki karasinekler için tuzak tavsiyesi ya da ürün tavsiyesi olan var mıdır acaba?
0
zeleno
(01.07.25)
titanic kemancısı
(01.07.25)
mor isik var bir tane, ciz ciz yakiyor sinekleri. ben uyuz olurum, hem sesine hem kokusuna ama ise yarar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.07.25)
Kurban bayraminda, ciflige gittik,gecen sene cok sinek olmasina ragmen bu sene hic yok gibiydi,

5-10 metrede bir sari renkte sinek yakalama kovasi gibi birsey asmislar,sinekler icine girip hapis oluyordu. ismi: sinTut gibi bisi idi.
0
designer
(02.07.25)
0
yadigar
(02.07.25)
(13)

Bazı insanlar neden erken yaşlanıyor.

the sound and the fury
Estetik falan değil mesela 85 yaşında aile dostu teyze var saçları siyah halen boyamıyor. Ama diğer yandan şemsettin sami 54 yaşında ölmüş 80 gibi duruyor fotoğrafta şeyh said keza öyle. Bazılarının da saçları erken dökülüyor 30 yaşında 45 gibi duruyorlar
Estetik falan değil mesela 85 yaşında aile dostu teyze var saçları siyah halen boyamıyor. Ama diğer yandan şemsettin sami 54 yaşında ölmüş 80 gibi duruyor fotoğrafta şeyh said keza öyle. Bazılarının da saçları erken dökülüyor 30 yaşında 45 gibi duruyorlar
0
the sound and the fury
(01.07.25)
Şemsettin Sami'ye baktım normal yaşını gösteriyor, Şeyh Said de güneş kremi kullanmadığı için erken çökmüş olabilir genç görünmek istiyorsan böyle şeyleri ihmal etmeyeceksin asılacaksın.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.07.25)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet

Hayır son zamanlari 50li yaşlarda uzun beyaz sakal ve kırışık yüzü var.
0
🌸the sound and the fury
(01.07.25)
Genler
çevresel koşullar
yaşam şekli
Beslenme şekli

Ha sorduğun sayın siyah kalmasını sağlayan genin çalışma şekliyse hiç bir fikrim yok.
0
kisa
(01.07.25)
yüksek tansiyon organlari cok calistiriyor ve erkenden yipranmasina neden oluyor.
tansiyonu düsürmek uzun ve saglikli bir yasam icin önemli.
0
sonsuz
(01.07.25)
Gördüm şimdi evet, hocam sakalını kesse tertemiz çıkar bence, uzun beyaz sakal illa ki yaşlı gösterir, bir de eski insanların konumu vakur tavrı giyimi kuşamı kendilerini yaşlı gösteriyor, Twitter meme'lerinde de var 80'lerdeki 30 yaşındaki adam 50 yaşında gibi duruyor, nesiller ilerledikçe daha geç yaşlanılıyor ya da yaşlılık kabul edilmediği için bize öyle geliyor olabilir, eskiden sanırım yaşlılık iyi bir şey gibi görülüp özellikle de öyle gözükmek isteniyor olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.07.25)
stres ve kötü beslenme.
0
runaway
(01.07.25)
genetik. gorunusume hic dikkat etmem. yuzumu yikamak disinda bir bakim yapmam ama 15 yas genc gosterdigimi soyleyenler oluyor. anne tarafi orta asyali.
0
summerof69
(01.07.25)
Kilo alip-verme

Genetik

Sagliksizlik...bunlar insani erken çöktürür.
0
feastofthedamned
(01.07.25)
Öncelikle genetik çok etkili;
Sigara ve sürekli güneşe maruz kalma, çok kötü koşullarda stresli çalışma ortamı, kötü beslenme bunlar hemen vücudu çökertiyor. Bunların çökerttiği kesin ama ne hızla nereden patlayacağını genetik belirliyor. Sigara içip de hızlı yaşlanmayan yok ama en kötüsü sigara.
0
titanic kemancısı
(01.07.25)
Genetik onemli en basta. 40 yil gunde bir paket sigara icip akciger k yakalanmayanlar da mesela genetiginin ekmegini yiyor.

Onun disinda sigara, alkol, fast food, hareketsizlik, az su icme, sekeri cok tuketme, kadinlarda surekli makyaj yapma, simdilerde populer olan elli tane urun kullanma (yok kremdi, yok temizlik urunuydu vs) (bu makyajcilar, cift fazli vs temizlikciler feci yaslanacak bir on yila, su an genc olduklari icin etkilerini gormuyorlar) iste boyle seyler tabii ki hizli yaslandiriyor. Ama genetik iyiyse bi yerden kurtariyo tum bunlar bence az cok.
0
Kittie
(01.07.25)
yani günümüz insani ile semsettin sami'yi kiyaslamak da ne bileyim.
genetik faktörünün yani sira, gecim sikintisindan beslenmeye, stresten gecirdigin hastaliklara cok katmanli ve girift olaylar dahil oluyor yaslanmaya. cevresel faktörler, stres ve beslenme genlerden cok daha fazla etki ediyor yaslanmaya.

emel korkmaz'in 2013'te ve 2014'te cekilen fotograflarini yanyana koyun bakin, üzüntü nasil etkili oluyor görürsünüz.

cok meshur tek yumurta ikiizi calismalari vardir, günese maruz kalmakla ilgili, acin, cevresel faktörlerden biri olan günesin nasil etki ettigini görürsünüz: www.youtube.com

soru da bunu hatirlatti bana: www.instagram.com
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.07.25)
yüzde 95 genetik
çevre etkisi ne olabilir? 28 yıl boyunca her gün saatlerce güneş ışığına maruz kalan bir kamyoncunun yüzünün bir tarafı diğerine göre daha yaşlı görünüyordu: www.facebook.com

o bile birkaç sene güneşten korunsun, diğer yarısının haline döner yüzü.

ağır zehirlenmedir, travmadır... bunları saymıyorum.
0
ya ben lan neyse
(01.07.25)
Insanın giyim tarzı duruşu bile etkiliyor. Belki onlar da kendilerini yaşlı görmek istiyordur
0
pembediken
(03.07.25)
(7)

gündelikçi zammını nasıl, neye göre belirliyorsunuz?

la lykia
gündelikçi piyasası iyice tuhaflaşmış durumda.standart 3+1 ev için 2.000 TL'den 4.000 TL'ye kadar değişen fiyatlar duyuyorum.bize gelen abla 6 ayda 1 bana gelip bizim yevmiyeler şu kadar oldu diyor. eskiden benim de kulağıma gelirdi ortalama bir rakam, oralarda anlaşırdık.şimdi 3.500 oldu diyor, ben
gündelikçi piyasası iyice tuhaflaşmış durumda.

standart 3+1 ev için 2.000 TL'den 4.000 TL'ye kadar değişen fiyatlar duyuyorum.

bize gelen abla 6 ayda 1 bana gelip bizim yevmiyeler şu kadar oldu diyor. eskiden benim de kulağıma gelirdi ortalama bir rakam, oralarda anlaşırdık.

şimdi 3.500 oldu diyor, ben arkadaşlarımdan 2.000 de duyuyorum, zaten kendisi şu an 2.200 alıyor.

bu zam belirleme işini nasıl yapıyorsunuz?
0
la lykia
(01.07.25)
Merhaba, evet bize geçen gin gelen de 3.500 istedi maalesef
0
damba
(01.07.25)
her şey sürekli zamlandığı için onlar da artık ara ara zam istiyorlar. uzun yıllardır gelen olduğu için hep orta noktayı buluyoruz bir şekilde
0
sweetoffice
(01.07.25)
Sizin bir yemek seçen, yemek beğenmeyen yardımcınız vardı, bu hâlâ aynı kişi mi?

Bence normali, yeni müşteri alıyorsa isterse 3500 der ama eski ve sürekli gittiği insanlar için daha makul fiyat yükseltir. 2000'den 3500'e %75 zam ediyor, çok bence.

İzmir Göztepe civarında bize üç yıldan fazladır gelen ablaya 2000 lira veriyoruz. Ama yeni birini arayan ya da düzenli değil de ara sıra çağıran arkadaşlarım 3000'in üzerinde fiyatlardan bahsediyorlar.
0
kobuzchu kiz
(01.07.25)
peki deyip yollayacaksın. biz de o zaman maaşımızı kendimiz belirleyelim.

2500 veriyorum. Yıl sonuna kadar 2800'e çıkarım bir ay, belki Ağustos'ta. Fazlasını isterse kendisi bilir.
0
gabe h coud
(01.07.25)
Kozyatağı, 200m2, dip köse temizlik: 2500lira.
Suadiye, 130m2, dip köse temizlik: 2000 lira.
Haftada bir ütü icin (ve ütüden sonra sadece ütü yapilan odanin süpürülüp, tozunun alinmasi icin): 900 lira.

Bizde böyle. Ayni abla geliyor.
Zammi kendi yapiyor genelde yilda bir. Gecen hafta 500 lira zam yapti. Biz de ok dedik. Ütüye zam yapmadi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.07.25)
@kobuzchu kız
evet, ta kendisi :)
yemek konusunda biraz orta yolu bulduk sayılır.
çevreden o kadar çok hırsızlık ve evde yalnızken misafir getirme hikayesi duyuyorum ki, en azından yıllardır tanıdığımız insan diye yol verme noktasına gelmemeye çalışıyoruz.
0
🌸la lykia
(01.07.25)
Bizim ev 3+1 100 metrekare, Ankara

2 bin veriyoruz, abla kendisi zamanı gelince zam istiyor
0
mirty
(01.07.25)
(6)

bugun işten çıkartıldım:( işsizlik maaşı 6 ay mı 8 ay mı alırım acaba?

chetinn
7 Ocak 2023 - 30 Haziran 2025 arası çalışmıştım. Kaç ay işsizlik maaşı alabilirim. Chatgpt 2 tarih arasında 905 gün var dedi ama sanki 6 Temmuz'da çıkartılsam 8 ay alabilecektim. Fikri olan var mı acaba? Doğrusu nedir 6 ay mı 8 ay mı?Son 3 Yıldaki Toplam Prim Gün Sayısı Hak Edilen İşsizlik Ödeneği
7 Ocak 2023 - 30 Haziran 2025 arası çalışmıştım. Kaç ay işsizlik maaşı alabilirim.

Chatgpt 2 tarih arasında 905 gün var dedi ama sanki 6 Temmuz'da çıkartılsam 8 ay alabilecektim.

Fikri olan var mı acaba? Doğrusu nedir 6 ay mı 8 ay mı?



Son 3 Yıldaki Toplam Prim Gün Sayısı Hak Edilen İşsizlik Ödeneği Süresi
600 gün sigortalı çalışıp prim ödeyenler 180 gün (yaklaşık 6 ay)
900 gün sigortalı çalışıp prim ödeyenler 240 gün (yaklaşık 8 ay)
1080 gün ve üzeri sigortalı çalışıp prim ödeyenler 300 gün (yaklaşık 10 ay)
0
chetinn
(30.06.25)
edevletten sigorta dokumunde kac gun prim yatirildigina bakabilirsiniz.
0
lemmiwinks
(30.06.25)
bu iki tarih arasında 894 prim günü var. takvim günü saymayacaksınız. 1 ay 30 gün, 1 yıl 360 gün.

2023
ocak ayı 24 gün
şubat - aralık arası 330 gün
toplam 354 gün

2024
tam yıl 360 gün

2025
6 ay x 30 gün = 180 gün

354 + 360 + 180 = 894 gün

evet 6 gün daha çalışıp 6 temmuz'da çıkış verilip 900'e tamamlansaymış 8 ay alabilirmişsiniz.
0
kibritsuyu
(30.06.25)
Ihbar süresi yok mu sizde? Tak diye ayni gün cikis verebiliyorlar? Birikmis tatilinz falan yok mu içeride? Bu süreyi biraz uzattirmaya bakin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.06.25)
teşekkürler arkadaşlar evet şimdi baktım toplam 892 gün imiş. Ama bir önceki işyerinde de 1 yıl çalışmıştım o da eklenir herhalde değil mi?
0
🌸chetinn
(30.06.25)
son 3 yıl içinde ise eklenir tabii.
0
kibritsuyu
(30.06.25)
3-5 gün yüzünden 2 ay eksik işsizlik maaşı alacak kişilerden bazıları bu süre kadar rapor alıyorlardı. Kanunen geçerliliği var mı bilemiyorum.
0
liberal
(01.07.25)
(10)

eve gelen temizlikçi ablaya ne kadar ödenmeli?

green eyed penguin
ev müstakil ama küçük (totalde 1 salon 2 oda temizleniyor) ve mutfak + tuvalet var. detaylı temizlik yok. elbiseler yıkanıyor. şuanda 5000 TL + yemek veriyoruz, sizce yeterli mi? haftada 1 kere geliyor.
ev müstakil ama küçük (totalde 1 salon 2 oda temizleniyor) ve mutfak + tuvalet var. detaylı temizlik yok. elbiseler yıkanıyor.

şuanda 5000 TL + yemek veriyoruz, sizce yeterli mi? haftada 1 kere geliyor.
0
green eyed penguin
(30.06.25)
cok uygun, bence gunumuzde yeterli degil.

edit: 5000'i aylik dusundum, gunluk 5 cok.
0
gule gule
(30.06.25)
Trol müsün bilmiyorum, Istanbul'da 4+1 eve en baba yerde 3000 lira aliyorlar. 2+1 eve, dip köse olmayacak temizlige, üstelik haftada tek güne 5 bin lira, artik ne denir bilemedim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.06.25)
İnşaat ustalarının günlüğü çoğu yerde bu tutarda değil.

Ha tabi geliriniz yerindeyse çalışanı sevindirin bu ücretle
0
diyecevaplandı
(30.06.25)
Abi ev kac metrekare, yani oda var oda var. Günlük mu veriyon aylik mi? Duyuru acarken dönun bakin su yazdiklariniza.
0
Shepard
(30.06.25)
yazdığınız rakam günlükse mi daha absürt yoksa aylıksa mı karar veremedim. Ev 2+1 ve metrekaresi de düşükse aylık olması daha ihtimal dahilinde herhalde. Gerçi o kadar düşük m2'li müstakil ev nasıl olur, onu da bilemedim.
0
bobinhoo
(30.06.25)
dubleks eve her geldiğinde bir katı temizliyor, 1500 alıyor. 2 gün 3000tl
0
kimlanbu
(30.06.25)
5k çokmus cidden. Sonuçta sana gelmedigi günlerde de baskasina geliyor, parayi kiriyor.

Lan su ülkede ne ara vasifsizlar(temizlik isçileri) bu kadar kazanir oldu silker misin, sabaha mi birakirsin anlamadim.
0
feastofthedamned
(30.06.25)
2500 buyuk olmayan 3+1 8saat/gun. ideal bence
0
ala09
(30.06.25)
ödeme günlük arkadaşlar.
0
🌸green eyed penguin
(30.06.25)
Pahalı
15 günde bir gelen temizlikçiye 2000 lira veriyoruz
Bodrum
2+2 müstakil
0
etna
(30.06.25)
(4)

vergi kaçıranı ihbar edene teşvik var mı?

messina123
şöyle %3-5 teşvik verseler tadından yenmez. o sadece nakit çalışan, fiş fatura kesmeyen hırsız esnafı dize getiririz.
şöyle %3-5 teşvik verseler tadından yenmez. o sadece nakit çalışan, fiş fatura kesmeyen hırsız esnafı dize getiririz.
0
messina123
(30.06.25)
buna ihbar ikramiyesi denir, evet.

ihbarcılara yapmış oldukları ihbar neticesinde; ihbar edilen mükellefe tahakkuk eden verginin %10 üzerinden ihbar ikramiyesi hesaplanmakta olup; bunun 1/3'ü nakden peşin ödenmektedir. Geri kalan kısım için ise tahsilattan ödenmesi yoluna gidilmektedir.
0
gabe h coud
(30.06.25)
Gabe h could +1

Esnaftan önce orta ve büyük ölçekli işletmelere oynarsanız daha çok kazanırsınız.
0
encokbenisevinnolur
(30.06.25)
iyiymiş @gabe h coud

cimer üzerinden şikayet mi etmek gerekiyor nasıl oluyor prosedür? ismimiz cismimiz şikayet ettiğimiz yere intikal eder mi?
0
elektr10
(30.06.25)
Ihbar ikramiyesi var ama ihbar asilsiz cikarsa cezayi siz ödüyorsunuz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.06.25)
(3)

Sırbistanda yaşayan var mı

amabenyillardirokurumbiyazarolamadim
Kendi aracımızla ailecek tura çıkmıştık bugün ve yarın belgradda kalıp gezip pazartesi slovenyaya geçmeyi planlanmıştık fakat burda ciddi bir hükumet protestosu ile karşılaştık gezeceğimiz yerlere de gitmememiz konusunda ev sahibimiz uyardı ortalık çok karışık dedi tvden takip etmeye çalışıyorum ama
Kendi aracımızla ailecek tura çıkmıştık bugün ve yarın belgradda kalıp gezip pazartesi slovenyaya geçmeyi planlanmıştık fakat burda ciddi bir hükumet protestosu ile karşılaştık gezeceğimiz yerlere de gitmememiz konusunda ev sahibimiz uyardı ortalık çok karışık dedi tvden takip etmeye çalışıyorum ama dillerini anlamıyorum burda yaşayan var mı olaylar ne durumda artarak devam eder mi yoksa sakinleşir mi yarın bir an önce çıkmamız gerekir mi yoksa pazartesiyi bekleyelim mi
0
amabenyillardirokurumbiyazarolamadim
(29.06.25)
sirbistan sanirim kasimdan beri protesto yapiyor novi saddaki kazadan beri. herhalde ilerledi sizden anladigim. bitmesini beklemeyin bosuna yani
0
ala09
(29.06.25)
bu protrstolar aylardir devam ediyor, aylardir devam eden bir protestodnun tek günde sönmesi mümkün degil.
yapabileceginiz en iyi sey, protesto meydanina girmeden, ara yollardan hizla sehri terk etmek olur. su aralar sirbistan'da turistlik yapmak uygun degil.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.06.25)
Çok teşekkürler enteresan bi şekilde dün sabah protestolar durdu pazar tatili gibi ortalık gayet sakin ve güvenli idi gezdik ve akşam bir anda organize bir şekilde tekrar başladı bugün ayrılıyoruz burdan
0
🌸amabenyillardirokurumbiyazarolamadim
(30.06.25)
(7)

istanbul'da agactan dut yemek

lemmiwinks
nerede mumkun?
nerede mumkun?
0
lemmiwinks
(27.06.25)
mecidiyeköy tam anlamıyla dut ağaçlarıyla doluymuş eskiden. mecazi ya da deyim değil, burada yaşayan yaşlılardan öyle duydum.

fulya'nın bir çok sokaklarında hala bir sürü dut ağacı var. kaldırımlara düşüyor dutlar, yürürken kayıyor insanlar.
0
biseysorcaktim
(27.06.25)
kozyatagi'nda apartman bahceleri dut agaci doluydu. hem karadut, hem beyaz dut olurdu. cocuklugum resmen üstlerinde gecti. son gittigimde tek tük gene gördüm ama apartman bahcesine girip dut agacini tirtiklamak ister misiniz bilemem :)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.06.25)
ataköy 5. kısım, 7-8 kısım ama çoğu site içlerinde. içeriye kartsız giremezsiniz.
0
elektr10
(27.06.25)
geçenlerde küçükçekmece marmaray durağında ablamı ve çocuklarını bekliyordum, durağın hemen yanında müstakil bir evin bahçesinde hem siyah hem beyaz dut ağacı vardı. kaldırımdan beri, kızımı omzuma alıp dut yedirdim ona biraz. :d

bir süre sonra ablam ve çocukları geldi arabaya yürürken yine aynı ağacın yanından geçiyorduk, bu arada evin bahçesinin kapısını da asma kilitle kilitlemişler. tam oradan geçerken bahçeden çıkan bir adam gördüm. dedim biraz dut yedik abi helal et, hatta kapıyı açsan azcık da içeriden yesek dedim. adam zaten dökülüyor çöp oluyor buyrun afiyet olsun dedi, açtı kapıyı biz içeri girip bi 15-20 dk falan ağaçtan dut yedik çocuklarla. eğer yakınsanız küçükçekmece marmaray durağına tam yerini tarif ederim.

bir de beylikdüzünde kızımın okulunun karşısında var dut ağacı, kaldırımdan beri yiyebiliyoruz yine. :D

artık hangisi yakınsa size, ikisini tarif edebilirim.
0
emfuzi
(27.06.25)
su anda yenidogan'dayim, dut agaclari goruyorum ama cogunlukla bahce iclerinde, sokaga sarkan kisimlarda da pek dut gormedim. yeterince gezmemis de olabilirim tabi. en iyisi biraz sokaklarda dolanayim, bulurum sanirim bir seyler.

bir tane de ben soyleyeyim, fenerbahce dalyan sahilinde, surada bir dut agaci vardi, haziran basi gibi burda biraz yedim. ama agac biraz yuksek.
0
🌸lemmiwinks
(27.06.25)
emirgan'ın ara sokaklarında vardı galiba.
0
patronaj1
(27.06.25)
Beşiktaş’ta, ulus civarı meyve bahçesi isimli park var belediyenin. Pişman olmazsınız.
0
renegade
(06.07.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.